Fransız Katolik avukat Fabrice di Vizio, ülkesinin ev sahipliği yaptığı Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreninde Hristiyanlığa hakaret edildiği gerekçesiyle din otoriteleri ve uluslararası kamuoyu tarafından tepkiyle karşılanan sahne gösterisini Fransız yargısına taşıma kararı aldı.
Paris’te düzenlenen 2024 Olimpiyat Oyunları kapsamında 26 Temmuz’da Sen Nehri’nde yapılan açılış töreninde, 6 bin 800 sporcu 85 tekneyle 6 kilometrelik güzergahta geçit yaptı.
Yaklaşık 4 saat süren tören, canlı performansların yanı sıra hazırlanan videolarla desteklenen televizyon yayınlarıyla dünya genelinde takip edildi.
Törende sergilenen performanslar ise LGBT propagandası yapıldığı ve Leonardo da Vinci’nin Hz. İsa’nın havarileri ile yediği yemeği konu alan “Son Akşam Yemeği” isimli tablosunun “drag queen” (kadın kıyafeti giyip makyaj yapan erkek) gösterisiyle canlandırılmasıyla dine hakaret edildiği gerekçesiyle eleştirilerin hedefi oldu.
Fransa Katolik Kilisesinden 27 Temmuz’da yapılan açıklamada, “Bu tören, maalesef Hristiyanlıkla alay eden sahneleri içeriyordu, bu durumu derin bir üzüntüyle karşılıyoruz.” ifadeleri kullanılırken, Orta Doğu Kiliseler Konseyi (MECC), bu törende yaşananların, özgürlük ve insan onuru kavramlarıyla alakalı mutlak cehaleti ortaya koyduğunu belirtti.
Açılış töreninin sanat yönetmenliğini yürüten Thomas Jolly, 28 Temmuz’da konuk olduğu Fransız BFMTV kanalında tepki ile karşılanan sahne gösterisinde, “Son Akşam Yemeği” tablosunun değil, bir pagan şenliğinin canlandırıldığını savundu.
Jolly, tartışmalı canlandırma sahnesinde, Hz. İsa’nın değil, Yunan mitolojisindeki şarap tanrısı Dionisos’un konu edildiğini ileri sürdü.
“Bir cehennem görüntüsüydü”
Fransız avukat di Vizio, dünya genelinde tepki toplayan açılış törenine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Açılış töreni yapılırken bir düğünde olduğunu söyleyen di Vizio, insanların törenle ilgili dehşete düştükleri görüntüleri yollayarak fikrine danıştığını belirtti.
Di Vizio, düğünde bir kenara çekilerek izlediği tören görüntüleri karşısında şaşkınlığa uğradığını kaydederek “Bu denli bir ahlaksızlığın içine düştüğümüzü düşünmemiştim. Bir cehennem görüntüsüydü.” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ve törenin organizatörlerinin bu açılışla beraber Fransa’nın bir cehenneme dönüştüğü fikri karşısında utanmadıklarını dünyaya göstermek istediğini söyleyen di Vizio, “Cehennemden görüntüler gördük. Şeytani görüntülerden pek farklı değildi.” ifadelerini kullandı.
Di Vizio, törende “Son Akşam Yemeği” tablosunun drag queenler tarafından tasvir edilmesi hakkında da “Son Akşam Yemeği’ sahnesi transseksüeller, eşcinseller arasındaki bu ahlaksızlıkla beraber dünya genelinde milyarlarca Hristiyana yönelik bir hakaretti.” diye konuştu.
Bu sahnenin Fransa’nın ve Avrupa’nın bir kısmının bugün geldiği noktayı gösterdiğini savunan di Vizio, şöyle devam etti:
“Ne amaçlanıyordu? Normalde, Olimpiyat Oyunları’nda açılış töreni, bir ülkenin imajını temsil etmeli ve evrensel bir amaca sahip olmalı çünkü dünyanın büyük bir kısmında tüm kanallarda yayınlanıyor ve dünya genelinde birçok temsilci ve devlet başkanı burada. Bir uzlaşı olmalı. Ev sahibi ülkenin imajını yansıtan bir şey olmalıydı ancak diğer kültürleri, hassasiyetleri, farklı kıtalara göre hassasiyeti unutmadan yapılmalıydı. Bu nedenle asla incitmemeye, şoke etmemeye, diğerlerinin farklı kültürlerine saygı göstermeye dikkat etmek gerekiyor. Başkalarının kültürü de inançtan geçiyor.”
“Fransa’da din takıntısı var”
Di Vizio, Fransa, “Tanrı” kavramına yabancı olsa da Avrupa’nın ve dünyanın farklı ülkelerinde din kültürünün yaygın olduğunu söyledi. Bu törenin sadece Hristiyanları şoke etmediğini savunan di Vizio, “Bir Katolik olarak inancımdan yaraladılar beni. Efkaristiya, ayin, komünyonun kutlaması Hristiyan inancının kaynağı ve zirvesidir, bundan daha önemli bir şey yoktur.” diye konuştu.
Fransa’daki farklı dinlere mensup inançlı insanların kimseye bir şey yapmadığını belirten di Vizio, “Fransa’da din takıntısı var, halbuki dindarlar inançlarını huzur içinde yaşarlar, devletten hiçbir şey istemezler. Peki devlet neden cuma akşamı olduğu gibi kendilerine hakaret etme noktasına geliyor ve bunu yaparken dünyanın her yerindeki Hristiyanlara hakaret ediyor. Bu ne kibir!” diye konuştu.
Di Vizio, tören hakkındaki tartışmalara ilişkin de şunları kaydetti:
“Gördüyseniz tartışma ‘dine hakaret etme hakkımız var’ demekten ibaret. Aslında sorgulanması gerekenin de bu olduğunu düşünüyorum. Bugün 21. yüzyılda milyonları, milyarlarca insanı yaşatan şeyi (dini) incitme hakkı var mı?”
Olimpiyat Oyunları’nın açılış töreni tartışması yargıya taşınıyor
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komitesi’nin uzun yıllardır Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) konusuyla yakından ilgilendiğini kaydeden di Vizio, törendeki dine hakaret meselesini bu hafta yargıya taşıyacağını anlattı.
Fransız avukat, dinle alay etmeye ve dine dayalı ayrımcılığa karşı bir güvence sağlama konusunda anlaşma zamanının gelip gelmediğini sorgulamak için BM’nin İnsan Hakları Komitesi’ne de başvuracağını belirtti.
Açılış töreninde yaşananlarla ilgili, İşitsel ve Dijital İletişim Düzenleme Kurumuna (Arcom) bu hafta başvuracağını duyuran di Vizio, Arcom’un milyarlarca insanın inancıyla alay eden bu gösteriyle ilgili ne diyeceğini merak ettiğini söyledi.
Di Vizio, törende yaşananlarla ilgili devletin bir sorumluluğu olduğunu ve dünyanın her yerindeki Hristiyanların uğradığı manevi zararı göz önünde bulundurarak, idari mahkeme yargıcının da bu konuyla ilgili neler diyeceğini merak ettiğini ifade ederek, ayrıca törenle ilgili Paris Savcılığı’na da ayrı bir suç duyurusunda bulunacağını kaydetti.
Fabrice di Vizio, aralarında farklı ülkelerde yaşayan Hristiyanların, ateist ve Müslümanların da olduğu 2 bin 600 kişinin kendisine ulaşarak törene karşı yapılacak suç duyurusuna katılmak istediğini dile getirdi.