1 Şubat askeri darbesinin ardından cuntayı tanımayan seçilmiş milletvekilleri tarafından sivil hükümeti geri getirmek için kurulan Ulusal Meclisi Temsil Komitesi (CRPH), darbeden rahatsız olan etnik silahlı gruplarla birleşerek federal ordu kurmaya çalışıyor.
- Myanmar’da protestoları destekleyen 20 ünlü hakkında gözaltı kararı çıkarıldı
Federal ordu sayesinde darbe karşıtı protestocuları cuntaya karşı korumayı planlayan CRPH, dün ilan ettikleri Federal Demokrasi Anlaşması uyarınca nisanın ilk haftası içinde sivil hükümeti kurma çalışmalarını tamamlamayı planlıyor.
Darbe karşıtı protestolara Myanmar ordusunun silahlı müdahale etmesi üzerine cuntaya karşı çıkan ve protestocuları koruyacaklarını duyuran etnik silahlı gruplardan Kachin Bağımsızlık Ordusu (KIA) ve Karen Ulusal Birliği (KNU) federal ordu planını destekliyor.
Arakan Ordusu, Ta’ang Ulusal Özgürlük Ordusu (TNLA) ve Myanmar Ulusal Demokratik İttifak Ordusu (MNDAA) ise 30 Mart’ta, darbe karşıtı protestoculara silahlı müdahaleye son verilmemesi durumunda orduyla yürürlükteki ateşkes anlaşmasını bozarak protestocuların safına geçeceklerini duyurdu.
Diğer etnik silahlı gruplar darbe karşısında tarafsız kalırken CRPH’nin bu grupları federal ordu planına dahil etmek üzere müzakerelerde bulunduğu biliniyor.
Etnik silahlı grupların açıklamalarının ardından Myanmar ordusu, 29 ve 31 Mart’ta ülkenin doğusundaki Karen eyaletinde KNU’nun bulunduğu bölgelere hava saldırısı düzenledi.
Saldırıların ardından en az 10 bin sivil Tayland’a sığınmak üzere evlerini terk ederken 6 kişi hayatını kaybetti.
BM’den “iç savaş ihtimali artıyor” uyarısı
Uluslararası camia, bazı etnik grupların protestocuları savunması ve Myanmar ordusunun Karen eyaletindeki saldırıları üzerine, ülkede ordu ile etnik gruplar arası çatışmaların geri döneceğinden endişe ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener, 31 Mart’taki açıklamasında Myanmar’da darbenin ardından yaşanan sivil can kayıplarına işaret ederek, “Ordunun müdahalesi çok acımasız ve bu durum iç savaş olasılığını artırıyor.” ifadesini kullandı.
Burgener, etnik silahlı grupların orduya karşı hareket geçmesi durumunda ülkede çok yönlü facialar yaşanabileceğini vurguladı.
Myanmar’da 20 etnik silahlı grup var
Ülkede resmi olarak tanınan 135 etnik grup bulunurken bağımsızlık, yerel özerklik ve uyuşturucu ticareti gibi amaçlarla silahlanan 20 etnik silahlı grup mevcut.
Myanmar topraklarının üçte birini kontrol eden etnik silahlı grupların toplam militan sayısının 90 binin üzerinde olduğu biliniyor.
Aktif silahlı mücadele yürüten grupların en önemlileri olarak bilinen KIA’ya ait 12 bin savaşçı bulunurken KNU’nun 7 bin, Şan Ulusal Ordusunun (SNA) 1000 ve Zomi Devrim Ordusunun (ZRA) 3 bin savaşçısı var.
2015’ten bu yana Myanmar ordusuyla ateşkes içinde olan 10 etnik silahlı gruptan Şan Devlet Ordusunda (SSA) 16 bin, Arakan Ordusunda 7 bin, TNLA’da 3 bin 500, MNDAA’da 4 bin ve Birleşik Wa Devlet Ordusunda (UWSA) 25 bin savaşçının olduğu biliniyor.
Buna karşın Myanmar ordusunda görevdekiler ve rezerve askerler dahil yaklaşık 500 bin personel bulunuyor.
“Bütün etnik gruplar birleşirse başarılı oluruz”
Myanmar’daki protestolara katılan ve gösterilerdeki can kayıplarını sosyal medyada duyuran aktivistler, ülkedeki iç savaş ihtimali ve federal ordu planlarını AA muhabirine değerlendirdi.
Aktivist Thinzar Shunlei Yi, ülkede yaşananların iç savaştan ziyade bir devrim olduğunu belirterek, “Federal ordunun kurulması, cuntanın elimizden aldığı demokrasiyi geri getirmeye yardımcı olacaktır.” dedi.
Barışçıl protestoların cuntayı durdurmaya yeterli olmadığını belirten Yi, protestocuları koruyacak bir silahlı gücün inşa edilmesinin şart olduğunu dile getirdi.
Bir diğer aktivist Keren Khin ise “Cuntanın terörüne karşı etnik gruplarla birlikte silahlı direniş başlatmak tek çözüm yolu haline geldi. Dışarıdan yardım beklemeyi sürdüremeyiz.” şeklinde konuştu.
Bu kapsamda darbe karşıtı protestocuların da federal orduya dahil edilmesinin planlandığını belirten Khin, “Bütün etnik gruplar birleşirse başarılı oluruz.” ifadesini kullandı.