Nisanda birçok olumsuz haber akışının arka arkaya gelmesi dünya borsalarında düşüş eğilimini beraberinde getirirken, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi dünya borsalarının önemli düşüş kaydettiği ayda yüzde 8,83 yükselişle aylık bazda kapanış rekoru kırarak küresel piyasalardan pozitif yönde ayrıştı.
Fed’in enflasyonla mücadele etmek için gittikçe şahinleşen para politikası, Çin’de devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi nedenler başta olmak üzere risk algısını yükselten birçok etken nisanda pay piyasalarını baskıladı.
ABD’de son 40 yılın en yüksek seviyesine çıkan Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) Fed’i şahinleşmeye zorlaması tahvil ve pay piyasalarında son yılların en güçlü satış baskısının arkasındaki ana etken oldu.
Fed üyelerinin yoğun sözle yönlendirmelerine sahne olan nisan ayında politika faizindeki artış oranına ilişkin piyasa beklentileri sert şekilde yukarı yönlü revize edildi.
Tahvil piyasalarında gelecek dört toplantı için en az 50 baz puanlık politika faizi artışı beklentisi bütün varlıklarda fiyatlamaları etkiledi.
Şahinleşen Fed’le birlikte ABD’nin uzun dönemli tahvil faizleri yaklaşık son 3 yılın, dolar endeksi ise son 20 yılın en yükseğine çıkarken, pay piyasaları bu durumdan negatif etkilendi.
Nisanda MSCI gelişmiş ülkeler endeksi yüzde 8,5 gerileyerek Mart 2020’den bu yana en kötü performansını sergilerken, MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi yüzde 5,8 azalışla son 9 ayın en sert düşüşünü kaydetti.
Nasdaq endeksindeki düşüş son 14 yılın en güçlü aylık değer kaybı olarak kayıtlara geçerken, S&P 500 ve Dow Jones endekslerindeki gerileme de Mart 2020’den bu yana en sert satış baskısına işaret etti.
Aylık bazda Nasdaq endeksi yüzde 13,26, S&P 500 endeksi yüzde 8,80 ve Dow Jones yüzde 4,91 değer kaybetti.
Brezilya ve Meksika borsaları da ABD’de öncülüğündeki satıcılı seyre katılarak Mart 2020’den en kötü performansını sergilerken, Brezilya’da Ibovespa endeksi yüzde 10,10 ve Meksika’da Mexbol endeksi yüzde 9,1 geriledi. Arjantin’de S&P Merval endeksi de nisanda yüzde 3 düştü.
Mayısta belirsizlikler sürebilir
Analistler, dünya genelinde ortaya çıkan enflasyon baskılarının özellikle emtia ve gıda fiyatları üzerinden etkili olmayı sürdürdüğünü belirterek, merkez bankalarının sıkılaşan politika duruşlarının pay piyasaları üzerindeki baskıya yılın geri kalanında da devam edebileceğini aktardı.
Fed’in mayıstaki toplantısında alacağı karar ve yönlendirmelerinin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını ifade eden analistler, Fed’in henüz bilanço küçültme adımlarına başlamadığını, söz konusu adımların piyasalardaki likiditeye etkisinin pay piyasaları için bir başka önemli etken olduğunu bildirdi.
Analistler, tahvil piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in haziran toplantısındaki faiz artışı beklentilerinin 50 ile 75 baz puan arasında değiştiğine dikkati çekerek, piyasaların mayıs ayındaki makroekonomik verilerde enflasyondaki seyre ilişkin ipuçlarına karşı daha hassas olabileceğini dile getirdi.
ABD’de özellikle Nasdaq endeksinin bu durumdan en çok etkilenebilecek şirketleri bünyesinde bulundurduğunu kaydeden analistler, ABD pay piyasalarında belirsizliklerin mayısta da devam edebileceğini belirtti.
Analistler, teknik açıdan ABD pay piyasalarının kritik bölgelere indiğini aktararak, halihazırda test edilen seviyelerin destek olarak çalışmaması durumunda satışların derinleşebileceği uyarısında bulundu.
Bölgesel riskler de görünümü zorlaştırıyor
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) henüz Fed ile aynı dili konuşmaktan geri durması ve para politikasındaki sıkılaşma için acele etmemesi Avrupa pay piyasaları için baskıları sınırlasa da Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş ve savaşın getirdiği belirsizlikler risk algısının yüksek seyretmesine neden oluyor.
Tarihinin en yüksek enflasyonuyla karşı karşıya olan Avrupa’da enflasyon görünümünü olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin ECB’yi beklenen daha önce parasal sıkılaştırmaya yönlendirebileceği korkusu piyasalardaki en önemli risk unsuru olarak fiyatlanıyor.
Analistler, nisanda küresel bazda güçlenen şahin politikaların yanı sıra bölgesel risklerin de pay piyasalarının seyri üzerinde etkili olarak satış ağırlıklı bir seyir izlendiğini belirterek, mayıs ayı ve yılın devamı için de şimdilik risk algısının güçlü olduğunu ve piyasalarda yön arayışının devam edebileceğini ifade etti.
Çin’deki Kovid-19 salgınının küresel bazda tedarik zincirini tehdit ederek fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturduğuna dikkati çeken analistler, Çin pay piyasalarının da salgınla birlikte nisanda en fazla değer kaybeden borsaların başında geldiğini dile getirdi.
Analistler, ülke genelinde artan kısıtlamaların makroekonomik görünümü olumsuz etkilemek koşuluyla risk iştahını düşürdüğünü aktararak, buna karşın Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) beklenen destekleyici adımları atmaktaki çekimser tutumunun Çin piyasalarındaki satıcılı seyri derinleştirdiğini bildirdi.
Bu gelişmelerle Avrupa ve Asya’da pay piyasaları çoğunlukla nisan ayında satıcılı bir seyir izlerken, İngiltere’de FTSE 100 endeksi sınırlı yükselişle yüzde 0,38, Rusya’da RTS endeksi yüzde 5,88 değer kazandı.
Almanya’da DAX endeksi nisanda yüzde 2,20 gerilerken, 2018’den bu yana ilk defa dört ay üst üste değer kaybetti. Bu dönemde Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,89 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 3,07 düştü.
Çin’de Şangay bileşik endeksi nisanda bir ara Haziran 2020’den bu yana en düşük seviyeye inse de kayıplarını kısmen telafi ederek, nisanı yüzde 6,31 azalışla tamamladı.
Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 3,50, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,24, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,13, Hindistan’da Sensex endeksi yüzde 2,57 ve Avustralya’da S&P 200 endeksi 0,77 değer kaybetti.