Hürriyet gazetesinde yayınlanan köşe yazısında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “Şu bilgi çok net ve açık, üstelik defalarca da doğrulandı: Muazzam bir uykusuzluk problemi hatta salgını ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Düzenli, kaliteli ve yeterli bir uykunun sağlıklı bir hayatın en az beslenme, stres yönetimi, düzenli aktivite parametreleri kadar önemli ve vazgeçilmez bir ayrıntısı olduğunu vurgulayan Müftüoğlu, “Unutmayalım ki uykusuzluk atakları/dönemleri eğer tekrarlar ve uzun sürerse günün birinde bizi mutlaka hasta eder. Ayrıca yaşam kalitemizi düşürür, ömür süremizi törpüler. Kısacası sık sık tekrarladığım gibi iyi, güzel, formda, fit ve sağlıklı bir hayatın yolu mutlaka ama mutlaka yeterli, keyifli ve kaliteli bir gece uykusundan geçer” dedi.
“Ne oldu da UYKUSUZLUK MESELESİ bu kadar önemli bir sorun haline geldi? Ve ne oldu da uykusuzluk sorunu sağlıklı yaşam gündemimizin -özellikle son günlerde- bir değilse bile iki numaralı problemi oldu?” diye soran Müftüoğlu, bu soruya şu yanıtları verdi:
GERGİN, HUZURSUZ VE KAYGILIYIZ: Pandemi hepimizi korkuttu. Kendimiz, ailemiz, işimiz, gücümüz ve daha pek çok konuda ruhumuzu yoğun bir endişe bombardımanına tuttu. Stres seviyemiz, pandeminin etkisi minimuma inmiş olsa da hâlâ çok yüksek.
FAZLA AYDINLIK VE ÇOK GÜRÜLTÜLÜYÜZ: Özellikle şehirlerde ses ve ışık kirliliği muazzam boyutlara ulaştı.
ÇOK SICAĞIZ: Sadece iklimsel ısı artışı değil, yaşadığımız ortamlardaki ısı artışı da kaliteli bir gece uykusunun gizli düşmanlarından
biri haline geldi.
ÇOK ŞİŞMANLADIK: Kilo/obezite sorunu büyüyor, bu sorun büyüdükçe de uyku kalitemiz düşüyor. Zira fazla kilolu/obez biri olmak, uyku kalitesini düşüren horlama ve uyku apnesi sorunlarının en önemli nedenlerinden biri.
ZAMAN KAYMASI SORUNU VAR: Kronobiyolojiye uygun bir uyku ritmi, kaliteli bir uykunun en önemli belirleyicilerinden biri. Dinlendirici bir uyku için en uygun uykuya geçme saatleri ise gece 22-23 arası. Gecenin 3’ünde yatağa girip ertesi gün öğle saatlerinde uyanan birinin “Oh be neredeyse 8 saat uyumuşum!” diyerek yatağından keyifle ve adeta zıplayarak kalkabilmesi mümkün değil.
Müftüoğlu şöyle devam etti:
Müftüoğlu uykuyla ilgili şu notların altını çizdi:
Uyku sorunu yaşayanların herhangi bir KANSERE yakalanma riski beklenenden daha yüksektir.
Uyku problemi olan kişilerin BAĞIŞIKLIK SİSTEMLERİ daha güçsüz, bulaşıcı hastalıklara yakalanma olasılıkları daha fazladır.
Uyku problemi olanların ÖĞRENME kabiliyetleri beklenenden daha zayıftır.
Uykusuzlarda farklı nedenlere bağlı BELLEK problemlerine daha sık rastlanır.
Uykusuzluk RUHSAL DENGEYİ de altüst eder. Uykusuzlarda depresyon, anksiyete, panik bozukluk ve benzeri psikolojik problemler daha sık görülür.
Uykusuzluk KİLO kontrolünü de bozar, şişmanlamayı kolaylaştırır.
Uykusuzların kalp ve damar sistemleri de tehlike altındadır. Uyku problemi olanlarda KALP VE BEYİN KRİZLERİ daha sık görülür.
Uykusuzluk KAZA YAPMA RİSKİNİ de arttırır.
Uykusuzların ŞEKER HASTALIĞINA yakalanma olasılığı da daha fazladır.
Araştırmalar uyku sorunu olanların beklenenden daha KISA YAŞAM SÜRESİNE sahip olduklarını gösteriyor.