Ankara’da 23 ile 88 yaş aralığındaki okuma yazma bilmeyen kadın kursiyerler, kimseden yardım almadan hayatlarını sürdürebilmek ve hayallerini gerçekleştirmek için yıllar sonra ellerine kalem almanın mutluluğunu yaşıyor.
Altındağ Belediyesi bünyesindeki Beşikkaya Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi’nde, geçtiğimiz ay içerisinde eğitimlere başlayan 23 ile 88 yaş arasındaki kadın kursiyerler, okuma yazma öğreniyor.
Belediyenin 18 merkezinde eğitim alan 150 kursiyerin hayalleri arasında, yardım almadan istediği dolmuşa binebilmek, hastanede muayene sırasını takip edebilmek, otomobil ehliyetine sahip olmak ve matematik öğretmenliği de yer alıyor.
Beşikkaya Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi sorumlusu Bilge Dağdelen, AA muhabirine, okuma yazma eksikliği nedeniyle başkalarından yardım istemekten rahatsız olanların kursa yoğun ilgi gösterdiğini belirterek, bir kişi bile olsa okuma yazma kurslarını açtıklarını söyledi.
Kurslarda deneyimli eğitmenler aracılığıyla okur yazarlık eğitimi düzenlediklerini aktaran Dağdelen, “Birinci ve ikinci aşama olmak üzere iki kademede sınavlar oluyor. Birinci kademeyi geçenler ikinci kademeye geçiyorlar. İkinci kademeyi geçenler ehliyet almaya kadar hak kazanabiliyorlar.” diye konuştu.
Kursiyerlere verdikleri okur yazarlık belgesi ile ilkokul mezunu olmaları için imkan sağladıklarını dile getiren Dağdelen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim eğitimden sonra halk eğitim tarafından yapılan bir sınava katılıyorlar. Bu sınavı başarı ile geçerlerse ilkokul mezunu olarak bitirmiş oluyorlar. İlkokul diploması niteliğinde bir belge alıyorlar. Bu belgenin sonrasında ortaokul, lise ve üniversite olarak devam edebiliyorlar. Bir kısmı örgün bir kısmı da uzaktan eğitim şeklinde devam edebiliyorlar. Hiçbir zaman boşuna geliyor olamazlar. Bir kelime öğrenseler de kendi adlarını yazsalar da bu büyük bir başarıdır. Hem ışık hem umut olduk. 88 yaşındaki bir kadın, bir hayal bir umut ile geliyorsa demek ki kurslarımızda umut ve ışık var.”
“Polis olmak, uçak sürmek isterdim”
Kurslara katılan 75 yaşındaki Ganime Turp, 16 yaşında evlendiğini okuma yazmayı bilmediğini anlatarak, eşinin vefatından sonra kursa başladığını aktardı.
Eğitimlere hayali olan otomobil ehliyetini almak istediği için katıldığını anlatan Turp, “Okusaydım mesela bir ehliyetim ve arabam olsun isterdim. Polis olmak veya uçak sürmek isterdim. Uçağa çok hevesim vardı. Rabb’im kabul etti beni çağırdı Umre’ye gittim. Uçaktaki hostese, ‘uçağın kamarasına (kokpit) girebilir miyim?’ dedim, girip baktım. Nasıl kalkıyor nasıl iniyor. Araba sürmeyi biliyorum ama ehliyetim yok. Arabayı sökerim, takarım, tamir ederim, her şeyine bakarım ama ehliyetim yok.” diye konuştu.
“Okuma yazma öğrenmek bambaşkadır”
Turp, 8 kişilik bir ailede büyüdüğünü, kendisi dışında tüm kardeşlerinin eğitim aldığını belirterek, şunları kaydetti:
“Ben okuyan kardeşlerime bakıyordum. Bir ara kardeşlerim eline kalemi aldığında bilmediğim için onlara soruyordum ‘o çöpü eline niye aldın’ diye? Sonra elime bir kalem aldım hoşuma gitti. Babamın bana, ‘okumayacaksın dedim mi okumayacaksın’ demesi çok zoruma gitmişti. Allah’ıma şükürler olsun okuma yazmayı Türkçe’yi gösterenlerden. Allah bir değil, bin kere razı olsun. Okuma yazma öğrenmek bambaşkadır. Evde yaşlılarımız, teyzelerimiz oturmasınlar. Okuyamam diye kendilerini eve kapatmasınlar. Her yere katılsınlar okusunlar. Her şeylerini kendileri yaparlar kimseye de muhtaç olmazlar.”
“Matematik öğretmeni olmak istiyorum”
Irak Türkmen asıllı 25 yaşındaki kursiyer Nur Aktaş ise 3 ay önce Türkiye’de evlendiğini, 2018’de geldiği Irak’ın Musul ilinde ortaokul eğitimini tamamladığını ifade etti.
Türkiye’ye geldikten sonra hayallerini gerçekleştirmek için kursa müracaat ettiğini belirten Aktaş, “Matematik öğretmeni olmak istiyorum. Çünkü onda çok iyiyim ve çok seviyorum. Önce dil öğrenmem lazım. Tabi, okuma yazmam da olmalı. Ondan sonra devam edeceğim. Sonuna kadar götüreceğim, üniversiteyi bitireceğim inşallah.” şeklinde konuştu.