Eski Sovyetler Birliği’nden ayrılan Özbekistan, bağımsızlığının 31’inci yılını kutluyor.
Özbekistan, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) dağılma sürecine girmesi üzerine, 31 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan etti.
Özbekistan Yüksek Konseyi, 31 Ağustos 1991’de tarihi kararla “Özbekistan’ın Devlet Bağımsızlığı Yasası”nı kabul ederek 1 Eylül’ün Bağımsızlık Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Sovyet döneminde adeta pamuk deposu olan Özbekistan, bağımsızlığını kazanmasının ardından tarıma dayalı ekonomiden vazgeçerek ekonomiyi çeşitlendirdi. Bu çerçevede, sahip olduğu potansiyeli kullanmak amacıyla tekstil sektörünü geliştirmeye başlayan Özbekistan, pamuk ihraç eden bir ülke olmaktan vazgeçerek tekstil sektöründe önemli yatırımlar yaptı. Bunun sonucunda, bağımsızlığının ilk yıllarında tekstil ürünleri ithal eden ülke konumundaki Özbekistan, tekstil ürünleri ihraç eden ülkeler arasına girdi. 2021’de Özbekistan’ın tekstil ürünleri ihracatı 2,8 milyar dolar oldu.
Eski Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını kazandığı dönemde Özbekistan’ın başında bulunan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, 27 yıl boyunca ülkeyi yönetti. Bu dönemde, kapalı bir ekonomik politika izleyen Kerimov, ülkesinin ekonomik açıdan yurt dışına fazla açılmasını sağlayamadı. Dış politikada Rusya, Çin ve ABD gibi büyük ülkelerle mesafeli politika izleyen Özbekistan, komşu ülkelerle ilişkilerde sınır sorunları dahil, bazı sıkıntılar yaşadı.
Sovyetler Birliği döneminde, 1990’da 17,7 milyar dolar olan Özbekistan’ın Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) bağımsızlığın 31 yılında yaklaşık 4 kat büyüyerek 70 milyar dolara yaklaştı. 2016’da 24,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmi son 5 yılda yaklaşık 2 kat artarak 2021’de 42 milyar 71,6 milyon dolara ulaştı.
Mirziyoyev dönemi
İslam Kerimov’un Eylül 2016’da vefat etmesinin ardından yönetime gelen yeni Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, yaptığı ekonomik reformlar, diplomasideki açıklık politikası ve sorunsuz komşuluk ilişkileri gibi girişimleriyle ülke tarihinde yeni bir dönem başlattı. Göreve geldiği ilk günden itibaren dış politikada da aktif bir diplomasi izleyen Mirziyoyev, Cumhurbaşkanlığının ilk yılında, tüm Orta Asya cumhuriyetlerini ziyaret ederek Özbekistan’ın komşu ülkelerle ilişkilerini düzeltmeyi ve sınır sorunu dahil bu ülkelerle olan tüm sorunlarını çözmeyi başardı.
Eski Cumhurbaşkanı Kerimov döneminde, en son 2001’de yapılan Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirvesi’ne meclis başkanı düzeyinde katılım sağlayan Özbekistan, Mirziyoyev’in cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Türk Konseyine yeniden ilgi gösterdi ve 17 yıllık aranın ardından 2018’de Bişkek’te yapılan Türk Konseyi toplantısına cumhurbaşkanı düzeyine katılım sağladı, 2019’de ise konseye üye oldu.
Bölge ülkelerinin tamamı ile ortak sınırları bulunan Özbekistan, Mirziyoyev’in göreve gelmesiyle Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Konseyinin kurulmasına öncülük ederek bölgesel iş birliğine ve bölge ülkeleriyle ilişkilere önem verdiğini bir kez daha gösterdi.
Özbekistan hükümetinin son yıllarda izlediği açıklık politikası, yatırım ortamı ve turizm sektörünü geliştirmeye yönelik atılan adımlar sonucunda 100’e yakın ülkeye vize muafiyeti ve kolaylığı sağlarken ülkedeki yabancı yatırım hacmi de önemli ölçüde arttı.
Türkiye ile ilişkiler
31 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan eden Özbekistan’ı 16 Aralık 1991’de tanıyan ilk ülke Türkiye olurken iki ülke arasında diplomatik ilişkiler ise 4 Mart 1992’de tesis edildi. Türkiye’nin Özbekistan’daki büyükelçiliği Nisan 1992’de, Özbekistan’ın Türkiye’deki büyükelçiliği ise Ocak 1993’te açıldı.
Bağımsızlığın ardından geçen 27 yıl boyunca iki ülke ilişkilerinde inişli çıkışlı dönemler yaşanırken ikili ilişkiler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İslam Kerimov’un vefatının ardından cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev ile 2016’da Semerkant’ta yaptığı görüşmeyle yeni bir evreye girdi.
İki ülke liderlerinin 2016’da Semerkant’taki görüşmesinin ardından 2017’de Mirziyoyev, 21 yıl aradan sonra Türkiye’yi ziyaret eden ilk Özbekistan Cumhurbaşkanı oldu. Bu karşılıklı ziyaretlerin ardından hız kazanan Özbekistan-Türkiye ilişkileri, son yıllarda yüksek düzeyli stratejik ortaklık düzeyine çıkartıldı.
Bağımsızlık yıllarında Türk vatandaşlarına vize uygulayan Özbekistan hükümeti, Şubat 2018 itibarıyla Türk vatandaşlarına 30 günlük vize muafiyeti getirdi. Bunun neticesinde iki ülke vatandaşları arasında karşılıklı ziyaretler artarken 2016’da 150 bin civarında olan Türkiye’ye giden Özbek sayısı 2021’de 300 bine ulaştı. 5 yıl öncesine kadar iki ülke arasında haftada 5 kez yapılan tarifeli uçak seferleri de 2021’de haftada 40’a, günde ise 4’e çıkarıldı.
Karşılıklı ticaret hacmi 3 milyar doları aştı
Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticari ilişkilerde de yeni bir dönem başlarken 2016’da 1 milyar 242 milyon dolar olan ikili ticaret hacmi, 2020 yılında 2 milyar 101 milyon dolara, 2021’de ise 3 milyar 645 milyon dolara ulaştı.
Özbekistan’ın dış ticaretinde 2016 öncesinde ilk 5 ülke arasında yer alan Türkiye, geçen sene yüzde 8,1’lik pay ile Rusya, Çin ve Kazakistan’ın ardından Özbekistan’ın 4. ticari ortağı oldu. Türkiye, 2021’de bir önceki yıla göre Özbekistan ile dış ticaret hacmini 1 milyar 282 milyon dolar artırarak Rusya’nın ardından Özbekistan ile dış ticaret hacmini en çok artıran ikinci ülke olarak kayıtlara geçti.
Geçen yıl ülkede Türk sermayeli 407 şirket kurulurken Türkiye, 2021’de Özbekistan’da en çok şirket kuran ülke oldu. Ocak 2022 itibarıyla ülkede faaliyet yapan Türk sermayeli şirket sayısı 2 bin 123’e ulaşırken Türkiye, Rusya ve Çin’in ardından bugüne kadar Özbekistan’da en çok şirket kuran üçüncü ülke oldu.