Veteriner Fakültesinden Prof. Dr. Cihan Kaçar, Prof. Dr. Yavuz Öztürkler ve Prof. Dr. Savaş Yıldız, halk arasında tüp bebek olarak bilinen biyoteknolojik yöntemi Zavot ırkında uyguladı. Başarılı çalışmalarla, 100 embriyo ile 3 binin üzerinde sperma elde edilirken, bu yöntemle sağlıklı ilk iki Zavot buzağısı dünyaya geldi.
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Profesörü Cihan Kaçar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rektör Prof. Dr. Hüsnü Kapu’nun çabalarıyla üniversitelerinde son dönemde biyoteknolojik ve embriyo transferi çalışmalarına ağırlık verdiklerini ifade etti.
Kaçar, bu kapsamda Malakan ineği de denilen, Kars ve Ardahan yöresinin yerli ırkı “Zavot” ile embriyoları ABD’den getirilen “Beefmaster” ırkı büyükbaş hayvanlara ilişkin iki büyük proje yürüttüklerini belirtti.
“Zavot” teriminin süt fabrikası anlamına da geldiğini, bu hayvanların etinden ziyade sütçü ırk olarak değerlendirildiğini anlatan Kaçar, “Kars ve Ardahan bölgesinde 40 yıl önce sadece bu ırk hayvanlar yetiştirilirdi. Beyaz rengi, rakımı yüksek yerde yaşayabilmesi, soğuk iklime dayanıklılığı, hastalıklara dirençliliği ve yöreselliği, yüksek ve lezzetli süt verimi ile öne çıkan Zavot sığırı, Türkiye’de saf ırklar arasında. Bu ırklar, ayak ve meme hastalıklarına karşı dirençli, doğumları kolay, merada bile günde ortalama 30 litre süt alma imkanı var. Ancak son yıllarda farklı ırklara yönelim nedeniyle neredeyse nesli tükenmek üzere.” diye konuştu.
Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmalarıyla Ardahan’da Zavotların koruma altına alındığını dile getiren Kaçar, “Biz de üniversite olarak bu ırkın korunması çalışmalarına destek vermek istedik. Tarım ve Orman Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürüttük.” dedi.
“Embriyoları dondurarak gen bankasında koruma altına aldık”
Söz konusu sığır ırkıyla ilgili pek çok çalışma yapıldığını ancak Türkiye’de ilk defa bu ırka yönelik embriyo üretimi, saklanması ve transferini gerçekleştirdiklerini aktaran Kaçar, şu bilgileri verdi:
“Kars’ın köylerinde tamamen bittiğinden belki 100 köyü dolaştığımız Ardahan’ın bir köyünde Zavot sığırını bulduk. İnek ve boğa olmak üzere Zavot ırkı sığırları üniversiteye getirdik. Halk arasında tüp bebek denilen yöntemi bu ırkın korunması için kullandık. İneğe 4 gün boyunca hormon uyguladık ve belirli günlerde suni tohumlama uygulaması ile Zavot boğasından aldığımız spermayı verdik. Gebelikten 7 gün sonra, rahimde oluşan ortalama 5 embriyoyu, anestezi altında solüsyonlar ile yıkayarak topladık. Bu embriyoları, taşıyıcı annelere naklettik, kalanları da embriyo dondurma makinesinde saklayarak koruma altına aldık. Şu anda embriyo transferi ile üretilen iki Zavot buzağısı sağlıklı şekilde dünyaya geldi. Bir tane gebe ineğimiz var, bir de 100’e yakın dondurulmuş embriyomuz ve 3 bine yakın spermanın bulunduğu bir Zavot bankamız var.”
“300 sene sonra bile taşıyıcı anneye transfer edilebilecek”
Kaçar, bu ırkın süt üretimini artırmadaki faydalarına ilişkin şunları söyledi:
“Kars genelinde 200 bin damızlık inek olduğunu varsayalım. Günde bir inekten 5 litre süt yerine 1 litre daha fazla süt alındığını ve 6 litreye çıkarıldığını düşünün. Böylece bir günde 200 bin litre daha fazla süt olacaktır. Bu da yaklaşık 19 bin ton kaşar fazlalığı anlamına geliyor. Günde 30 litre süt veren Zavot inekleri var. Kars’ta açık alanda merada hayvancılık yapılıyor. Bu ırkın yaygın yetiştirilmesi ile süt üretimi ciddi miktarda artacaktır. Amacımız ilk olarak bu ırkı koruma altına almak. Elimizde olanı kaybetmeden korumaya almak istiyoruz. Embriyolarımızı azot tankında tutuyoruz. 300 sene sonra bile taşıyıcı anneye transfer edilebilecek. Bu ırk koruma altına alınmış oldu.”
“Koruma altına alınmış oldu”
Rektör Prof. Dr. Hüsnü Kapu ise Zavot ırkının atadan kalma yerel bir ırk olduğuna işaret ederek, bunun korunmasını çok önemsediğini vurguladı.
Rektör adayı olarak YÖK’e başvurduğunda sunduğu projeyi gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Kapu, “İthal hayvan süreci bazı bölgelerde işe yaradı ancak bizim bölgede çok da verimli olmadı. Verimliliği yüksek, bölgeye uyum sağlamış, hastalıkları olmayan Zavot ırkı üniversitemizde yürütülen çalışmalarla koruma altına alınmış oldu.” dedi.
Bu ırkı, Türkiye Yüzyılı’na devretmek istediklerini dile getiren Kapu, “Zavot ırkına güveniyoruz. Artık bu gelenek başladı, inşallah devam eder. Türkiye, hayvan ihraç eden bir ülke konumuna gelecek inşallah. Bunu da ilk olarak Zavot’la gerçekleştireceğiz. Üç sene sonra Kars’ta ciddi sayıda Zavot sürüsü oluşacak.” diye konuştu.
Rektör Kapu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve ekibine, deneyimli hocaların bilgi birikiminin genç öğretim üyelerine aktarılması amacıyla ek kadro verme konusunda pozitif ayrımcılık yaptıkları ve verdikleri destek için teşekkür etti.