Eryılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun enerji ve petrol bakanları, günlük petrol üretimini kasım ayından itibaren 2 milyon varil azaltma kararı aldığını anımsattı.
- OPEC+ grubundan günlük petrol üretimini 2 milyon varil azaltma kararı
Karar öncesi piyasaların beklentilerinin bu seviyede olmadığını söyleyen Eryılmaz, “Söz konusu üretim azalışı, piyasanın beklediği bir karar olsa da miktar, beklentinin üzerinde. Tabii bu işin bir de haber etkisi tarafı var. Piyasa beklentisinin çok üzerinde bir kesinti gelince rapora baktığımızda uzun süre bu tutumun devam edeceği, gerekirse bu miktarın artırabileceği yönünde bir ibare görüyoruz. Dolayısıyla bu ibarelerin fiyatları bir miktar daha yukarı çektiğini söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Alınan kararın, enflasyon artırıcı tarafının da bulunduğuna işaret eden Eryılmaz, üretim maliyetlerindeki artışla mal ve hizmetlerin fiyatlarının yukarı yönlü olacağını anlattı. Eryılmaz, “Küresel merkez bankaları şu an tamamen enflasyona kanalize olmuşken ve resesyon fiyatlamasıyla enerji emtia fiyatlarında başta petrol olmak üzere gerileme olacak beklentisi varken böyle bir haber gelmesi ve fiyatın artması elbette ki piyasaları bir miktar tedirgin ediyor.” diye konuştu.
Fiyat hareketlilikleri
Petrol fiyat hareketliliğinin bundan sonraki süreçte ne yöne evrileceğine ilişkin net konuşmanın mümkün olmadığını ifade eden Eryılmaz, bu fiyatları yukarı ve aşağı yönlü baskılayan birtakım etmenler olduğunu anlattı.
Eryılmaz, aşağı baskılayan etmenlerde en önemli etkinin resesyon fiyatlaması olduğuna dikkati çekerek, 2023’te küresel resesyon riskinin artacağını dile getirdi.
Resesyon fiyatlamasıyla petrole talebin azalacağını belirten Eryılmaz, bunun da petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskılayan en önemli gelişme olacağını ifade etti.
Eryılmaz, doların değer kazanmasının da petrol fiyatlarını aşağı çeken önemli bir etmen olduğunu işaret ederek, şöyle devam etti:
“Önümüzdeki dönemde hızı bir miktar kesilse de dolar güçlenmeye devam edecek. Petrol, dolar üzerinden ticareti yapılan bir ürün olduğu için doların değerinin artması petrol talebini azaltıyor. Bu da baskıyı devam ettirecek. Bunun yanında Rusya ambargo nedeniyle Hindistan ve Çin gibi ülkelere daha düşük fiyattan petrol satıyor. Rusya’nın piyasaya fiyat kırarak giriyor olması da fiyatlarda baskı yaratıyor. Gelen haberlere göre, Çin’le bu ticaret çok daha büyük miktarlarda olacak. Haliyle bu da petrol fiyatlarını aşağı çekecek.”
OPEC+’nın benzer adımlarının yanı sıra Rusya ile AB arasındaki gerginliğin de fiyatlamaları olumsuz etkileyerek yukarı taşıyabileceğini anlatan Eryılmaz, “Son ilhak kararlarıyla, kısmi seferberlikle Rusya’nın hem saha çatışması hem de gerginliği daha artıracağı yönünde beklentiler var. Bu yönden gelecek adımlar da elbette ki petrol fiyatlarını yukarı çekmeye aday.” dedi.
Eryılmaz, baz senaryosuna göre kısa vadede petrol fiyatlarında 90 dolar civarında bir dengelenme olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“92 dolar önemli bir direnç noktası. Bu fiyatın üzerine çıkarsa bu gelecek haberlerle yükseliş etkisini hızlandırır. Gerçek anlamda yükseliş ivmesinden bahsedebilmemiz için 102 doları geçmesi lazım. 102 doları geçmediği sürece gelen hareketler yukarı yönlü olanlar tepki hareketi olarak kalır. Satış baskısı ağır devam eder. Gerçek anlamda düşüş ivmesi için de 82 doların altını görmemiz lazım. O kadar kötü resesyon fiyatlamasına rağmen 82 dolar altında tutunan bir petrol görmedik. Dolayısıyla oranın altını kırması lazım. 82-92 dolar arası konsolidasyon bölgesi. Volatilitenin yüksek olduğu bölge. 102 üstü yükselişin hızlanacağı, 82 düşüşün hızlanacağı bölge. Tabii şerh koymakta fayda var. Rusya’dan, OPEC’ten gelecek bundan sonraki adımlar elbette etkili olacak. OPEC+’nın kararı petrol fiyatlarını daha fazla yukarı çıkaracak etkide değil. Piyasa beklentilerine göre 3 milyon varilin üzerinde azalış gelmediği sürece gelecek haber etkisiyle yükseliş yaratır, çok daha güçlü tepki hareketi yaratmaz.”
Dün açıklanan 2 milyon varillik üretim kesintisi kararının temel sebebinin ekonomik olduğuna da değinen Eryılmaz, arka plandaki sebeplerden birinin de siyasi olduğu yorumunda bulundu.
Eryılmaz, blok ülkelerinin Rusya ile uyumlu adımlar atarak aslında hem AB hem de ABD’deki “enflasyon oyununu” bozma yönünde adımlar attığı izleniminin oluştuğuna işaret ederek, “Bence, Rusya’nın Kuzey Akım-1’de yaptığı, kısmi seferberlik ilanı, ilhak kararı hepsi aslında hem ABD’nin hem Avrupa’nın ekonomik anlamda enflasyonla mücadelede işini daha zora sokmak adına yapılmış bir şey. Hiçbir şey olmasa bile haber etkisiyle yukarı çekmek için attıkları adımlar.” ifadelerini kullandı.