Norverç Enerji Bakanlığı tarafından yayımlanan basın açıklamasında, “yeşil dönüşüm” için ihtiyaç duyulan nadir mineralleri çıkarmak amacıyla ülkenin kimi deniz yataklarında ticari amaçlı derin deniz madenciliği araştırmalarına izin verileceği belirtildi.
Norveç Enerji Bakanı Terje Aasland’ın ifadelerine yer verilen açıklamada, Norveç’in derin deniz yataklarında önemli mineral kaynaklarına sahip olduğu, ülkenin “yeşil dönüşümü” geçekleştirmek için söz konusu minerallerin Norveç için yeni ve önemli bir imkan sunabileceği belirtildi.
Söz konusu minerallerin “birkaç ülke tarafından kontrol edildiğini ve bu durumun kendilerini savunmasız kıldığını” ifade eden Aasland, deniz dibi minerallerinin önemli metallere erişim kaynağı olabileceğini kaydetti.
Aasland, söz konusu kaynakları sürdürülebilir ve sorumlu bir şekilde çıkarmak için diğer ülkelerden daha kapsamlı bir deneyime sahip olduklarını aktararak “Norveç, derin deniz madenciliğinde bilgi ve beceri kaynaklı yönetimiyle dünya lideri olmayı amaçlıyor.” ifadesini kullandı.
Derin deniz madenciliği araştırılmalarının çevresel hassasiyetler göz önünde bulundurularak yapılacağını vurgulayan Aasland, söz konusu hassasiyetlere uyulması kaydıyla şirketlere maden çıkarma izni verileceğini sözlerine ekledi.
Çevreci politikalarıyla bilinen Norveç, aynı zamanda Avrupa’nın önde gelen petrol ve gaz üreticisi olma özelliği taşıyor.
Norveç’in açıklamasının, Birleşmiş Milletlere üye devletlerin çevre koruma alanlarını dünya okyanuslarının yüzde 60’ından fazlasını oluşturan uluslararası sulara genişletmek için yasal çerçeve oluşturan ilk anlaşmayı kabul etmesinden bir gün sonra gelmesi dikkati çekti.
Derin deniz madenciliği
Derin deniz dibi madenciliği, deniz tabanındaki maden yataklarından manganez, bakır, kobalt, çinko ve nadir toprak metalleri gibi ticari açıdan değerli mineralleri çıkarma işlemini ifade ediyor.
Bilim insanları, derin deniz madenciliğinin neden olduğu gürültünün balina ve yunus gibi deniz memelilerine telafisi imkansız zararlar verebileceğini söylüyor.
Endüstride kullanılan nadir elementler, ampullerden güdümlü füzelere kadar hem gündelik hem de yüksek teknolojiye sahip çok çeşitli cihazlarda bulunuyor.
Öte yandan, metal madenciliği, büyük miktarlarda zehirli atıkla sonuçlanan ve birçok çevre felaketine neden olan ağır kimyasal kullanımı gerektirdiği için birçok ülke üretimin ekonomik maliyetini üstlenmekten kaçınıyor.