Muğla’da yaşayan 77 yaşındaki Kemal Barut, 42 yıldır Yörük kıyafetleriyle tespih satarak geçimini sağlıyor.
Menteşe ilçesinde, halk arasında “Pala Kemal Efe” olarak bilinen Kemal Barut, her sabah körüklü çizmelerini giyip, Yörük poşusunu boynuna astıktan sonra kasketini takarak elinde tespihiyle yola koyuluyor.
Kıyafetleriyle dikkati çeken Barut, yavaş adımlarla ve yolda dinlenerek yaptığı yarım saatlik yürüyüşün ardından bahçesinde tespih sattığı Muğla Yörük Obaları Derneği’ne ulaşıyor.
Burada kendisi için ayrılan masaya Türkiye’nin dört bir yanından getirttiği tespihleri özenle yerleştiren Barut, ürünleri ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.
Diğer illerden de sipariş alan Kemal Efe, 99’luk ve çekme tespihleri kargoyla müşterilerine gönderiyor.
“Körüklü çizmem ve bıyıklarımla her gün bu işi yapıyorum”
Barut, AA muhabirine, ailesini 42 yıldır tespih satarak geçindirdiğini söyledi.
Geçmiş yıllarda bu işi torbayla yaptığını belirten Barut, Yörük Obası Derneği’nin kendisine dernek bahçesinde yer tahsis ettiğini dile getirdi.
Karakeçili Yörükleri’nden olduğunu vurgulayan Barut, hem Yörük kültürünü tanıttığını hem de geçimini sağladığını kaydetti.
Az, çok demeden kendi kazancıyla bugünlere geldiğini anlatan Barut, “Kültürümüzü tanıtmak için körüklü çizmem ve bıyıklarımla her gün bu işi yapıyorum. Başkanımızın sayesinde ben de burada satış yapıyorum.” dedi.
“İllaki yakışıklı olmam şarttır”
Barut, her sabah saat 07.00’de kalktığını, kahvaltısını yapıp giyindiğini ifade ederek, şu ifadeleri kullandı:
“İllaki yakışıklı olmam şarttır. Boynumdan poşum eksik olmaz. Elime torbamı ve bastonumu alıp yavaş yavaş Yörük Obaları Derneği’ne gelirim. Hava güzel olduğu müddetçe her gün buraya gelmem şarttır. Burada Allah ne verdiyse, ama alışveriş olur ama olmaz, 3 kuruş, 5 kuruş kazanırım. Gelen vatandaşlarımıza Yörük kültürünü dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalışırım. Akşam erkenden tespihlerimi toplar, derneğimize bırakırım. Az bir tespihi de yanıma alır, torbama koyarım. Yavaştan yavaştan ekmek alacaksam alır, evime giderim. Hiç başka bir yere sapmam.”
Muğla Yörük Obaları Derneği Başkanı ve Türk Boyları Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Orhan Akcan da derneğin 2007’de kurulduğunu, 2010’dan beri de Yörük kültürünün yaşatılması için valilik tarafından tahsis edilen tescilli tarihi Hacı Kadı Evi’nde faaliyetini sürdürdüğünü söyledi.
Tespih denildiğinde akla ilk olarak eli tespihli, çantalı, körüklü çizmeli ve bıyığı ile Yörük Kemal Barut’un geldiğini belirten Akcan, Barut’un kimseden yardım beklemeden, aile ekonomisine katkı sağlamak için çarşıda, pazarda tespih sattığını aktardı.
“Muğla Yörük kültürü için bir semboldür”
Dernek 2010’da Hacı Kadı Evi’ne taşındıktan sonra yönetim olarak gidip Barut ile görüştüklerini ifade eden Akcan, “Kemal amcaya, ‘Dernek bahçemizde sana güzel bir yer verelim. Yörük Obaları Derneği ile Yörük Kemal özdeşleşsin. Burada bu kültürü yaşat.’ dedik. Sağ olsun bizi kırmadı. Çünkü bizim Yörük-Türkmen kültürümüzün özünde bu vardır.” dedi.
Akcan, Kemal Barut’un her gün mesaisine geldiğine, o ciddiyetini koruduğuna dikkati çekerek, “Her sabah burada tezgahını açar, gelen misafirlere Muğla Yörük kültürünü biz yokken dilinin döndüğünce anlatır. Akşam da mesaisini bitirip evine gider. Allah ne verdiyse günlük rızkını temin etmek için bu yaşında bunu yapmasının, gençlere örnek olması lazım. Kemal amcam iyi bir örnektir. Muğla Yörük kültürü için bir semboldür, baş tacımızdır. Derneğimizin de resmi üyesidir.” diye konuştu.