Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, AA muhabirine binalardaki yeni enerji performans kriterlerinin enerji kullanımı ve tasarrufunda çok önemli bir yer tuttuğunu ifade etti.
- 5 bin metrekareden büyük inşaatlara en az yüzde 5 ‘yenilenebilir enerji’ şartı
1 Ocak 2023’ten itibaren, bir parseldeki toplam inşaat alanı 5 bin metrekareden büyük olan tüm binalar enerji performans sınıfının en az ‘B’ olacak şekilde inşa edileceğini anımsatan Dilek, Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğindeki değişiklikle “Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar” (nSEB) konseptine geçişin, aşamalı olarak zorunlu hale getirilmesinin büyük bir adım olduğunu aktardı.
Dilek, bu sayede 10 bin megavat yenilenebilir enerji santrali kurulması halinde bina yönetimlerinin dünyanın en ucuz enerjisini hanelere verebileceğini vurgulayarak kömür ve doğal gaz gibi kaynaklara güvenerek hareket eden ülkelerin son dönemde jeopolitik riskler, salgın gibi etkenlerle artan enerji maliyetleri karşısında zor duruma girdiğini anlattı. Önceden 70 dolar olan kömür fiyatının bugünlerde 250 doların üzerinde olduğuna işaret eden Dilek, şöyle devam etti:
“Doğal gazda artışlar yine aynı şekilde özellikle son dönemde Ukrayna-Rusya gerginliğinden dolayı zirve noktalarına ulaştı. Bunun yanında yenilenebilir enerjiye geçiş yapan ülkeler şu anda avantajlı durumda. Ayrıca, Uluslararası Enerji Ajansının iklim değişikliyle mücadelede 2050 yılana kadar ‘net-sıfır karbon salımı’ hedefine ulaşabilmek için, doğal gaz ve kömür gibi yakıtlarla çalışan kombilerin satışının 2025’ten itibaren yasaklanması yönünde bir tavsiyesi var. Dolayısıyla bu düzenleme Türkiye için büyük kazanımları beraberinde getirecek. Dünyanın en ucuz enerjisi konutlara ulaştırılabilecek.”
Yoğun kent merkezlerinde de yenilenebilir enerji teknolojileri artacak
Sıfır Enerji ve Pasif Ev Derneği (SEPEV) Genel Sekreteri Yasemin Somuncu da Avrupa Birliği’nde (AB) 2021’den bu yana tüm yeni binaların “Neredeyse Sıfır Enerjili Bina” olmak zorunda olduğunu anımsattı.
Son iki yılda küresel salgının etkisiyle, hiçbir üye ülkenin henüz kendi iç mevzuatını tam olarak bitiremediğini belirten Somuncu, “Her ülkenin nSEB tanımı, AB Mevzuatı da izin verdiği için, iklim ve yapı tipi farkları nedeniyle değişiklik gösteriyor ve Kuzey Avrupa ile Güney Avrupa ülkeleri arasında ulaşılmak istenen hedefler birbirinin aynısı değil.” diye konuştu.
Somuncu, Türkiye’nin, bazı AB üyeleri gibi konuyu EKB sınıflarına bağladığını ve belirli büyüklükteki binalarda yenilenebilir enerji kullanımı için, zamana yayılacak şekilde, yüzdeler getirdiğini dile getirdi.
Isı akışı ile yapının içerisindeki ve dışarısındaki sıcaklık farkı arasındaki ilişkiyi ifade eden U-değeri, birincil enerji tüketimi, karbon sınıfı gibi kavramlar ile nSEB tanımının belirlendiğini aktaran Somuncu, şunları ifade etti:
“Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliğine dair değişikliğin Türkiye için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve yakın zamanda nSEB tanımına daha farklı kavramların ve hedeflerin de dahil edileceğini ve binalarda yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanım hedeflerinin arttırılacağını umuyorum. Pasif Ev Standartları’nda olduğu gibi Yenilenebilir Birincil Enerji Faktörü’nün de devreye sokularak en yoğun kent merkezlerinde de yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanımının da arttırılacağını umuyorum.”
Binaların inşaat sürecinde yeni döneme girildi
Ankara merkezli güneş enerjisi ekipman üreticisi ELİN Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Arda Yalı ise dünyanın sürekli büyüyen uluslararası talep ve rekabet sonucu olağanüstü şekilde artan enerji sorunuyla her geçen gün daha yakından yüzleştiğini söyledi. Türkiye’de binaların inşa süreçlerinde artık yeni bir devirin başladığına işaret eden Yalı, şunları kaydetti:
“Güneş enerjisi panel üreticileri olarak bizim beklediğimiz ve arzu ettiğimiz düzenleme geldi. Yapıların en başta yenilenebilir enerji komponentlerin kurulumuna uygun inşa edilmesi, yenilenebilir enerjide kurulu gücün artırılması hedefini yakalamamız için büyük bir adımdır. Sürecin kanunlar ve regülasyonlarla desteklenmesi sürmelidir ve artık bina tasarımları yapıların enerji performanslarının güneş enerjisi santralleri ile karşılanmasına yönelik olmalıdır. “