Hastanenin yoğun bakım servisindeki 2 kadın hastanın beyin ölümünün gerçekleşmesinin ardından aileler, yakınlarının organlarını bağışlama kararı verdi. O dakikadan itibaren hastanede adeta zamanla yarış başladı.
Organların en kısa sürede alınması için sağlık çalışanları hazırlıklarını tamamladı. Operasyon için 2 ameliyathane hazırlandı, organların nakledileceği hastalar da 2 saat gibi kısa bir sürede belirlendi.
Beyin ölümü gerçekleşen hastalardan alınan böbrek, kalp, karaciğer, akciğer, ince bağırsak ve kornealardan oluşan toplam 10 organ İzmir ve İstanbul’daki hastanelerdeki nakiller için hazırlandı.
Operasyonla alınan 3 böbrek aynı hastanede yine aynı ekip tarafından vakit kaybedilmeden 3 hastaya nakledildi.
Doktor, hemşire, teknisyen gibi 50 sağlık çalışanından oluşan ekibin bu operasyon için ameliyathanedeki mesaileri 48 saat sürdü.
“Başarılı şekilde ameliyatları gerçekleştirdik”
Prof. Dr. Erhan Tatar, AA muhabirine, Kovid-19 sürecinde organ bağışının azaldığını ancak salgının etkisini yitirmesiyle bu yöndeki ameliyatların artmaya başladığını söyledi.
Yoğun bakımdan 2 beyin ölümünün bildiriminin ardından ekip arkadaşlarıyla yoğun bir mesai yaptıklarını belirten Tatar, “48 saat boyunca 50 arkadaşımızla 2 ameliyathanede organların çıkarılması, doku tipi, organların dağıtımı gibi birçok çalışma yaptık. Belirlenen 3 hastaya hemen böbrek nakli yaptık. Organlar hemen nakledildiği için sanki canlıdan böbrek nakliymiş gibi böbrekleri aynı gün çalışmaya başladı.” dedi.
Kadavradan yapılan nakillerin önemli olduğunu dile getiren Tatar, bu konuda halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Tatar, 48 saatlik yoğun mesaileri sırasında ekip olarak yorulduklarını vurgulayarak, “Organ bekleyen hastaların durumlarının ne kadar zor olduğunu birebir yaşıyoruz. Açıkçası yorucu ve yıpratıcı bir süreç olsa da hastalarımızın tekrar hayata bağlanacağı heyecanıyla bu yoğun temponun üstesinden geldik. Başarılı şekilde ameliyatları gerçekleştirdik.” diye konuştu.
Hastanenin yoğun bakım servisinde görevli uzman doktor Mehmet Can Öztürk de beyin ölümü tanısının geri dönüşü olmayan bir tespit olduğunu ifade etti.
“Çok sık rastladığımız bir durum değil”
Beyin ölümüyle ilgili sürecin bir günü bulduğunu anlatan Öztürk, şöyle devam etti:
“Biri genç bir hastaydı, diğeri 49 yaşında. Aileler üzüldüler ama hayata tutunmaya çalışan insanlara yardımcı olabileceklerini anlatınca güzel karşıladılar. Art arda iki hastamızın da yakınları tarafından organ naklinin kabul olması çok sık rastladığımız bir durum değil. Bizim için yorucu geçti ama 48 saatin sonunda 10 hastanın yeniden hayata tutunmasına fırsat verdik.”
Böbrek nakliyle sağlığına kavuşan Fatma Aydın ise 10 yıldır organ beklediğini söyledi.
Uygun organın bulunduğunu öğrendiğinde çok sevindiğini belirten Aydın, “Çok güzel bir duygu, çok sevindim o an. Organ nakli çok güzel şey. Herkes organlarını bağışlasın.” ifadesini kullandı.