Nükleer Silahların Yasaklanması Takibi ve Uluslararası Nükleer Silahları Kaldırma Girişiminin (ICAN) 2022 nükleer silah harcamalarına ilişkin raporu, BM Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) tarafından düzenlenen basın toplantısında ICAN Politika ve Araştırma Koordinatörü Alicia Sanders-Zakre ve Program Koordinatörü Susi Snyder tarafından açıklandı.
Rapora göre, nükleer silahlara sahip dokuz ülke cephaneliklerini modernize etmeyi ve genişletmeyi sürdürürken, nükleer silahlara yapılan küresel harcamalar üst üste üçüncü yılda da artış gösterdi.
Buna göre, geçen yıl nükleer silahlara harcanan miktar bir önceki yıla göre yüzde 3 artışla 82,9 milyar dolar oldu. ABD nükleer silahlara en çok harcama yapan ülke olmayı sürdürürken, geçen yıl bu alanda 43,7 milyar dolar harcadı.
Washington’u, 11,7 milyar dolar harcayan Çin izlerken, harcamalarında bir önceki yıla göre yüzde 5,74’lük artış olan Rusya, 9,6 milyar dolarla üçüncü en büyük harcama yapan ülke oldu.
Nükleer silaha yapılan harcamalarda en fazla artış yüzde 21,8 ile Hindistan’da görülürken, Birleşik Krallık da yüzde 11 ile bu alanda harcamasını artıran bir diğer ülke olarak kayıtlara geçti.
Nükleer silah üreticilerinin 2022’de yaklaşık 16 milyar dolar tutarında yeni sözleşmeler imzaladığı ve karşılığında yalnızca ABD ve Fransa’daki hükümetlerle lobi yapmak için ise 113 milyon dolar harcadığı belirtildi.
Nükleer silaha sahip ülkelerin, bazı durumlarda 2040’a kadar sürecek ve en az 278,6 milyar dolar değerinde şirketlerle sözleşmeleri olduğu da kaydedildi.
Sanders-Zakre, “Kitle imha silahlarına harcanan bu miktarlar, karşı karşıya olduğumuz küresel sorunların birçoğunu ele almak için daha iyi kullanılabilirdi. Örneğin, 82,9 milyar dolar ile dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar insana temiz su sanitasyonu sağlayabilirsiniz.” dedi.
Nükleer silaha sahip devletlerin 2022’de bu alana yaptıkları harcamaları “boşa yapılan harcama” olarak niteleyen Sanders-Zakre, bu miktarların “küresel güvenliği iyileştirmek için hiçbir şey yapmadığını” ve durumu “daha da kötüleştirdiğini” savundu.
Snyder ise, giderek daha fazla yatırımcı ülkenin nükleer silahları önemli bir risk olarak görmeye başladığını ve nükleer silah firmalarıyla anlaşmalarından vazgeçtiğini söyledi.