Taş ustası Badem, ortaokul yıllarında harçlığını çıkarmak için o dönem ilçede yaygın olan taş işleme atölyelerinde başladığı mesleğini yarım asrı aşkındır sürdürüyor.
Evinin bahçesindeki atölyede üretim yapan Badem, yılda yaklaşık 30 ton oniks taşı işleyerek binlerce ürün ortaya çıkarıyor.
Balyoz ve çekiçle küçülttüğü kaya parçalarını taş kesme makinesinde işlenmeye hazır hale getiren Badem, daha sonra torna yardımıyla kolye, bileklik, masa üstü isimlik ve çeşitli figürler yapıyor.
Badem’in el emeği ürünleri, ilçede ve çeşitli kentlerdeki hediyelik eşya mağazalarında alıcı buluyor.
“Çırak bulmakta çok sıkıntı yaşadık”
Taş ustası Besim Badem, AA muhabirine, 13 yaşında başladığı mesleğini ilk günkü şevkle sürdürdüğünü söyledi.
Türkiye’de farklı yörelerden elde edilen oniksi, kaya bloklar halinde alıp ince ince işleyerek üretim yaptığını anlatan Badem, “Geçmişte Hacıbektaş’ta çok sayıda taş işleme atölyesi vardı. Çocuk yaşlarda başladım, hem okula gidip hem atölyede çalıştım. Askerden geldikten sonra da kendi düzenimizi kurduk. Bazen iflas ettik bazen toparladık derken, bu yaşa kadar geldik.” ifadelerini kullandı.
Badem, 2000-2015’te Hacıbektaş Kaymakamlığınca açılan halk eğitim kursunda usta öğretici olarak görev yaptığını, kursun kapanmasının ardından ise tüm zamanını atölyesinde değerlendirdiğini belirtti.
Emekli olmasına rağmen çalışmayı sürdürdüğünü dile getiren Badem, “Bir atasözü var, ‘İşine hor bakan boğazına torba takar.’ Az kazandık öz kazandık ama mesleği bırakmadık. Mesleğime aşığım, sabah kalkınca atölyeye gelmezsem içim rahat etmez. 2 gün boş gezersem bunalıma giriyorum. Taşın tozunu yutmaya alışmışız.” dedi.
Mesleğin unutulmaya yüz tuttuğunu anlatan Badem, “Çırak bulmakta çok sıkıntı yaşadık. Tozlu, topraklı ve zahmetli olduğu için öğrenmek istemediler. Öğrettiklerim var ama biraz para kazanınca başka işlere yönelip bunu bıraktılar.” diye konuştu.