OMO ve PaylaşBüyüsün iş birliğiyle hayata geçirilen proje, deprem bölgesinde yaşayan veya Türkiye’nin farklı bölgelerinde deprem gündeminden etkilenen çocukların ihtiyaçlarına odaklanıyor.
Marka, geçen yıl başlattığı ve 6 Şubat depremlerinden sonra bölgeye yönlendirdiği OMO Çocuk Parkları projesi ile çocukları oyunun iyileştirici gücü ile buluşturmaya devam ediyor.
“Paylaşmak Güzeldir” ile başlatılan rehberlik programında afet süreci sonrası çocuklarda en sık görülen durumlar örnek insan hikayeleri ile aktarılırken akla gelen sorular, uzmanların yazılı ve video içerikleriyle yanıtlanıyor.
Proje, afetten etkilenen çocukların kaygı, korku gibi duygu durumlarını daha iyi anlamaları, gözlem yapabilmeleri, doğru yaklaşım geliştirebilmeleri için eğitmen ve ebeveynlere uzmanlarca geliştirilen bir kaynak sunuyor.
Projenin tanıtım toplantısında konuşan Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Yankı Yazgan, çocukların kaygılarını, üzüntülerini, korkularını anlamak ve paylaşmanın onların gelişim ihtiyaçlarını daha iyi karşılamayı ve desteklemeyi sağladığını ifade etti.
Yetişkinlerin çocukların duygu dünyasını daha iyi anlaması, paylaşması ve desteklemesi için “Paylaşmak Güzeldir” projesini, PaylaşBüyüsün ve OMO ile hayata geçirdiklerini aktaran Yazgan, şunları kaydetti:
“Özellikle çocukların ruhsal yaşantılarında farklı sonuçlar yaratan 6 Şubat depremlerinin ardından, başta anne, babalar ve öğretmenler olmak üzere yetişkinlerin çocukların duygu dünyalarıyla ilgili farkındalıklarını artırmayı amaçlıyoruz. paylasbuyusun.com ekibinden uzmanlarla çocukların ruh sağlığı ve gelişimleri için ihtiyaç duydukları desteği sağlayan, deneyim ve bilgiyi paylaşan kaynak olmayı hedefliyoruz.”
Yazgan, çocukların yaşamlarının değişik dönemlerinde aileleriyle birlikte zor süreçlerle karşılaştığını ve 6 Şubat depremleriyle oluşan durumun herkesi etkileyen bir ruhsal durum değişikliği yarattığını kaydetti.
Afet sonrası çocukların hayatlarının eskisi gibi devam edip edemeyeceğiyle ilgili kuşku ve kaygıya kapıldığını aktaran Yazgan, “Çocukların içinde oldukları toplumsal doku sarsıldı. Bu nedenle gelecekleriyle ilgili özellikle çocukların otomatik olarak kapıldığı kaygı duygusu ve yaşanan kayıplarla ilgili üzüntüleri ön plana geçti. Bu dönemde özellikle okul ve evlerin çocukların yaşamını sürdürmelerinde kritik bir rolü var. Çocuklar yaşamın eskisi gibi devam edebileceğine inançlarını güçlendirmek istiyor.” dedi.
“Projenin amacı ebeveyn, öğretmen ve çocuklara sosyal ve duygusal anlamda katkı sağlamak”
Unilever Çamaşır Bakım Pazarlama Direktörü Alper Çapar da yaptıkları araştırmalar sayesinde çocukların iklim değişikliği konusundaki kaygılarını tespit ettiklerini ve geri dönüştürülmüş plastikler ile OMO Çocuk Parkları projesine başladıklarını anımsattı.
Gerçekleşen depremlerin hem bölge hem de ülkedeki çocukların hayatına yeni bir kaygı ve korku getirdiğine işaret eden Çapar, şunları kaydetti:
“Oyun parklarımızı bölgeye yönlendirirken çocukların duygusal ihtiyaçlarına daha geniş bir noktadan destek olmak istedik. Yankı Yazgan’ın yönlendirme ve katkıları ve PaylaşBüyüsün platformu ile iş birliği içinde ‘Paylaşmak Güzeldir’ projesini başlattık. Yetişkinler için de oldukça zor geçen bu süreçte onların da çocuklar için aradıkları cevaplar olduğunu biliyoruz. Paylaşmak Güzeldir bu konuda destek olmayı amaçlayan bir rehberlik projesi ve Türkiye’deki herkesin kullanımına açık bir kaynak.”
Çapar, geçen yıl okulların önüne geri dönüşüm kutuları yerleştirerek biriktirdikleri plastikleri Türkiye’nin dört bir yanında oyun parklarına erişimi olmayan çocuklar için oyun parklarına dönüştürmeye başladıklarını aktardı.
Alper Çapar, “Geçen sene ilk parkımız Ağrı’da, bir sonraki park da Trabzon’da açılmıştı fakat sonrasında 6 Şubat depremleri yaşandı. Bu depremlerle projemizin odağını bu bölgeye taşıdık. Parklarımızı bu bölgedeki çocuklarla buluşturmaya başladık.” diye konuştu.
“Paylaşmak Güzeldir”in Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir proje olduğunu ifade eden Çapar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Projenin amacı ebeveynlere, öğretmenlere, çocuklara sosyal ve duygusal anlamda katkı sağlamak ve onların iyilik durumlarını desteklemek amaçlı bir rehber oluşturmak. Ortak sorunlara ortak çözümler bulmayı amaçlıyoruz. Amacımız bu hassas dönemlerde çocuklarda doğru iletişim kurmak ve onların iyileşme durumlarına katkı sağlamak için aslında yetişkinlere bir kaynak sağlamak, onların yanında olmak.”