Geçici hükümet Başbakanı Anvarul Hak Kakar’ın, Pakistan’daki terör saldırılarının artmasından Afganistan’ı sorumlu tutması, bugünlerde İslamabad’da yankılanıyor.
Kakar, Afganistan’da Taliban geçici hükümetinin kurulmasının ardından Pakistan’daki terör olaylarının yüzde 60 ve intihar saldırılarının yüzde 500 arttığını belirterek son 2 yılda 2 bin 67 sivilin bu katliamlarda hayatını kaybettiğini kaydetti.
Başbakan Kakar, bu sözüyle Taliban geçici hükümetinin Pakistan Talibanı’na (TTP) destek verdiğini ima etti. Kabil ise TTP’yi desteklediğine yönelik iddiaları reddediyor. Bu durum, iki ülke arasında uyuşmazlık konusu olarak öne çıkıyor.
Pakistan, düzensiz göçmenleri gönderme kararıyla eyleme geçti
Ancak Pakistan, sadece sözde kalmayıp, eyleme de geçerek on yıllardır ülkede bulunan, çoğunluğu Afgan 1,7 milyon düzensiz göçmeni sınır dışı etme kararı aldı.
Kabil’deki Taliban yönetimi ise 300 binden fazla düzensiz göçmenin Pakistan’dan döndüğünü açıkladı. Kasım ayının ilk 4 günü Afganistan’a varan düzensiz göçmenlerin yüzde 60’tan fazlasının çocuk olduğu belirtiliyor.
Pakistan’ın düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesi kararı ise Taliban yönetiminin tepkisine yol açtı.
Afganistan geçici hükümetinin Savunma Bakan Vekili Molla Muhammed Yakup, geçen hafta Pakistan’ın Afganları sınır dışı etmesinin sonuçlarını değerlendirmesi gerektiğini söylemişti.
TTP, ilişkileri geren önemli faktörlerden biri
Pakistanlı analistler, TTP meselesinin iki ülke arasındaki ilişkilerin gerilmesinde önemli bir faktör olduğunu söyledi.
Taliban, TTP’nin Afganistan’da herhangi bir varlığının olmadığını belirtiyor.
Gazeteci Abdul Sabur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Taliban, TTP’nin Afganistan’da bulunmadığını iddia edebilir. Fakat son zamanlarda önemli TTP komutanlarının Afganistan’ın Pakistan sınırındaki vilayetlerde hedef alındığını ve patlamalarda öldürüldüğünü gördük.” dedi.
Sabur, Afgan Talibanı’nın TTP’yi Pakistan’a karşı kullanarak düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesini durdurmak için baskı oluşturabileceğine inandığını dile getirerek ancak “bu tür taktiklerin daha fazla gerilim yaratacağı” uyarısında bulundu.
Emekli Tuğgeneral ve siyasi analist Said Nazir ise 6 Eylül’de yüzlerce “teröristin” Afganistan’dan Pakistan’a geçtiğini, sivilleri ve askerleri öldürdüğünü belirterek bu tür saldırıların İslamabad yönetimini sert kararlar almaya zorladığını söyledi.
Nazir, Hindistan’a atıfta bulunarak Pakistan karşıtı unsurlar tarafından durumun istismar edilebileceğini belirtti ve Yeni Delhi yönetimini geçmişte Afgan topraklarını Pakistan’a karşı kullanmakla suçladı.
Kasımda Pakistan’da en az 7 terör saldırısı gerçekleşti.
Pakistan’da düzensiz göçmenlerin gönderilmesi konusunda aykırı sesler var
Hükümetin düzensiz göçmenler konusundaki duruşuna rağmen Pakistan’da bu karara aykırı sesler de var.
Eski İnsan Hakları Bakanı Ansar Burney, düzensiz göçmenlerin gönderilmesinin politik değil, insan hakları meselesi olduğunu belirterek bunun uluslararası hukukun da ihlali olduğunu söyledi.
Pakistan İnsan Hakları Komisyonu üyesi ve eski Senatör Ferhatullah Babar, hükümetin düzensiz göçmenlerin gönderilmesine yönelik kararına tepki göstererek bunu “en düşüncesiz ve insanlık dışı karar” olarak nitelendirdi.
Babar, geçici hükümetlerin sadece serbest ve adil seçimlerin gerçekleştirilmesinden sorumlu olduğuna dikkati çekerek “Bu hükümetler böyle kararlar alamaz.” dedi.
Yardıma muhtaç, barınaksız Afganların kış mevsiminde Afganistan’a itildiğini dile getiren Babar, “En çok kadın ve çocuklar etkilenecek.” diye konuştu.
Babar, Afganistan’a gönderilen bu kişiler arasından umutsuzluğa düşenlerin Pakistan’a karşı militan örgütlere katılmasının sürpriz olmayacağını vurgulayarak “Böyle bir durum, Pakistan’ın güvenlik problemlerini artıracak. Maalesef Afgan mülteciler bölgede oynanan daha büyük stratejik oyunlarda siyasi bir futbol topu haline getirildi.” ifadelerini kullandı.
Pakistanlı yetkililere göre, ülkede çoğu Afgan 1,7 milyondan fazla düzensiz göçmen bulunuyor.
İçişleri Bakanı Sarfaraz Ahmed Bugti, 4 Ekim’de yaptığı açıklamada, düzensiz göçmenlerin 1 Kasım’a kadar Pakistan’dan ayrılmaları gerektiğini bildirmişti.