İzmir’de nüfus kayıtlarında 1950’de öldüğü görülen 87 yaşındaki İbrahim Dikici, ölüm kaydının iptali için açtığı davanın ilk duruşması öncesi yaşamını yitirdi.
İbrahim Dikici rahatsızlığı nedeniyle, 2018’de İzmir’de yakınları tarafından hastaneye kaldırıldı. Hastane giriş işlemleri sırasında, Dikici’nin nüfus kayıtlarında ölü görüldüğü belirlendi.
Durumu ağır olan Dikici, “isimsiz adli vaka” olarak kaydı yapılarak, hastaneye kabul edildi.
Araştırma yapan Dikici’nin yakınları, tanımadıkları kişinin, 2018’de Dikici’nin 1950’de öldüğüne dair idari makamlara başvurduğunu ve yapılan tahkikat sonucu kendilerine sorulmadan öldüğüne dair nüfus kaydı düzenlendiğini öğrendi.
Dikici, ölüm kaydının iptali için dava açtı. Yargı sürecinde Dikici’den kan örneği alınırken duruşma günü mayıs ayına verildi.
Ancak Dikici, 18 Mart’ta İzmir’de hayatını kaybetti. Duruşma gününü göremeyen Dikici’nin cenaze işlemleri de “kimliği belirsiz kişi” olarak yapıldı.
“Neden öldü diye bildirimde bulunulmuş, ailesi de merak ediyor”
Dikici ailesinin avukatı Esra Erdoğan, AA muhabirine Dikici ve ailesinin bu süreçte mağduriyet yaşadığını dile getirdi.
Erdoğan, müvekkilinin sağ olduğu tespit edilemeden hayatını kaybettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Adli Tıpta alınan kan örnekleri saklanıyor. Anne ve babasının mezarının açılmasını talep ettik. Adli Tıpta saklanan kandan alınan DNA örneği ile anne ve babasının örnekleri karşılaştırılacak ve isimsiz soy isimsiz kişinin İbrahim Dikici olduğu kanıtlanmış olacak. Mezar taşındaki isim sorunu hallolmuş olacak. İhmal sonucu ya da altından başka bir şey çıkma ihtimali de var. Bildirimde bulunulan yer Kayseri. İbrahim Dikici’nin kütüğü de Kayseri. Neden böyle bir şey yapmışlar, tanımadığı menfaati olmayan biri hakkında neden öldü diye bildirimde bulunulmuş ailesi de merak ediyor.”
Dikici için ölü bildirimi yapan M.B’yi ailenin tanımadığını vurgulayan Erdoğan, dava sonuçlandıktan sonra bu kişi hakkında da suç duyurusunda bulunabileceklerini ifade etti.