Norveçli genç aktivistler ülkelerinde fosil yakıt üretimini istemiyor

Uluslararası Enerji Ajansının geçici verilerine göre 2019’da dünyanın en çok petrol üreten ülkeler listesinde 13’üncü, doğal gaz üretiminde 8’inci sırada yer alan Norveç, Arktik bölgesinde çevre kirliliğine yol açıyor ve dünyaya çok miktarda karbon ayak izi bırakıyor.

Norveç, petrol ve doğal gaz ihracatından elde ettiği gelirin büyük kısmını, gelecek nesiller için oluşturulan varlık fonunda topluyor.

Öte yandan Norveç’in fosil yakıt ihracatının yol açtığı çevre yıkımından rahatsız olan ve bu konuda eyleme geçilmesini talep eden genç aktivistler, ülkede geniş çaplı protestolar düzenliyor.

Çevre örgütü Friends of the Earth’de (Yeryüzünün Dostları) Petrol Politikaları Danışmanı olarak görev yapan Thor Due, Young Friends of the Earth’ün (Yeryüzünün Genç Dostları) Başkan Yardımcısı Lea Justine Nesheim ve Norveçli aktivist Jannickie Totland, gelecek ay İskoçya’nın Glasgow kentinde yapılacak iklim zirvesinden önce AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Thor Due, Norveç hükümetinden petrol arama ruhsatlarının iptalini talep ettiklerini, karbon ve fosil yakıtlardan gelen karbondioksite atmosferde daha fazla yer olmadığını söyledi.

Norveç’te artık petrol ve doğal gaza dayanan gelirlerin finansal yatırımlara yönlendirildiğini, bu nedenle fosil yakıt üretimine son verilmesinin, Norveç’in refah seviyesinde çok büyük düşüşe yol açmayacağına inandığını dile getiren Due, “Beni en çok korkutan şey, ekonomimizi hala yeni petrol ve doğalgaz dağıtımı üzerine kuracak olmamız; iklimin artık buna dayanamayacak olması.” dedi.

Glasgow’daki İklim Zirvesi’ne atıfta bulunan Due, “Her yıl bunun en önemli yıl olduğunu söylüyoruz çünkü her yıl daha da kötü bir iklim geleceğine doğru yol alıyoruz. İyimser olmaya çalışıyorum. Gerçekten bir şeyler yapabileceklerini umuyorum ama bu sadece politikacılara ve yapabileceklerine bağlı. 2050’ye kadar sıfır emisyona ulaşmak istiyoruz. Bunu yapamazlarsa elbette başarısız olacaklar.” diye konuştu.

Due, herkesten önce yasalarla iklim değişikliğine izin veren politikacıların hesap vermesi gerektiğini, aynı zamanda iklim konusunda önlemlerin uygulanmasını sağlayacak yasaları çıkarmanın da politikacıların sorumluluğu olduğunu vurguladı.

“İklim değişikliği yaratarak para kazanıyoruz. Bu beni çok endişelendiriyor”

Young Friends of the Earth’ün (Yeryüzünün Genç Dostları) Başkan Yardımcısı Lea Justine Nesheim de “İklim krizinin hem gezegenimiz hem de insanlık için zararlı olacağına inanıyorum. Norveç piyasaya daha fazla fosil yakıt sokmaktan sorumlu. İklim değişikliği yaratarak para kazanıyoruz. Bu beni çok endişelendiriyor. Bence bu korkunç. İklim değişikliğinden daha fazla etkilenecek insanlar var. Biz de etkileneceğiz. Bu insanlar için bir sorun yaratıyoruz.” dedi.

Nesheim, Norveç’te yapılan son seçimden sonra da yeni hükümetin bu konuda henüz harekete geçmediğini belirterek “Hükümetin yeterince ilerici olduğunu düşünmüyorum. Ancak protestolarımızın gerçekleri görmezden gelmemelerini sağlayacağını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Yeni hükümetin bir azınlık hükümeti olduğuna, dolayısıyla yasa değişikliklerinde parlamentoda ittifak sağlaması gerektiğine işaret eden Nesheim, “Parlamentoda daha ilerici ve daha yeşil politikalara sahip, Norveç’te fosil yakıt üretimini sınırlamaya istekli birçok küçük parti var. Bu nedenle, Norveç için yeşil bir geçiş başlatma konusunda azınlık hükümetiyle iş birliği yapabileceğimizi umuyoruz.” diye konuştu.

