Pakistan Başbakanı İmran Han, Twitter’dan yaptığı açıklamada, Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP) partisi sokaklarda şiddet kullandığında ve emniyet güçlerine karşı saldırılar gerçekleştirdiğinde, hükümetinin TLP’ye karşı terörle mücadele yasası kapsamında eylemde bulunduğunu, kimsenin hukukun ve anayasanın üstünde olmadığını belirtti.
Mesajının dünya genelinde 1,3 milyar Müslümanı incitmek için İslamofobi ve ırkçı saldırıların içerisinde bulunanlara yönelik olduğuna dikkati çeken Han, “Müslümanlar olarak bizim en büyük sevgimiz ve saygımız gönlümüzde yaşayan Hazreti Muhammed’edir. (Hazreti Muhammed’e karşı) Bu tür herhangi bir saygısızlığa ve istismara müsamaha gösteremeyiz.” ifadesini kullandı.
Han, aşırılık yanlılarından özür talep ettiklerini vurgulayarak, “Konuşma özgürlüğü kisvesi altında nefret ve istismarlara düşkün Batıdakiler, aşırılıkçı siyasetçiler de dahil olmak üzere, bu acıya sebep oldukları için 1,3 milyar Müslümandan açık olarak özür dileme cesaretinden ve ahlak duygusundan yoksunlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Holocaust ile ilgili olumsuz yorum yapılmasını yasaklayan Batılı ülkelere çağrıda bulunan Han, Avrupa devletlerinden Hazreti Muhammed’e hakaret ederek, Müslümanlara karşı kasıtlı olarak nefret söylemi yayanlara karşı da benzer standartların uygulanmasını ve bu kişilerin cezalandırılmasını talep etti.
Macron’un açıklamaları protesto ediliyordu
TLP partisi, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İslam ve Hazreti Muhammed karşıtı açıklamaları sebebiyle geçen yıl 16 Kasım’da ülkenin çeşitli şehirlerinde düzenlediği gösterileri hükümet ile anlaşma karşılığında sonlandırmıştı.
Anlaşma metninde, hükümetin, Fransa’nın İslamabad Büyükelçisinin 2-3 ay içinde ülkeden gönderileceği, Paris’e yeni büyükelçi atamayacağı, Fransız ürünlerinin devlet düzeyinde boykot edileceğine dair maddelere yer verildiği öne sürülmüştü.
Hükümet, 16 Şubat’ta konunun parlamentoya 3 ay içerisinde getirilmesi için bir anlaşma daha yapmış ve TLP de protestolarını 20 Nisan’a kadar ertelemişti.
TLP lideri Saad Rizvi, 11 Nisan Pazar günü yayımladığı mesajda, hükümetin verdiği sözleri tutmadığı takdirde protestolara hazır olması uyarısı yapmıştı.
Rizvi’nin 12 Nisan’da gözaltına alınmasının ardından parti destekçileri, İslamabad başta Lahor, Karaçi, Multan ve Ravalpindi gibi şehirlerde protestolara başlamıştı.
Parti liderinin serbest bırakılması, Fransa Büyükelçisi’nin ülkeden gönderilmesi ve Fransız ürünlerinin boykotunu talep eden göstericiler ile polis arasında çıkan çatışmalarda şu ana kadar 2’si polis 5 kişi hayatını kaybetmişti.
14 Nisan’da hükümet, TLP’ye terörle mücadele yasası kapsamında yasak getirilmesine karar vermişti.
15 Nisan’da Fransa’nın İslamabad Büyükelçiliğinden Pakistan’daki Fransız vatandaşlarına gönderilen mesajda, “Pakistan’da Fransa’nın çıkarlarına yönelik ciddi tehditler nedeniyle Fransız vatandaş ve şirketlerinin bir süreliğine ülkeden ayrılmaları tavsiye edilmektedir.” ifadesine yer verilmişti.
Fransa’nın İslamabad Büyükelçiliğinden yapılan açıklamanın ardından Pakistan İçişleri Bakanı Şeyh Raşid Ahmed, “Tüm Fransa vatandaşları Pakistan’da burada güvende. Tehdit yok.” diye konuşmuştu.