Profesör Zyberi, AA muhabirine, İsrail’in Gazze’yi işgaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bölgedeki duruma ilişkin risklerin sürdüğünü aktaran Zyberi, “Gazze’de her gün savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işleniyor. Soykırım riski hala sürüyor.” ifadelerini kullandı.
Zyberi, Gazze’deki durumun askeri bir çözümü olmadığına işaret ederek, “Filistin halkının, 1948’den bu yana engellenen kendi kendini yönetme hakkını artık garanti altına almak için kesin sınırları olan kesin bir siyasi çözüme ihtiyacımız var.” yorumunu yaptı.
Gazze’de yaşananlara ilişkin Zyberi, “Kökündeki sebep, sona ermesi gereken ancak hala süren İsrail işgalidir.” dedi.
“Bence bu çifte standart şimdi sona ermeli”
Zyberi, Filistin topraklarında, son verilmesi gereken 56 yıldan uzun süren bir İsrail işgali olduğunun altını çizerek, Filistinliler için Boykot, Tecrit ve Yaptırım (BDS) hareketinin, İsrail’in uluslararası hukuka uymasının sağlanması için bu ülkeye ekonomik ve kültürel yaptırımlar uygulanmasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü anlattı.
Bazı devletlerin, İsrail’in ihlallerine yaptırım uygulamak yerine yalnızca endişelerini dile getirdiğini gördüklerini söyleyen Zyberi, bu devletlerin, başka ülkelerin uluslararası hukuku ihlallerine ise çeşitli yaptırımlar uyguladıklarını dile getirdi.
Zyberi, devletlerin tavırlarındaki bu farklılığa ilişkin “Bence bu çifte standart şimdi sona ermeli, çünkü devletler bu konuda rollerini üstlenmiyor.” dedi.
Birçok ülkede, İsrail’i desteklemesi veya yardım etmesiyle bilinen kurumlara veya şirketlere karşı yapılan boykotların “kısmen başarılı” olduğunu vurgulayan Zyberi, “Bence hükümetlerin duruşu, devlet politikaları, hedefli yaptırımlar, yasa dışı yerleşim alanlarında ekonomik yaptırımlar gibi eylemler, yalnızca insanlara bel bağlamaktan çok daha etkili.” diye konuştu.
“İsrail’e daha fazla silah sağlamak yerine derhal ateşkes çağrısı yapmalı”
Zyberi; ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerden İsrail’e askeri yardım yapılması, fon sağlanması gibi konuları da değerlendirdi.
Uluslararası hukuka göre devletlerin, yasa dışı bir durumun durdurulması için söz konusu tarafa yardım yapmama yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Zyberi, Filistin’in işgalini örnek vererek Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yasa dışı İsrailli yerleşimcilere yatırım yapan firmalara ekonomik yaptırımlar uygulanması gerektiğini vurguladı.
Zyberi, “Ancak bu yükümlülüğe ilişkin, hükümetlerden çok az faaliyet görüyoruz.” dedi.
Gazze’de yaşamını yitiren kişilerin artan sayısına dikkati çeken Zyberi, “Enkaz altındakiler, bu sayıya dahil değil, ayrıca Gazze’de çoğu hastane işlev dışı çünkü saldırı altındaydılar, tedarik sağlanmadı. Bu operasyona ilişkin tam sayıyı bilemiyoruz. Sayılar, çok daha yüksek olabilir.” ifadelerini kullandı.
Zyberi, Avrupa ülkeleri ve ABD’den İsrail’e yapılan silah yardımlarına ilişkin ülkelerin uluslararası hukuka göre soykırımı önleme yükümlülüğü olduğunu kaydetti.
Söz konusu silah yardımlarını “devletlerin sorumsuz davranışı” olarak niteleyen Zyberi, “Devletler, uluslararası hukuk yükümlülüklerini ciddiye almalı ve İsrail’e daha fazla silah sağlamak yerine derhal ateşkes çağrısı yapmalı. Bölgede daha çok insani sistem için, Gazze’nin yeniden inşası için ve belirli bir zaman çerçevesinde iki devletli çözüm için çalışmalılar.” ifadesini kullandı.
“(Gazze’de) Aç bırakma politikası uygulandığı açık”
Zyberi, Uluslararası Adalet Divanının, İsrail’in Gazze’de soykırımı engellemesi için gerekli tedbirleri alması hükmüne ilişkin kararına değindi.
Tedbir kararının çıkmasına rağmen bölgede hayatını kaybeden sivillerin sayısının arttığına işaret eden Zyberi, bölgeye yardım kamyonlarının giremediğine ve yardımın dağıtılmasında karşılaşılan zorluklar olduğuna dikkati çekti. Zyberi, “İnsani durum, daha iyi bir duruma gelmedi.” değerlendirmesinde bulundu.
Zyberi, İsrail’in saldırılarına ilişkin “Bence, İsrail’in UAD’nin kararlarına uymadığını söylemek doğru bir çıkarım olur.” ifadesini kullandı.
Gazze’deki sivillerin, kıtlığın ve açlığın eşiğinde olduğunun altını çizen Zyberi, “(Gazze’de) Aç bırakma politikası uygulandığı açık.” dedi.
Zyberi, Gazze’deki Filistinlilerin “yavaş yavaş açlıktan ölmeye veya Mısır’a doğru ilerlemeye” zorlandığını kaydetti.