Norveç’in fosil yakıt ihracatını azaltması durumunda refah düzeyinin düşebileceğinin farkında olduğunu söyleyen Nesheim, şunları kaydetti:

“İklim krizi Norveçliler için biraz daha az refahtan ya da biraz daha az paradan çok daha kötü. Aslında yeterince paramız var, çok zengin bir ülkeyiz. Ancak hayatımızı çok zorlaştıracak bir iklim krizinin içindeyiz. Hayatımızı tahmin edilenden çok daha öngörülemez hale getirecek bir kriz. Benim kuşağımdan birçok insan, hayatlarında değişiklik yapmaya fazlasıyla istekli. Yeter ki yaşayabilelim diye. Yani benim kuşağım, geçişin ve politika değişikliklerinin hayatlarımıza getireceklerini kabul etmeye ve mutlu olmaya hazır. Refahımızı değiştirecek ise bunu yöneteceğiz. Sorun değil çünkü alternatifi çok daha kötü.”

Nesheim, Glasgow’da yapılacak zirve için de “Çok konuşuyor ve çok az eyleme geçiyorlar. Yani hem iyi hem kötü. Bence devam etmeliler ama umarım daha verimli anlaşmalar yapmaya başlayabilirler.” değerlendirmesini yaptı.

“Tarihimizdeki en ayrıcalıklı nesiliz ama aynı zamanda geleceğimiz için ve iklim krizi nedeniyle çok ama çok endişeliyiz”

23 yaşındaki aktivist Jannickie Totland da genç nesillerin gelecekle daha çok ilgilendiğini belirterek “Petrol ve doğal gaz, Norveç’in en büyük endüstrisi. Biz, belki de tarihimizdeki en ayrıcalıklı nesiliz ama aynı zamanda geleceğimiz için ve iklim krizi nedeniyle çok ama çok endişeliyiz. Bu yüzden giderek daha fazla genç insanın petrol ve doğalgaz endüstrisinin nerede duracağını bilmek istediğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Totland, birkaç yıl önce anayasayı ihlal ettiği için Norveç hükümetine dava açtıklarını ancak yüksek mahkemenin yurt dışında yakılan doğal gazdan Norveç’in sorumlu olmayacağına hükmettiğini hatırlattı.

Genç aktivist, “Gittikçe daha çok genç, yüksek mahkemenin tam tersini düşünüyor. Ayrıcalıklı ülke olarak bizim özellikle daha fazla sorumluluk almamız gerekiyor. Petrol çıkartıyorsak sonuçlarına da katlanmalıyız.” diye konuştu.

Tüm bu girişimlerin sonuç vermesi halinde petrol ve doğal gaz sektöründe çalışanların işlerini kaybetme endişesi taşıdığını da aktaran Totland, “Bir yandan bunu anlayabiliyorum. Ben de Norveç’in batısındanım ve ailemin birçok ferdi petrol endüstrisinde çalışıyor. Açıkçası benimle zıt fikirlere sahipler. Eğer petrol ve doğal gaz endüstrisi biterse işlerini kaybedecekler ama gelecek nesilleri düşünmeliyiz, dünyanın geleceğini, ileriyi düşünmek daha önemli. Sadece kendimizi düşünemeyiz.” dedi.

Petrol ve doğal gaz endüstrisinden temiz enerjiye geçişin er ya da geç olması gerektiğini savunan Totland, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer petrol ve doğal gaz sondajına devam edersek, dünyanın iklimini çok daha kötü hale getirmeye katkıda bulunursak, sorun çok daha büyük olacak. Çünkü çevre her şeyin kaynağı. Yok edersek gelecekte yaşayacak hiçbir şeyimiz kalmayacak. Petrol ve doğal gazın ülkemize getirdiği gelirden ziyade bununla ilgileniyorum. Bence sömürdüğümüz tüm ülkelerle dayanışma içinde, çok daha fazla düşünmeliyiz. Onlar bizim sorumlusu olduğumuz sonuçlar ile uğraşıyorlar.”

Totland, siyasetçilerin bu konunun çözümü konusunda çok yavaş hareket ettiklerinin altını çizerek “Bu değişiklikleri yapmak için çok fazla zamanımız yok. Evet, politikacılar önceki seçimlere kıyasla iklim ve çevre hakkında daha çok konuşuyorlar ama ben hala çok endişeliyim çünkü hala bizi dinlemiyorlarmış gibi hissediyorum.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.