Virzhinsky Teknoloji Enstitüsü’nden araştırmacılar, obezitenin motivasyon, duygular ve ödül duygusundan sorumlu beyin zincirlerinin çalışmalarını nasıl etkilediğini incelediler.
Obezite hızla ivme kazanıyor: Sağlık ve beslenmenin en son ulusal incelemesine göre, 20 yaşın üzerindeki 10 yetişkin Amerikalıdan 4’ü obeziteden muzdarip. Yirmi yıl önce, 10 üzerinden yaklaşık 3’ü vardı. Bu durum, tip 2 diyabet riskini önemli ölçüde artırıyor ve yıllık olarak uygunsuz beslenme ABD’de 300.000’den fazla ölümle ilişkili.
“Bu, birçok kronik hastalığın temelinin ne olduğunu tam olarak kararlardır. Dolayısıyla, etkilenebilecek davranış budur,” dedi Doçent ve Proje Yöneticilerinden Alexandra DiFelicantonio.
Bir bilim insanı ekibi, hayvan araştırmalarından elde edilen verileri insanlarda beynin gerçek aktivitesinin gözlemleriyle bağlamayı planlıyor. Kilit amaç, biyokimyasal beyin sinyallerinin gıda ödülleri ve metabolik sağlık ile nasıl etkileşime girdiğini bulmaktır.
Yakın zamana kadar, insan beynindeki nörotransmitterlerin aktivitesini gerçek zamanlı olarak izlemek imkansızdı. Ancak, Profesör Reed Mountagi ve meslektaşları tarafından geliştirilen yöntemler bu fırsatı açtı. Saldırıları gözlemlemek için epilepsili hastaları implante eden en iyi elektrotların yardımıyla araştırmacılar, tatlı içeceklere ve çeşitli duygusal uyaranlara beyin reaksiyonlarını ölçebileceklerdir.
“Beyin kimyasal sinyallerinin tatlı bir tat gibi basit zevkleri, tıpkı daha karmaşık gibi, örneğin gıda ile ilişkili kelimelerin algısı gibi kodlayıp kodlamadığını anlamak istiyoruz.”
Obezite için modern ilaçların tam olarak beyin alanında ücretle ilişkili olması önemlidir. Bununla birlikte, Difelicantonio’ya göre, kilo kaybından sonra bile, beyin her zaman önceki duruma geri dönmez. Derin mekanizmaları anlamak, obezite ve gıda davranışının bozukluklarının tedavisinde daha etkili, kişiselleştirilmiş yaklaşımlar yaratmanın temeli haline gelebilir.
Daha önceki bilim adamları, çocuklarda ve ergenlerde obezite tedavisi için yeni öneriler geliştirdiler.