Norveç’te 2011’de çoğu çocuk 77 kişiyi öldüren ve 21 yıl hapis cezasına çarptırılan aşırı sağcı Anders Behring Breivik’in saldırısının üzerinden 11 yıl geçti.
Breivik, 22 Temmuz 2011’de önce Oslo’da bakanlık binalarının önünde park ettiği patlayıcı dolu arabayı infilak ettirdikten sonra, Utöya Adası’na geçmiş ve burada İşçi Partisinin yaz kampında çevreye rastgele ateş açmıştı.
Oslo’daki bombalama eyleminde 8, Utöya’da ise 69 kişi ölmüş, toplam 319 kişi yaralanmıştı. Olay yerinde yakalanan Breivik, yargılama sonunda 21 yıl hapse çarptırılmıştı.
Ülkede idam cezası kaldırıldığı için en uzun hapis süresi olan 21 yılla cezalandırılan Breivik’in bu cezasının müebbet hapse çevrilmesinin önü halen açık tutuluyor.
“Norveç katili” lakaplı Breivik, ülkesini Müslümanlardan korumak için terör eylemlerinin gerekli olduğunu savunmuştu.
Hapishane koşullarından şikayetçi oldu
Tutuklu bulunduğu hapishanenin koşullarından 2015’te şikayet ederek ölüm orucuna başlama tehdidinde bulunan Brevik, 2016’da da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin iki hükmünü ihlali ettiği gerekçesiyle Norveç devletinden şikayetçi olmuştu.
Duruşmanın yapıldığı salonda kelepçelerinin çıkarılmasının ardından Nazi selamı veren Breivik, cezaevi koşullarının “işkence” olduğunu söyleyerek dış dünyadan yalıtılmış ortamda tutulmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olduğunu savunmuştu.
Başsavcılık ofisinden yapılan açıklamada, standart ve uygulamalarla ilgili varılan resmi anlaşmaya göre, Breivik’in hapishane şartlarının “izin verilen sınırlar dahilinde iyi” olduğu kaydedilmişti.
Ayrıca Oslo bölge mahkemesi, 20 Nisan 2016’da Breivik’in şikayetlerine ilişkin kararını açıklamıştı.
Breivik’in ruh sağlığını korumak için yeterince çaba gösterilmediğine hükmeden mahkeme, mahkumun özel hayatına saygı gösterilmediğine ilişkin şikayeti ise kabul etmemişti.
Norveç hükümeti, Oslo bölge mahkemesinin, aynı yıl 26 Nisan’da Breivik’in insani haklarının yetkililer tarafından ihlal edildiğine hükmeden kararına yönelik temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Breivik’in hükümete karşı kazandığı “insan hakları ihlali” davasında Norveç Yüksek İstinaf Mahkemesi 1 Mart 2017’de, Breivik’in haklarının ihlal edilmediğine hükmetmişti.
Böylece Breivik’in cezaevi koşullarıyla ilgili yerel mahkemenin lehte aldığı karar, bir üst mahkeme tarafından bozulmuştu.
AİHM de başvuruyu reddetti
Breivik, Haziran 2018’de tutukluluk koşullarının insan haklarını ihlal ettiği iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuru yapmıştı.
Ancak mahkeme aşırı sağcı teröristin başvurusunu reddetmişti.
Mahkemeden yapılan açıklamada, Breivik’in tutukluluk koşullarının 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin herhangi bir maddesini ihlal etmediği, dolayısıyla dava açılmasına yer olmadığına karar verildiği belirtilmişti.
2022’de şartlı tahliye talebi reddedildi
Aşırı sağcı Anders Behring Breivik şartlı tahliye talebiyle 18 Ocak 2022’de hakim karşısına çıkmıştı.
Uzmanlar, Breivik’in işlediği suçla ilgili henüz hiçbir pişmanlık emaresi göstermediğini belirtirken, toplu katliamın kurbanlarının aileleri Breivik’in duruşmayı aşırı fikirlerini sunmak için kullanmasına yönelik endişelerini dile getirmişti.
Breivik’in şartlı tahliye talebiyle çıkarıldığı mahkemede bilirkişi olarak yer alan psikiyatr Randi Rosenqvist, mahkumun halen toplum için tehlikeli olduğu görüşünü paylaşmıştı.
Güvenlik gerekçesiyle Skien hapishanesinin spor salonunda yapılan mahkemede yargıçların şiddete meyilli bir militan olmadığını kanıtlamasını istediği Breivik, suç eyleminden hüküm giyen bir kişinin bunu tekrar yapmayacağına dair garanti veremeyeceğini, bunun toplumun kendisine ikinci bir şans tanıyıp tanımamasına bağlı olduğunu söylemişti.
Savcı Hulda Karlsdottir, Breivik’in mahkemede “gerçek pişmanlık göstermediğini” ve oradaki davranışının bir “PR gösterisi”nin parçası olduğunu kaydederek Breivik’in “hala çok tehlikeli bir adam” olduğunu ifade etmişti.
Karlsdottir, Norveç yasalarının izin verdiği şekilde 10 yıl daha hapis yattıktan sonra serbest bırakılmak için zayıf bir aday olduğunu, “Savcılığın net görüşüne göre, Breivik’in şartlı tahliye talebinin kabul edilmemesi gerektiğini” ifade etmişti.
Breivik’in şartlı tahliye talebi 1 Şubat’ta Norveç mahkemesi tarafından reddedilmişti.
2019’da ırkçı manifestosu satışa çıktı
Breivik, hapishanede kaldığı süre içerisinde 1998’de lise eğitimini yarıda bırakarak ayrıldığı Oslo Ticaret Okulunda gerekli derslerini tamamlayıp diplomasını almış ve üniversite eğitimine başlamak için Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümüne başvurmuştu.
Norveçli teröristin hapishanede yazdığı ırkçı metinlerinden oluşan “2083 Avrupa Bağımsızlık Bildirgesi” isimli ırkçı manifestosunun basılarak 2019’da Adlibris sitesi üzerinden çevrim içi satıldığı duyurulmuştu.
Uzmanlar, 22 Temmuz 2011’de Oslo ve Utöya Adası’ndaki saldırılarıyla 77 kişiyi öldüren Breivik’in terör eylemlerine engel olunamamasını, Norveç polisinin sadece Müslümanlardan gelebilecek saldırılara odaklanmasına bağlıyor.