Nikaragua, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak “soykırım işlemesini kolaylaştırdığı” gerekçesiyle Almanya aleyhine açtığı davada, Uluslararası Adalet Divanından (UAD) Almanya’nın İsrail’e verdiği askeri desteği durdurmasına hükmetmesini istedi.
UAD’den yapılan yazılı açıklamada, Nikaragua’nın, Gazze Şeridi başta olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçladığı Almanya aleyhine dün dava açtığı duyuruldu.
Nikaragua, Divan’a başvurusunda Almanya’nın, İsrail’e siyasi, mali ve askeri destek sağlayarak Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) fonlarını keserek “İsrail’in soykırım işlemesini kolaylaştırdığı ve her halükarda soykırımı önlemek için mümkün olan her şeyi yapma yükümlülüğünü yerine getirmediği” suçlamasında bulundu.
Nikaragua, Almanya’nın, İsrail’in sadece Gazze’de işlediği suçlardan değil, işgal altındaki tüm Filistin topraklarındaki suçlardan sorumlu olduğunu ifade etti.
Nikaragua ayrıca, Almanya’nın, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin (Soykırım Sözleşmesi) yanı sıra 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri, uluslararası insancıl hukukun ihlal edilemez ilkeleri ve diğer genel uluslararası hukuk normlarına aykırı hareket ettiğini savundu.
Nikaragua, Almanya’nın uluslararası hukuku dört ayrı şekilde ihlal ettiğini öne sürdü.
Gazze’deki soykırıma askeri destek
Nikaragua dava dilekçesinde ilk olarak, Almanya’nın İsrail’e verdiği askeri, siyasi ve mali destekle Gazze’de işlenen soykırıma destek verdiğini ve Soykırım Sözleşmesi’ne aykırı hareket ettiğini belirtti.
Almanya’nın, Soykırım Sözleşmesi’ne taraf devlet olarak Gazze Şeridi’de dahil olmak üzere Filistin halkına karşı işlenen ve işlenmekte olan soykırımı önleme yükümlülüğünü yerine getirmediğini kaydeden Nikaragua, Almanya’nın aynı zamanda İsrail’e verdiği askeri, mali ve siyasi destekle soykırımın işlenmesine katkıda bulunduğunu savundu.
Nikaragua, İsrailli yetkililerin en üst düzeyden Gazzelilere yönelik toplu cezalandırma, insanlıktan çıkartarak toplu şekilde yok etme ve soykırım yapma amacına yönelik açıklamalarının, Almanya da dahil olmak üzere uluslararası toplum tarafından iyi bilindiği aktarılarak “Almanya, İsrail’in davranışlarının ciddi hukuka aykırılığı konusundaki bilgisini inkar edemeyeceği gibi bu bilginin Almanya’nın uluslararası hukuk uyarınca soykırımı önleme, soykırıma yardım ve yataklık etmeme ya da suç ortağı olmama ve uluslararası insancıl hukuk ile uluslararası hukukun diğer emredici normlarına saygı gösterilmesini sağlama yükümlülüklerini ortaya çıkardığını da inkar edemez.” ifadesi kullanıldı.
Almanya’nın insancıl hukuk ihlalleri
İkinci olarak Nikaragua, Almanya’nın, hem 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 Protokollerinden hem de uluslararası insancıl hukukun ihlal edilemez ilkelerinden kaynaklanan uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine uymadığı kaydedildi.
Almanya’nın, uluslararası insancıl hukuka aykırı hareket etiğini bildiği İsrail’e, siyasi, mali ve askeri destek sağladığını anlatan Nikaragua, Almanya’nın gönderdiği bu askeri mühimmatın, İsrail tarafından işlenen ihlallerde kullanıldığını bildiğini ve bu şekilde mühimmat sağlayarak bu durumun Almanya’nın da uluslararası hukuka ve kendi yükümlülüklerine aykırı hareket etmek anlamına geldiğini vurguladı.
Dilekçede, “Alman hükümeti’nin UNRWA’ya yaptığı yardımı kesmiştir. Kuruluşundan bu yana Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) tarafından 1949 yılında kurulmuştur. milyonlarca Filistinli mülteciye önemli bir yardım eli uzatmıştır. Bu nedenle, desteklemenin yanı sıra Uluslararası hukukun en temel ve kutsal normlarının birçoğunu ihlal eden bir devlet, Almanya’nın bu kararı, UNRWA’ya sağlanan fonları keserek her türlü etkili yardımı tehlikeye atmaktadır. İsrail’in işlediği bu vahşetin kurbanlarına veriliyor.” denildi.
Nikaragua dilekçesinde, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un Alman Parlamentosu’nda “Almanya için tek bir yer var: İsrail’in yanında yer almak. İsrail’in güvenliğinin Almanya’nın varlık sebebi olduğunu söylerken kastettiğimiz budur.” sözlerini kullandığı sırada bir yandan Filistinlilere yönelik yardımları kestiğini diğer taraftan da iki Heron, çelik yelek, tıbbi malzeme ve yaralı İsraillilerin Alman Hastanelerinde tedavi edilmesine izin verdiği ve savaş gemisi mühimmatı göndermeyi değerlendirdiği bilgisine yer verdi.
