Sosyal medya sayfalarında paylaştığı yazılı açıklamada, “sivil hükümet” olarak tanınan Ulusal Birlik Hükümeti (NUG), Arakanlı Müslümanlara uygulayacağı politikalara açıklık getirdi.
Myanmar halkının, uğradığı şiddet ve zulümden ötürü Arakanlı Müslümanların acılarını paylaştığı belirtilen açıklamada, “Gerekirse Uluslararası Ceza Mahkemesinde Rohingyalar ve diğer etnik azınlıklara yönelik işlenen insanlık suçlarını yargıya taşıyacağız.” ifadesi kullanıldı.
Yeni anayasa taslağı hazırlandığında 1982 Vatandaşlık Yasası’nın değiştirilerek daha kapsamlı bir vatandaşlık tanımı yapılacağının altının çizildiği açıklamada, “Yeni kanunlarda Myanmar vatandaşlığı, ülke sınırlarında doğan veya ülke dışında Myanmar vatandaşının çocuğu olarak doğan kişileri kapsayacaktır.” denildi.
Açıklamada, “Rohingyalar, federal demokratik ilkeler ve insan hakları normları çerçevesinde vatandaşlık hakkına sahiptir.” ifadesi yer aldı.
Myanmar’da 1 Şubat darbesiyle görevinden alınan ülkenin eski fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii’nin destekçileri, askeri yönetimi meşru görmeyerek 16 Nisan’da Ulusal Birlik Hükümetini kurmuştu.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtlarına müdahalesi sonucu 842 kişi hayatını kaybetti. Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.