Özbekistan Başbakan Yardımcısı ve Yatırımlar ve Dış Ticaret Bakanı Sardor Umurzakov, “Özbekistan’ın Türk Konseyi üye ülkeleriyle ilişkileri hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizde, Türk Konseyi ülkelerinden yaklaşık 3 bin yeni şirket kurulmuş ve sayıları 5 katına yükselmiştir. Bunlar iyi göstergeler ama potansiyelimiz için daha iyi göstergeler yaratılabilir.” dedi.
Ticaret Bakanlığı’nın ev sahipliğinde, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) organizasyonunda Türk devletlerinin bağımsızlığının 30’uncu yıl dönümü dolayısıyla Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Ekonomi ve Ticaret Konferansı gerçekleştirildi.
Burada konuşan Umurzakov, iş birliği fırsatlarına ilişkin, “Salgına rağmen bugünkü gibi etkinliklerin gerçekleşmesi ticari iş birliğini geliştirmeye ve derinleştirmeye, halkların refahını artırmaya önemli katkılarda bulunacaktır. Bu etkinlik hükümetler ve iş insanları arasında iş birliğini geliştirmek ve yönlerini belirmek, yeni anlaşmalara imkan sunacaktır. Özbekistan’ın Türk Konseyi üye ülkeleriyle ilişkileri hız kesmeden devam ediyor. Son 5 yılda Özbekistan ve üye ülkelerin ticaret cirosu 2 kat artmıştır. Ülkemizde, Türk Konseyi ülkelerinden yaklaşık 3 bin yeni şirket kurulmuş ve sayıları 5 katına yükselmiştir. Bunlar iyi göstergeler ama potansiyelimiz için daha iyi göstergeler yaratılabilir.” diye konuştu.
Özbekistan’da hukukun üstünlüğünün temini, yargı sisteminin reformu ve yolsuzlukla mücadele konularında tüm mekanizmaların geliştirildiğini kaydeden Umurzakov, şunları söyledi:
“Ekonomiyi daha da liberalleştirme, gümrük vergi bankacılık alanlarını reform etme, ruhsatlar verme düzenini kısaltılması adımları atıldı. Milli para birimimizin kullanılabilirliğinde dış ticaretle ilgili engeller kaldırıldı. Ekonomimizde devlet varlığını azaltma ve özel mülk hukukunun savunulması ve üst konumunun pekiştirilmesi konusunda önemli reformlar gerçekleştiriliyor. Açık ve rekabet mekanizmaları temelinde şeffaf sistem kurulmuştur. Toprak ve arazi hukukunda önemli reformlar yaptık. Dünyanın yaklaşık 100 ülkesine vizeleri kaldırdık. Ülkemizin bu yıl yüzde 6,8 önümüzdeki yıl ise yüzde 6 büyüyeceği vurgulanıyor, biz daha yüksek rakamları amaçladık. İş adamlarına daha kolaylıklar sağlanması için çalışıyoruz. Türk Konseyi Üye ülkeleri ile iş birliğinin artırılması önceliğimizdir.”
“Yeşil ekonomi yolunda çalışmaların artırılması gerekmektedir”
Azerbaycan Ekonomi Bakanı Mikayıl Cabbarov da konferansın, ticari ilişkilerin güçlendirilmesi, küresel ekonomik trendlerin yakalanması, ticaret, nakliyat, yatırım ve yeşil enerji ile iklim değişikliği konularında önemli gelişmelerin elde edilmesine faydalı olacağını belirterek, “Halklarımızın tarihi bağlılığı, coğrafi yakınlığımız, dünya lojistik merkezlerinin konumu, hedeflerimize ulaşmada önemli imkanlar yaratacaktır. Azerbaycan, Türk dili konuşan ülkeler arasında ilişkilerin geliştirilmesinde faal olarak katkıda bulunmakta ve teşebbüslerin gelişmesi için çalışmaktadır. Salgının etkilerinin azalması Azerbaycan ekonomisinde süratlenmeye zemin yaratmıştır. Türk dili konuşan ülkelerle çok taraflı iş birliklerinin gelişmesi, yeşil ekonomi yolunda çalışmaların artırılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in rehberliğiyle Azerbaycan Ordusu’nun ülke topraklarını işgalden kurtardığını anımsatan Cabbarov, 44 günlük vatan muhaberesinde büyük zafer kazandıklarını söyledi. Cabbarov, söz konusu dönemde Türkiye ve Türk Şurası’nın Azerbaycan’a siyasi ve manevi destek verdiğini de dile getirdi.
