Meksikalı Hollywood yıldızı Hayek, 2002 yapımı ‘Frida’ filminde yapımcı Weinstein’ın tacizlerine karşı koyarak filmi bitirme çabalarını bir kez daha dile getirdi. Hayek, filmin kendisine çok şey ifade ettiğini, Weinstein’ın ise bunu lehine çevirmeye çalıştığını anlattı.
ABD’de cinsel saldırı suçlarından hapiste olan yapımcı Harvey Weinstein’la ilgili suçlamalar ilk ortaya çıktığında kendisini de mağdurlardan biri olduğunu açıklayan oyuncu Salma Hayek, yaşadıklarıyla ilgili yeni açıklamalarda bulundu.
The 52-year-old actress is experiencing a renaissance of sorts, with two upcoming action films, and it’s all thanks to her resilience. https://t.co/FLafBdjKZu
– etalk (@etalkCTV) June 10, 2021
Kendisi gibi Meksikalı olan ressam Frida Kahlo’yu canlandırdığı 2002 yapımı ‘Frida’ filminde, yapımcı Weinstein’ın tacizlerine değinen Hayek, “Bazı insanlar tecavüze uğradı. O zamanlar ses çıkarılsaydı işler farklı gelişir miydi diye düşünmeden edemiyorum. Nasıl oldu da cesur davranamadım? Ama o dönem, bu durumla mücadele için elimden gelenin en iyisini yaptım” dedi.
Weinstein’ın taciz ve müdahalelerine rağmen filmi çekmekte kararlılık gösterdiğini anlatan Hayek, “Frida filmi benim için politik, toplumsal, feminist duruş demekti. Benim çığlık atma şeklimdi. Harvey de çığlık atma biçimimi beni daha da bastırmak için kullandı. O yüzden kazanmasına izin veremezdim” ifadelerini kullandı.
Hayek, filmi çekebilmek için Weinstein’ın birçok cinsel tacizine nasıl katlandığını ve defalarca ‘Hayır’ demek zorunda kaldığını 2017’de şu sözlerle anlatmıştı: “Birçok farklı otel ve mekanda gecenin bir vakti gelip kapıyı açmamı istemesine hayır. Onunla birlikte duş almaya hayır. Duş alırken beni seyretmesine izin vermeme hayır. Bana masaj yapmasına izin vermeme hayır. Çıplak bir arkadaşının bana masaj yapmasına izin vermeme hayır.Bana oral seks yapmasına izin vermeme hayır. Başka bir kadınla birlikte önünde soyunmama hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır… Her ret onun Makyavelist öfkesine neden oluyordu. ‘Hayır’dan daha fazla nefret ettiği bir kelime olduğunu düşünmüyorum.”