Oğullarına henüz 2,5 yaşındayken otizm tanısı konulan Tan ailesi, başta büyük üzüntü yaşasa da çocuklarının sosyal hayattan kopmaması için mücadeleyi bırakmadı.
Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Derneği ve Spor Kulübünce kurulan Engelsiz Sanatevi sayesinde geçen yıl yüzme sporuyla tanışan Ağdacı İlkokulu 4. Sınıf öğrencisi Tan’ı antrenör Salih Durak çalıştırıyor.
Çalışmalarını haftanın 2 günü Bartın Yarı Olimpik Yüzme Havuzu’nda sürdüren Tan, Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Yüzme Milli Takımı formasını giyip uluslararası müsabakalarda ülkesini temsil etme hedefi için antrenmanlarını aksatmadan azimle sürdürüyor.
“İnsanlar, sporun bize kattığı faydaları görebiliyor”
Anne Neziha Tan, AA muhabirine, oğluna otizm tanısının 2,5 yaşındayken konulduğunu, bunu öğrendiklerinde üzüntü yaşadıklarını ve kendilerini zorlu bir sürecin beklediğini fark ettiklerini söyledi.
Sosyalleşmesini sağlamak için çocuklarını ilk olarak kreşe verdiklerini, 4 yıllık bu sürecin olumlu etkilerini gördüklerini anlatan Tan, “Bunun dışında sürekli ‘Onun için ne yapabiliriz?’ diye düşündük, araştırma yaptık. Onunla dışarıdayken hiçbir zaman çekinmedik, ‘İnsanlar bize nasıl bakar?’ demedik, utanmadık. Onu eve hapsetseydik onu kötü bir gelecek bekliyor olacaktı. Onun normal şekilde insanların arasına karışması için elimizden gelen her şeyi yaptık.” diye konuştu.
Çocuklarının geçmiş yıllarda çok kez denize ve havuza gitmelerine rağmen sudan hep korktuğunu, suya ayağını dahi sokamadığını dile getiren Tan, şöyle devam etti:
“Burada yüzmeye başladığı ilk dönemlerde ‘Acaba yapar mı?’ diye tedirgin olduk. Özellikle hocasıyla çok güzel bir iletişim kurdu ve yüzme konusunda da bir kez denedikten sonra büyük bir istek başladı. Bu isteği ve bizim de desteğimizle yüzme sporunda güzel bir yol aldı. Havuz ve yüzme ona çok iyi geldi. Gergin bile olsa yüzme derslerinden sonra ciddi bir rahatlama oluyor. Derslerine daha iyi adapte olmaya başladı çünkü burada antrenörünün talimatlarını dinlemek zorunda olduğu için dikkati daha iyi gelişti ve derslerine çok faydası oldu. Matematiksel işlemleri tek başına yapabilmeye başladı. Yüzme derslerine gelmek için gün sayıyor. Yüzmeye başladıktan sonra hayatımız bayağı normale dönmeye başladı. Bizi bir yıl öncesinden tanıyan insanlar şimdi gördüğünde yüzmenin, sporun bize kattığı faydaları görebiliyor, farkı fark edebiliyor.”
“Hedefimiz Emin’i milli takıma göndermek”
Bartın Otizmli ve Engelliler Destek Eğitim Dayanışma Derneği ve Spor Kulübü yüzme antrenörü Salih Durak da Mehmet Emin Tan’ı Engelsiz Sanatevi’nde tanıdığını ve algısının yüksek olduğunu fark ettiğini söyledi.
Salgın döneminde yüzme havuzunun kapalı olmasına karşın özel gereksinimli çocuklar için açık tutulduğunu ve bu durumun da kendileri için bir avantaj olduğunu anlatan Durak, “Mehmet Emin ile şu anda ilk hedefimiz 23 Nisan’da Bartın’da düzenlenecek şampiyonada birinci olmak, ardından mayısta Antalya’da düzenlenecek Türkiye Şampiyonası’nda derece elde ederek milli takım formasını giymek. Yaşı bizim için çok değerli ve fiziği de yüzmeye çok uygun. İlerleyen dönemlerde hayatını ve kendisini kurtarabilecek pozisyona gelmesini umut ediyoruz. Bu doğrultuda biz de çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz.” diye konuştu.
“Yüzerek kendimi mutlu hissediyorum”
Otizmli sporcu Mehmet Emin Tan ise yüzmeyi çok sevdiğini ve yüzme sporuyla kendisini çok mutlu hissettiğini dile getirerek, “En sevdiğim yüzme çalışmaları kulaç, kurbağalama ve sırtüstü yüzmek. İyi ki Salih öğretmenimle yüzmeye başlamışım.” dedi.
Kapalı Yüzme Havuzu Tesis Amiri Aysel Özel, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı faaliyet gösteren yarı olimpik yüzme havuzunu günün belirli saatlerinde özel gereksinimli öğrencilere açtıklarını dile getirdi.
Öğrencilerin, sosyal yaşam becerilerinin geliştiğini gözlemlediklerini belirten Özel, Mehmet Emin Tan’ın da yüzme eğitimleri sonrasında iletişime açık ve mutlu bir şekilde tesisten ayrıldığını, bu durumun kendilerini de gururlandırdığını ve mutlu ettiğini sözlerine ekledi.