Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada Colindres, resmi ziyaret için bulunduğu Türkiye’de, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye ile ilişkilerinin çok iyi ve olumlu olduğunu belirten Colindres, ziyaret kapsamında yatırımların teşviki, tarım, eğitim ve siyasi istişareler alanlarında anlaşmalar imzalandığını belirtti.
İki ülkenin dış politikada benzer kimliklere sahip olduğuna işaret eden Colindres, “Hem Türkiye hem de Nikaragua, uluslararası hukukun, Birleşmiş Milletler kararlarının savunulması ile devletlerin iç işlerine karışmama ilkelerini güçlendirme yanlısı. Ayrıca uluslararası ilişkileri devletlerimiz arasında saygılı şekilde ve egemen bir eşitlikle yürütürüz. Bu unsurlar, dostluk ilişkilerimizin, iş birliğimizin ve dayanışmamızın güçlenmesine katkıda bulunuyor.” ifadesini kullandı.
Colindres, Türkiye’de bir büyükelçilik açma konusunun da görüşmelerde ele alındığını aktardı.
Ülkesinin, ABD ve bazı Avrupa ülkelerinin resmettiğinin aksine üreten, güvenli, istikrarlı ve barışçıl bir ülke olduğunu vurgulayan Colindres, Nikaragua’da gelecek ay yapılacak seçimlere de değindi.
Amerikan Devletler Örgütü’nü (OAS), seçime gözlemci olarak davet etmeyeceklerini bildiren Colindres, “İlgili makamlar, farklı ülkelerden seçim konularında uzman olan kişilere yönelik gözlemcilik davetlerini organize ediyor ancak hükümetimizin pozisyonu, Amerikan Devletleri Örgütü’nü (OAS) Bolivya’daki darbeye katılımı nedeniyle davet etmemektir. Bolivya gibi demokratik bir ülkeye yönelik darbenin tanıtımına ve yürütülmesine katılan birini davet edemeyiz.” diye konuştu.
Colindres, takvime ve yasalara uygun şekilde gerçekleşecek seçimlerin halk iradesinin tecelli biçimi olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Nikaragua’nın deneyimi, geçmişteki 16 yıllık neoliberal hükümetlerde olduğu gibi, ne zaman bir değişiklik olsa halk yararına girişimlerin azalmasına, yoksulluğa, sömürüye ve bize fayda sağlayan projelerin eksikliğine boyun eğmek olmuştur. Halk, insanları politikalarının merkezine alan, onları dikkate alan bir hükümeti de tecrübe etti. Bu da Başkan Daniel Ortega ve yardımcısı Rosario Murillo’nun yönetimidir. Halk bunun iyi bir hükümet olduğunu ve onların hükümeti olduğunu düşünüyor. Bu nedenle Nikaragua’da ‘Başkan halk’ olmak konuşuluyor. Halk bu nedenle elinden alınan kendi haklarını garantiye almak için Ortega’nın bir dönem daha başkan olmasını istiyor.”
Colindres, iktidardaki Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesinin, gelecek seçimlerden zaferle çıkacağına inandığını dile getirdi.
“ABD ve AB siyasi tahakküm kurmak için ülkelere karşı saldırgan eylemlerde bulunuyor”
Ülkede kilise ile iktidar arasında yaşanan gerilimi değerlendiren Colindres, Nikaragua’da çok renkli ve herkesin inancına saygı duyulan bir dini ortam olduğunu belirtti.
Colindres, Nikaragua’da böyle bir ortam bulunmasına rağmen 2018’de bazı Hristiyan dini kurumlarının önderlerinin yönetime karşı yasa dışı, anayasal düzeni bozucu faaliyetler gerçekleştirdiğini söyledi.
Bunun talihsiz bir durum olduğunun altını çizen Colindres, seçimden sonra ülkedeki farklı sosyal, ekonomik, politik ve dini gruplarla diyaloğa devam edileceğini vurguladı.
Colindres, ABD’nin Nikaragua’ya karşı tutumuna ve AB’nin ülkeye uyguladığı yaptırımları uzatma kararına işaret ederek, “Biz bu müdahaleci politikaları reddetme ve kınama konusunda çok net bir tutum sergiliyoruz.” dedi.
ABD ve AB’nin uluslararası hukuku ve birçok ülkenin değerlerini ihlal ettiğini belirten Colindres, şöyle devam etti:
“Devletler ve halkların, uluslararası hukuka ve BM kararlarına saygı duyarak iç ve dış politikalarını belirleme konusunda doğuştan gelen, egemen ve onurlu hakları vardır. ABD ve bazı Avrupa ülkeleri, iç politikalarını etkilemeye, siyasi tahakküm ve hegemonya yollarını yeniden ele geçirmeye çalışarak her zaman ülkelere karşı saldırgan eylemlerde bulunuyor.”
Tek taraflı yaptırımları hukuka aykırı ve keyfi olarak nitelendiren Colindres, bunları uygulayanların başka halklara ve devletlere hükmedebileceğini sanan ülkeler olduğunu söyledi.
Colindres, “Onlara katılmıyoruz çünkü gerçekten mantıklı olmayan veya haklılığı olmayan dışardan bir müdahaleyi uygulamak istiyorlar. Diğer devletlere, Türkiye’ye ve yaptırımlardan zarar gören diğer Latin Amerika ülkelerine de sempati duyuyoruz.” diye konuştu.
– “Kitlesel göç ifadesi Nikaragua’yı kötü durumda göstermek için kullanılıyor”
Orta Amerika’dan ABD’ye gidenlerin oluşturduğu göç kervanlarının bazı ülkeler için zaman zaman kitlesel olduğuna dikkati çeken Colindres, “Nikaragua örneğinde, kitlesel veya olağanüstü bir göç yok. Ancak Orta Amerika bölgesindeki ülkelerde meydana gelen geleneksel göçlere göre normal ölçekte.” dedi.
Colindres, ülkesinde uygulanan nüfus odaklı iç politika sayesinde kitlesel göçün azaldığını aktararak, “Nüfusa gıda, hastane ve eğitim güvenliği sağlayan ekonomik ve sosyal politikalar geliştiriyoruz.” ifadesini kullandı.
Nikaragua için kullanılan “kitlesel göç” kavramıyla ilgili Colindres, “Çoğu zaman gerçeği çarpıtmak ve Nikaragua’yı kötü bir durumdaymış gibi göstermek için kullanılsa da bu doğru değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Colindres, Türkiye ile ilişkilere değinerek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’yle yaptığı görüşmeler sonucu iki ülke ilişkilerini daha da ileriye taşıyacak anlaşmalar imzaladıklarını kaydetti.