Almanya, Filistin’deki işgalin sürdürülmesine katkıda bulundu
Nikaragua’ya göre Almanya, üçüncü olarak, özellikle Gazze’de devam eden hukuksuz saldırılar da dâhil olmak üzere, İsrail’in, Filistin’de devam eden askeri işgalin yasa dışı durumunun sürdürülmesine yardım sağlayarak genel uluslararası hukukun diğer emredici normlarına aykırı hareket ediyor.
Filistin’in işgal altındaki topraklar olarak durumu uluslararası toplum tarafından iyi bilindiğini kaydeden Nikaragua, UAD’nin 2004 tarihli Duvar danışma görüşünde, Filistin’de devam eden işgal ve ilhaka ilişin uygulamaların hukuka aykırılığı teyit ettiğini hatırlattı.
Nikaragua, Divan’ın Duvar danışma görüşünde tüm devletlerin işgal durumlarına yardım veya destek sağlamama yükümlülüğü olduğunu hatırlatarak “Almanya, bu yükümlülüğü görmezden geldi ve bunu daha da ağırlaştırdı. En son ve daha da ağır ihlallerden sonra İsrail’e yardım ve destek sağlamaya devam ederek genel uluslararası hukukun emredici normları ve konvansiyonel yükümlülüklerini ihlal etti.” ifadelerini kullandı.
Nikaragua, Alman hükümetinin, Gazze’deki insani krizi bilmesine rağmen UNRWA’ya yaptığı yardımı keserek her türlü insani yardımın ulaştırılmasını tehlikeye attığını ve sadece bunun bile başlı başına hem uluslararası insancıl hukukun ihlaline doğrudan katkı sunmak hem de soykırımın önlenmesi yükümlülüğüne aykırı hareket etmek anlamına geldiğini belirtti.
Almanya’nın, İsrail’in uyguladığı apartheid rejimine katkısı
Almanya, özellikle yardım sağlayarak ve yasa dışı apartheid rejimi ile Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının inkâr edilmesini engellemeyerek genel uluslararası hukukun diğer emredici normlarına uymadı.
BM, Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin, ırk ayrımcılığı ve apartheidi yasaklamasına rağmen sözleşmeye taraf olan Almanya’nın, İsrail’in Filistinlilere yönelik apartheid uygulamaları ve kendi kaderini tayin hakkını engellediğini bilmesine rağmen İsrail’e olan desteğine devam ettiğini vurguladı.
Nikaragua, bu kuralların emredici niteliği sebebiyle Almanya’nın İsrail’in apartheid rejimine destek olmama sorumluluğu altında bulunduğunu ifade etti.
Nikaragua, dava sonucunda Divan’dan, Almanya’nın uluslararası yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini tespit etmesine, Almanya’nın bu eylemlerine son vermesine, bu ihlallerin tekrarlanmayacağına dair güvence vermesine ve bu ihlallerin mağdurların zararını tazmin etmesine hükmetmesini istedi.
Nikaragua’nın, Almanya aleyhine istediği tedbirler
Nikaragua, dava sonuçlanana kadar geçecek süreçte telafisi mümkün olmayan zararların ortaya çıkmaması için Divan’dan, Almanya aleyhine 5 tedbire hükmetmesini talep etti.
Söz konusu 5 tedbir şöyle:
“(1) Almanya, Soykırım Sözleşmesi, uluslararası insancıl hukuk veya Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı gibi genel uluslararası hukukun diğer emredici normlarının ihlalinde ve Filistinlilerin apartheid rejimine tabi olmasında kullanılabilecek, özellikle de askeri teçhizat dahil olmak üzere İsrail’e yaptığı askeri yardımları derhal askıya almalı;
(2) Almanya, İsrail’e teslim edilmiş olan silahların soykırım işlemek için kullanılmaması, soykırım eylemlerine katkıda bulunmaması veya uluslararası insancıl hukuku ihlal edecek şekilde kullanılmaması için derhal her türlü çabayı göstermelidir;
(3) Almanya, insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için mümkün olan her şeyi derhal yapmalıdır;
(4) Almanya, soykırım, soykırım eylemlerini ve Filistin halkının insani haklarının ihlalini önleme yükümlülüklerine uymanın bir parçası olarak UNRWA’nın finansmanını askıya alma kararını geri almalıdır; bu karar, insani yardımın Filistin halkına, özellikle de Gazze’ye ulaşmasını sağlamak için mümkün olan her şeyi yapma yükümlülüğünü de içerir;
(5) Almanya, uluslararası hukuktaki suçların ihlallerinde kullanılabilecek askeri teçhizatın İsrail’e tedariki de dahil olmak üzere desteğini keserek ve bu kuruluşun faaliyetlerini dayandırdığı UNRWA’ya desteğini sürdürerek uluslararası hukukun emredici nitelikteki kurallarının ağır ihlallerinin sona erdirilmesi için işbirliği yapmalıdır.”