Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ile Ekolojik Üreticiler Eğitim ve Yardımlaşma Derneğinin (EKOMDER) hazırladığı projeyle 2006 yılında ilde üretimine başlanan salep orkidesi, çiftçinin yüzünü güldürüyor.
Nisan ve mayıs aylarında hasadına başlanan salep orkidesinden bu yıl 35 ton yumru elde edildi. Yaş olarak kilogramı 100 lira, kurutulmuş şekilde 750 lira, çekilmiş toz halinde ise bin liradan satılan salep orkidesi, kazancıyla üreticileri sevindirdi.
İçecek, dondurma, pastacılık ve kimya sektörlerinde kullanılması dolayısıyla talep gören salep orkidesinin üretim alanı ise her geçen yıl genişliyor.
Samsun’da bu yıl 70 çiftçi 50 dönüm arazide salep orkidesi üretirken, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün 50 kişiye verdiği tohumluk desteğiyle gelecek yıl 120 üreticinin 70 dönüm arazide üretim gerçekleştirmesi planlanıyor.
“Bire iki veya bire üç yumru vermeye zorluyoruz”
OMÜ Bafra Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ömer Çalışkan, AA muhabirine, coğrafi yapısı dolayısıyla Samsun’da salep çeşitliliğinin çok fazla olduğunu söyledi.
Araştırmalar sonucunda 25 çeşit salep orkidesinin doğada kendiliğinden büyüdüğünü belirlediklerini dile getiren Çalışkan, bu yıl itibarıyla salep bitkisinin doğadan sökülmesinin 73 bin lira cezası olduğunun altını çizdi.
Tespit edilen türlerden 6’sını tarlaya aktardıklarını anlatan Çalışkan, şöyle devam etti:
“Normalde ektiğiniz bir yumru yine size bir yumru yapıyor ama ‘sök-dik’ dediğimiz bir yöntem geliştirdik. Bu yöntemle bitkiyi erken hasat edip tekrar dikiyoruz. Yani ağacı budadığınızda farklı bir noktadan fışkıran uyuyan bir hücresi vardır. Salepte de bazı türlerde aynı şey söz konusu. Erken hasatla yumrusunu kaybedince bitki ikinci yumru yapmaya yöneldi. Tabii bu sadece 6 türde gerçekleşti. O yüzden salep yetiştiriciliğinde hasat dönemi çok önemli. Çiçeklenme başlangıcında bitkiyi topraktan söküyoruz. O döneme kadar geliştirdiği yumruyu hasat edip tekrar dikiyoruz. Evladını kaybettiği için bitki yeniden yumru yapıyor. Böylece bitkiyi bire iki veya bire üç yumru vermeye zorluyoruz. Böylece sürdürebilir bir salep tarımı oluştu.”
Çalışkan, salep ticaretinde özellikle dondurma üretimi yapan firmaların oldukça fazla miktarda alım yaptığını kaydetti.
“Tohumluk desteği vermeyi sürdüreceğiz”
EKOMDER Başkanı Hakkı Karaman da hasatta elde edilen salep yumrularının çoğunluğunun üretimi artırmak için tohumluk olarak kullanıldığını belirtti.
Diğer illerden gelen tohumluk taleplerini de karşılamaya çalıştıklarına işaret eden Karaman, “Yumruları kurutup, öğütüp, paketlemeye kadar yapan üreticilerimiz de var. Biz de buna öncülük yapıyoruz. Çoğalması için tohumluk desteği vermeyi sürdüreceğiz.” dedi.
Piyasanın ihtiyacına cevap veremediklerini vurgulayan Karaman, “Salebe özellikle sıcak içim olarak kafeteryalardan talep var. Katkısız olarak ürettiğimiz için alan kafeteryalar çoğaldı. Zaten salep, dondurmanın olmazsa olmaz maddesi. Dondurma üreticileri de kaliteli ürünün peşine düştü. Talepleri karşılayamıyoruz. Türkiye’deki ihtiyacın yüzde 2’sini yapıyoruz. Fazla üretim olmadığı için salep üretimini artırmaya gayret ediyoruz.” diye konuştu.
Karaman, salep yumrusunun kurutulması hakkında da bilgi vererek, “Hasattan itibaren 2 veya 3 gün içinde yıkayıp haşladıktan sonra güneşli havada nemini alırız. Sonra seramızda rüzgar alan bir yerde güneş içinde birkaç ay kuruturuz.” ifadesini kullandı.
Üretici İsmail Mert ise 6 yıldır 3 dönüm alanda salep orkidesi üretimi yaptığını dile getirerek, “Mevsimsel şartlara bağlı olarak tarladan 2 ton civarında ürün alıyoruz. Yumruların kurutulması ile elde edilen salep, 10’da bire kadar düşebiliyor. 1 tondan 100 kilogram kurutulmuş salep çıkıyor. Bu sene kuru salebi 750 liraya toptan satıyoruz. Toz halinde ise bin lira civarında satışı yapılmakta.” şeklinde konuştu.