Nikaragua’da 2018’de hükümet karşıtı protestolardan bu yana Devlet Başkanı Daniel Ortega ve Katolik Kilisesi arasındaki gerginlik sürüyor.
Nikaragua emniyet teşkilatının 43. kuruluş yıldönümü töreninde konuşan Ortega, protestoları desteklediği gerekçesiyle Katolik Kilisesi’ni eleştirerek, “Kilise’de her şey dayatma. Bu muhteşem bir diktatörlük, tiranlık örneği. Demokrasiden bahsettiklerini duyuyoruz. Madem çok demokratikler, bırakın Papa’yı, kardinalleri, piskoposları Katolikler oy vererek seçsin” dedi.
Ortega konuşmasında piskoposları ve rahipleri ‘katil’ ve ‘darbe planlayanlar’ olarak tanımlayarak ‘Amerikan emperyalizmi için çalışmakla’ suçladı.
İspanya ve Güney Amerika’daki Engizisyondan Kanada’daki Yerli çocukların istismarına kadar uzanan konuları gündeme getirerek kilisenin ‘korkunç tarihine’ atıfta bulunan Ortega, “Papa Hazretlerine, Katolik yetkililere saygıyla belirtmek isterim ki ben bir Katoliğim ama bir Hıristiyan olarak kilisede temsil edildiğimi hissetmiyorum” dedi.
Protestoları kışkırttığı iddiasıyla gündeme gelen Nikaragua Katolik Kilisesi bir süredir hükümet tarafından baskı altında tutuluyor. Yüzlerce göstericinin hayatını kaybettiği protestolar nedeniyle Avrupa Birliği (AB) ve ABD Nikaragua’ya yönelik yaptırım uygularken, Nikaragua ise ABD ile birlikte göstericileri kışkırttığını ileri sürdüğü Katolik Kilisesi görevlilerine operasyon düzenledi.
Katolik Kilisesi ile Nikaragua arasındaki gerginlik, geçtiğimiz Mart ayında Managua’nın Vatikan’ın ülkedeki büyükelçisini sınır dışı etmesiyle arttı. Ağustos ayında ise hükümeti eleştiren bir piskopos ‘istikrarı bozan ve provokatif eylemleri’ gerekçe gösterilerek ev hapsine konulmuştu.
Katolik Kilisesi’nin ve ABD’nin tepkisini çeken operasyonlar kapsamında 4 papaz ve 2 öğrenci daha tutuklandı. Ayrıca Hayır Misyonerleri isimli dini grubun ülkede yasaklanması üzerine bir grup rahibe sınır dışı edilmişti.
Katolik Kilisesi lideri Papa Francis bu ayın başlarında yaptığı bir açıklamada Nikaragua ile diyaloğun önemini vurgulayarak, “Bir diyalog söz konusu. Hükümet ile konuşuyoruz. Ancak bu hükümetin eylemlerini desteklediğimiz ya da karşı çıktığımız anlamına gelmiyor” demişti.