Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ödemeler dengesine ilişkin istatistikleri açıkladı.
Buna göre cari işlemler hesabı eylülde 1 milyar 652 milyon dolar fazla verirken, 12 aylık cari açık 18 milyar 444 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Cari işlemler hesabı geçen yılın aynı döneminde 2 milyar 335 milyon dolar açık vermişti.
AA Finans’ın gerçekleştirdiği ankete katılan ekonomistler, cari işlemler hesabının eylülde 1 milyar 420 milyon dolar fazla vermesini bekliyordu.
Analistler, özellikle enerji ve emtia fiyatlarındaki yükselişe rağmen ödemeler dengesinde risklerin aşağı yönde olmayı sürdürdüğünü söyledi.
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, ödemeler dengesinde eylülde gözlenen iyileşmede, dış ticaret açığının azalmasına ek olarak turizm ile taşımacılık gelirlerinin yükselişini sürdürmesinin ana etken olduğunu bildirdi.
Dış ticaret açığının eylülde yıllık bazda yüzde 47,6 azaldığını hatırlatan Bürümkcekçi, “Buna ek olarak, hizmetler dengesi içinde turizm gelirlerinin 3 milyar 176 milyon dolara yükselmesine karşılık turizm giderlerinin 193 milyon dolar ile sınırlı kalmasıyla turizm net gelirleri geçen yıla göre 1,4 milyar dolar arttı.” ifadelerini kullandı.
Bürümcekçi, bavul ticaretinin geçen yıla göre yüzde 71, taşımacılık gelirlerinde de yüzde 55,3 yükseldiğini aktararak, böylece, hizmetler dengesinde yıllık artışın 1,9 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Ekim ayı gümrük dış ticaret öncü verilerinin geçen yılın 900 milyon dolar altında dış açığa işaret ettiğine dikkati çeken Bürümcekçi, turizm ve taşımacılık gelirlerinde gözlenen toparlanma sayesinde yıllık cari açıkta düşüşün devam edeceğini düşündüğünü ifade etti.
Bürümcekçi, eylülde manşet açıktaki iyileşmeye ek olarak, cari dengenin temel eğilimi açısından takip edilen enerji dışı cari dengenin 13,3 milyar dolar fazla verdiğini, enerji ve altın dışı (çekirdek) cari dengenin ise 22,0 milyar dolar fazlaya yükseldiğini belirtti.
Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme dönemlerinde manşet ve çekirdek açıkta belirgin artış eğilimi görülmesinin doğal olduğunu sürekli vurguladıklarına değinen Bürümcekçi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası bu etkilerin daha karmaşıklaştığını ve daha sık yön değişimi gösterdiğini kaydetti.
“Ekim dış ticaret rakamlarındaki gerileme ödemeler dengesi için olumlu”
Bürümcekçi, finansman tarafında, cari fazla verilmesine ek olarak net hata noksan girişinin yine yüksek olması ve finansman kalemlerinin belirgin girişe işaret etmesi ile resmi rezervlerde 5,6 milyar dolarlık daha artış gözlendiğine dikkati çekti.
Eylül ayında portföy kanalında 1,2 milyar dolar ile yüklü girişin devam ettiğini ifade eden Bürümcekçi, bunun ana nedeninin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın eurobond ihracı ile 2,25 milyar dolar borçlanması olduğunu belirtti.
Bürümcekçi, net hata-noksan kaleminin 1 milyar 750 milyon dolarlık girişe sahne olduğunu aktararak, “Bu yıl net hata-noksan kaleminde toplam giriş ise 13,5 milyar dolara ulaştı. Bütün bu gelişmeler sonucunda TCMB döviz rezervlerinde 5,6 milyar dolarlık artış gözlendi. Rezervlerde son 12 aylık değişim ise 43,6 milyar dolar artışa yükseldi.” ifadelerini kullandı.
İthalat ve ihracat için önemli bir öncü gösterge olan Gümrük Bakanlığı verilerinin, ekimde dış ticaret açığında geçen yıla göre azalış olacağını gösterdiğine değinen Bürümcekçi, “Ekim ayında ihracat 20,8 milyar dolar ve ithalat 22,3 milyar dolar düzeyinde oluşmuş. Böylece, dış ticaret açığı 1,46 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiş. Bu ise, dış ticaret açığının yıllık olarak azalış göstereceği (Ekim 2020’de 2,4 milyar dolar açık) anlamına geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Cari açık tahminleri üzerindeki riskler aşağı yönlü”
Bürümcekçi, cari açık tahminlerine ilişkin risklerin aşağı yönde devam ettiğini kaydederek, enerji ve emtia ithalatında fiyat etkisi kaynaklı artışı, altın ithalatındaki azalış ve turizm net gelirlerindeki toparlanmanın telafi edebileceğini bildirdi.
Emtia fiyatlarındaki genele yayılan artışın cari denge üzerindeki olumsuz yansımalarının gözlenmeye devam edildiğine değinen Bürümcekçi, şunları kaydetti:
“Ekim ayında yıllık 16-17 milyar dolar aralığına gerilemesini beklediğimiz cari açığın sonraki dönemdeki seyri açısından esas belirleyici iç talep ve ekonomik aktivite olacak gibi görünmektedir. Son Orta Vadeli Plan’da (OVP) yılsonu cari açık beklentisi 21 milyar dolar açıklanırken, piyasa anketlerinde, 2021 yılı cari dengesi için medyan değer 17 milyar dolar açık ve minimum ile maksimum açık tahminleri sırası ile 12,5 ve 22,0 milyar dolar olmuştu. Bu tahminler üzerindeki riskler aşağı yönde devam etmektedir.”
“Turizmin katkısı 2019 yılına yaklaştı”
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan da, beklentilerinin üzerinde bir dönemsel cari fazla verildiğini gözlemlediklerini kaydederek, altın ithalatında son birkaç aydır ciddi zayıf bir seyir görüldüğünü ve eylülde ortalamaların da altında kaldığını ifade etti.
Hizmet ticareti dengesinin, bir yıl önceki 1,75 milyar dolara kıyasla 3,67 milyar dolar fazla vererek, Türkiye’nin dış dengelerinin iyileştirilmesinde turizm ve diğer hizmetlerin rolünü vurguladığını belirten Erkan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan verilere göre, Eylül ayında yabancı turist gelişleri yıllık bazda yaklaşık yüzde 60 artarak 3,51 milyona ulaştı. Turizmin bu seneki katkısı itibariyle 2019 seviyelerine yakınlaşan bir görüntü içinde olması cari fazla verilmesinde önemli bir etken oldu” değerlendirmesinde bulundu.
Erkan, söz konusu etkenlerin ekimde de cari dengeye olumlu katkı yapacağını ve dönemsel olarak 1,8 ila 2 milyar dolar civarında bir fazla verilebileceğini düşündüklerini ifade ederek, “TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu geçen ay yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 2021 cari açığının 15 milyar-17 milyar dolar olarak tahmin edildiğini söylemişti. Söz konusu öngörünün ve yönlendirmenin tutabileceğini düşünmekle beraber, biz de sene sonu yıllık cari açık beklentimizi 14 milyar dolar seviyesine revize ettik.” ifadelerini kullandı.