Ankara merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nin (ORSAM) tarafından yayımlanan “Dış Politika Enstrümanları Olarak Yatırımlar: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar Örnekleri” başlıklı raporda, Körfez ülkelerinin küresel düzeyde artan ekonomik yatırımlarına dikkat çekildi.
Söz konusu ülkelerin spor, kültür, hava yolları, limanlar, medya, eğitim ve enerji gibi alanlarda uluslararası yatırımlarının son dönemde arttığına işaret edilen raporda, “Körfez ülkelerinin bahsi geçen alanlara yatırımlarının siyasi bir boyutu da bulunuyor.” vurgusu yapıldı.
Raporda, ülkeler tarafından yatırımların “ekonomik çeşitlilik” elde etmeyi hedeflediği savunulsa da özellikle Batı ülkeleri söz konusu olduğunda, temel amacın dış politika odaklı olduğu aktarıldı.
“Dış politika satın almayı hedefliyorlar”
Körfez ülkelerinin yatırımlar yoluyla dış politika hedeflerine ulaşmasının üç boyutu olduğu belirtilen raporda, ilk olarak bahsi geçen ülkelerin yatırımlarla “dış politika satın aldığı” kaydedildi.
Raporda, “Körfez ülkeleri, yatırım yaptıkları ülkelerde dış politika satın almayı hedefliyor. Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayid Al Nahyan’ın Londra’da bir emlak imparatorluğu bulunurken, Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Batı ülkelerinde gelişmiş teknolojik teçhizat ve son derece lüks gayrimenkule yatırım yapıyor.” örneklerine yer verildi.
İkinci boyutun Körfez ülkeleri arasındaki rekabet olduğu dile getirilen raporda, uluslararası yatırımlarla bölge ülkelerinin birbirine karşı avantaj sağlamaya çalıştığı değerlendirildi.
Körfez ülkelerinin uluslararası yatırımlarıyla ilgili üçüncü boyutun ise “nüfuz alanında bölgesel rekabet” olduğu kaydedilen raporda, böylece diğer bir bölgesel ülkenin başka bir ülkede yatırım vasıtasıyla etki alanını genişletmesini engellemenin amaçlandığı ifade edildi.
Raporda, Körfez ülkelerinin, Afrika Boynuzu’nda enerji, limanlar, emlak sektörü gibi alanlara yatırım yaptığına, yatırımların İngiltere ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde gayrimenkul ve spora odaklandığına, ABD’de ise eğitim odaklı olduğuna dikkat çekildi.