“Bölgemizin çok büyük bir pazarı var”
Kazakistan Ulusal Ekonomi Bakanı Aset İrgaliyev, “Bağımsızlık kazanmamızın ardından tüm Türk Konseyi ülkeleri kısa sürede büyük bir ekonomik etkinlik kazandı. Pazar ekonomisi, yaşam standartlarının iyileştirilmesi, hukuki ve demokratik sosyal devletin oluşturulması, ticari ilişkiler bizim verimli etkileşimimizin en önemli itici gücünü oluşturdu. Bunlar bize ekonomik bağlantı fırsatları veriyor ve ilişkilerimiz kuvvetleniyor. Türk Konseyi bu noktada önemli bir görev görüyor. Amacımız bu konseyin yapısını güçlendirmek ve tam bir uluslararası organizasyona dönüştürmek. Böylece çok taraflı iş birlikleri gelişirken, Türki ülkelerin global düzeydeki çıkarları da ön plana geliyor.” diye konuştu.
12 yılda Türk Konseyi’nin önemli bir platform ortaya koyduğunu belirten İrgaliyev, “Yatırım, ticaret, ulaştırma, girişim, turizm ve diğer ekonomik konular ele alınıyor. Bölgemizin çok büyük bir pazarı var. 150 milyondan fazla insan var. 4 milyon kare büyüklüğünde bir arazimiz var. Gelişmiş bir nakliyat ağımız bulunuyor. Avrupa ve Asya’yı bir araya getiren kuvvetli bir koridora sahibiz. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Kazakistan’la üye ülkeler arasında bu yılın ilk yarısında ticaret yüzde 17 arttı. 4 milyar dolara ulaştı. 6 binden fazla Türk devletlerinden şirket ülkemizde çalışıyor. Bunlar verimli iş birliklerimizin kanıtı. Önemli başarılar kaydettik ülke olarak. Yabancı yatırımlar için iş dünyasına projelerini uygulamaları için çok önemli çözümler ortaya koyuyoruz. Çok önemli vergi kolaylıklarımız bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
“Gelişmiş ülkelerden geri kalmamamız gerekiyor”
Kırgız Cumhuriyeti Ekonomi ve Ticaret Bakanı Daniyar Amangeldiev, Orta Asya Cumhuriyetlerinin gelecekte de birbirini tamamlayan ekonomiler olarak faaliyet göstermeye devam edeceğini belirterek, “Bizim ortak tarihi ve manevi mirasımız var, bu da iş birliğimize temel oluşturmaktadır. Özel ekonomi şartları oluşturmalıyız çünkü gelişmiş ülkelerden geri kalmamamız gerekiyor. Türk Cumhuriyetlerinde başarı ve huzuru sağlamamız önceliklidir ve bunu sadece ortak çaba ile sağlayabiliriz. Orta Asya çok dinamik gelişen bir bölgedir. Avrupa’ya da Çin ve Hindistan’a da yakınız, önemli yer altı kaynaklarımız var ve yatırımlar için potansiyel iş birliğimizi kullanmalıyız.” diye konuştu.
Enerji, gıda, madencilik gibi kritik sektörlerde büyüme imkanlarının olduğuna dikkati çeken Amangeldiev, “Ortak teknik parametreleri geliştirmemiz gerekiyor. Ulaştırma alt yapısını da geliştirmemiz bizim ticari ilişkilerimize çok büyük katkıda bulunacaktır. Yeni nakil koridorlarının gelişmesine ülkemiz destek vermektedir. Ekonomik potansiyelimizi böylelikle artıracağız. Enerjide tek tip uyumlu politika gütmeliyiz. Hidroenerji konusunda iş birliği yapmalıyız ve Orta Asya’daki kıt su kaynaklarının çözümüne katkıda bulunmalıyız. Tarım sektörü de bölgemiz için hayati önem taşıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ticaret bariyerleri özgür bırakılmalı”
Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev Azerbaycan’ı Karabağ zaferinden dolayı tebrik ederek, “Gümrük, nakliyat gibi iş birliklerimiz var. Bunlarda kolaylık uyguladığımız zaman ticaretimiz kolaylaşacak ve iş birliğimiz daha etkin olacak. Büyük bir potansiyelimiz var ve bunu artırmak istiyoruz. Son yıllarda Türk Konseyi üye ülkeleri ekonomilerini ve üretim kapasitelerini hatırı sayılır şekilde iyileştirdiler. Ancak düzenlemeler ve hukuki şartlar da iyileştirilmeli kolaylaştırılmalı ve ticaret bariyerleri özgür bırakılmalı. Tarifeler azaltılmalı gümrük prosedürleri yalınlaştırılmalı.” dedi.
