İlkokul, ortaokul ve lise seviyesinde 45 özel öğrenciye eğitim verilen merkezde görev yapan öğretmenler, özel öğrencilerin hayatlarını kolaylaştırmak ve sosyal hayata adapte olmalarını sağlamak için uğraş veriyor.
Öğretmenler, “Severek yapıldığında aşılamayacak engel yoktur” sloganıyla hayatlarını bağımsız sürdürebilmeleri, toplumla uyum içinde yaşayabilmeleri için özel öğrencilere gerekli yetenekleri kazandırmaya çalışıyor.
Merkezde eğitim verilen özel öğrencilerle birebir ilgilenen öğretmenler, sağlıklı insanlar için çok basit sayılabilecek el yıkama, diş fırçalama gibi gereksinimleri öğreterek onları hayata hazırlıyor.
Bugüne kadar çok sayıda özel öğrencinin hayatına dokunulduğu merkezde görevli 24’ü özel eğitim branşında olmak üzere 30 öğretmen çalışmalarına devam ediyor.
Özel çocuklar için fedakarca görev yapan öğretmelerin en büyük ödülü ise çocukların gösterdiği sevgi ile verilen eğitimlerde başarılı olmaları.
“Öğrencilerimizin kazandığı en küçük beceri bile bizleri mutlu ediyor”
Merkezin müdürü Erkan İyiliksever, AA muhabirine, özel öğrencilerin ilgiye ve sevgiye daha fazla ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Günlük ve toplumsal yaşam becerisi kazandırmak amacıyla tuvaletten diş fırçalamaya, yemek yeme alışkanlığına kadar öğretmenlerin öğrencilere yardımcı olduğunu anlatan İyiliksever, “Öğrencilerimizin bağımsız yaşam becerisi elde etmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Burada çalışmaktan çok mutluyuz.” ifadesini kullandı.
Her işin olduğu gibi kendilerinin mesleğinin de zorlukları bulunduğuna dikkati çeken İyiliksever, “Çocuklara sevgiyle yaklaşarak bu olumsuzluğu ortadan kaldırıyoruz. Öğrencilerimizin kazandığı en küçük beceri bile bizleri mutlu ediyor. Çünkü amacımız onları hayata hazırlamak. Hayata hazırlarken onlara dokunabiliyorsak ne mutlu bize.” dedi.
El sanatları öğretmeni Tuğba Taş da çocukların psikomotor becerilerini geliştirmek adına süs ve takı eşyaları yaptıklarını dile getirerek, “Tabii zaman zaman zorlandığımız oluyor ama onlarla çalışmak çok keyifli ve bunu seviyorum.” diye konuştu.
Özel eğitim öğretmeni Hacer Atmaca ise çocukları sevdiği ve çocuk psikolojisine ilgi duyduğu için bu branşı seçtiğini belirtti.
Çoğu insanın nasıl öğrendiğini hatırlamadığı becerileri özel çocukların yapmakta zorlandığına işaret eden Atmaca, “Kaşık tutmayı nasıl öğrendiğimizi çoğumuz hatırlamıyoruzdur bile. Özel eğitim öğrencisine kaşık tutmayı, elini yüzünü yıkamayı, bizlere çok basit görünen becerileri öğretmek, toplumda bağımsız şekilde hareket etmesini sağlamak bizler için çok sevindirici oluyor. Artık kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını devam ettirebilmelerine küçük de olsa katkı sunmuş oluyoruz.” diye konuştu.
“Severek yapıldığında mesleğimizin zorluğu olmuyor”
Özel eğitim öğretmeni Belda Duman da çocuklarla iletişimi iyi olduğu için bu branşı tercih ettiğini vurgulayarak, özel çocukların çok iyi niyetli ve sevgiye çok önem verdiklerini anlattı.
Kendilerinin de onları çok sevdiğinin altını çizen Duman, şöyle devam etti:
“İletişimimiz daha çok duygusal yönde oluyor. Önce yüzümüze bakıyorlar, onları sevip sevmediğimizi ölçüp bizlere ona göre daha güzel yaklaşıyorlar. Onlar da yardımlaşmayı çok seviyor. Severek yapıldığında mesleğimizin zorluğu olmuyor. Bazen küçük çocuklarımızda biraz kıskançlık oluyor. Biz de onları üzmeden, yormadan bu problemi çözmek için çaba gösteriyoruz. Severek yaptığımız ve çocuklar işin içinde olduğu için pek fazla zorlanmıyoruz.”
Duman, özel çocukların mutlu vakit geçirme yollarını öğrenmelerinden çok mutlu olduğunu dile getirerek, “Onlar mutlu oldukça biz de mutlu hissediyoruz. Zamanlarını nasıl değerlendireceklerini öğreniyorlar.” dedi.