Yeni iş birliği alanlarının ortaya çıktığını anımsatarak Amreyev, “Karşılıklı faydalı iş birliği için ilk bakanlar toplantısında bu alanlar ele alındı. Önceki toplantıda atılan çok önemli adımların ardından bugün ve yarın da hayati önemde adımlar atılacak. Kadınlar ve genç girişimciler de teşvik edilecek. İş sektörleri modernize edilecek ve yeni çözümler bulunacak. 8. Türk Konseyi Zirvesi yarın İstanbul’da yapılacak ve bu çok önemli. Yeni bir yol kurulacak, ileriye doğru ve çok önemli görevler verecek hepimize. Ekonomik zenginliğimiz gelişsin ve kardeş halklarımız arasında iş birliği artsın.” şeklinde konuştu.
“Ticareti daha serbest hale getirelim”
Türk Ticaret ve Sanayi Odası (Türk TSO) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Tercihli ticaret anlaşmalarıyla, aramızdaki ticareti, daha serbest hale getirelim. Hizmet sektöründe de ülkelerimiz arasında ciddi bir iş birliği fırsatı bulunuyor. Hizmet ticaretini kolaylaştıracak bir anlaşmaya ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
Gümrük süreçlerinin standart hale getirilmesi ve geçişlerin hızlandırılması gerektiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
“Gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve hızlı hale getirmeliyiz. Birbirimize yönelik, geçiş kotalarını da kaldırmalıyız. Daha fazla ticaret, daha fazla girişimciyle ve daha güçlü özel sektörle sağlanır. Ülkelerimizdeki girişimciliği ve özel sektörü geliştirmek için de güçlü Oda sistemine ihtiyacımız var. Türkiye bu konuda önemli başarılara ve tecrübeye sahiptir. İş birliğimizi geliştirebileceğimiz bilişim ve yazılım alanında da yeni projelere ihtiyacımız var. Ayrıca ülkemizde de kurulan çok sayıda TeknoParklar da bu iş birliğimizi geliştirmeye yönelik hizmetler vermektedir. Bu alanda da ciddi iş birliği imkanları vardır.”
“Daha fazla iş birliği için hazırız”
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da, “Ekonomik anlamda ilişkilerin başlangıcı kabul edilen 1992 yılında, toplam ticaret hacmimiz 275 milyon dolar iken, 2020 yılında 8,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bir taraftan önemli bir artış, ancak dostça ifade etmeliyiz ki potansiyelimizi yansıtmıyor. Kovid’le birlikte glokalleşen, tek kaynağa bağlı kalmanın risklerini gören, tedarik zinciri ve dijital hayatın öne çıktığı süreçte, ekonomi alanında yeniden gözden geçirmemiz gereken unsurlar var.” diye konuştu.
Olpak, daha fazla iş birliğine hazır olduklarını belirterek, şunları aktardı:
“Türk iş dünyası olarak, cesaretimiz, hızımız, fiyat ve kalitemiz ile zaten rakiplerimizin önündeyiz. Aramızdaki dostluk ve paylaşmaya hazır anlayışımızla da hep birlikte daha fazla iş birliği için hazırız. Birbirimizden sadece enerji ve ham madde değil, aynı zamanda işlenmiş sanayi ürünleri almak önceliğimiz olmalı. Kardeş cumhuriyetlerin makine, ekipman ve sermaye malları ihtiyacını en uygun koşullarda Türkiye’den karşılayabilecekleri de bir gerçek. Sektörel politika ve uygulamalar, bilgi ve teknoloji transferi, kamu özel sektör ortaklığı, sanayi bölgeleri, teknoparklar alanlarında uygulamalı tecrübe paylaşımı da önemli iş birliği alanları olabilir. Ticaret politikalarında eşgüdümün sağlanması, ulaştırma ve lojistik altyapısının güçlendirilmesi ve tarife dışı engellerin önce azaltılıp sonra da ortadan kaldırılması da büyük önem taşıyor.”