Fransa, 100 yılın ardından Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Daha önce Rus ve Belaruslu sporcuların uluslararası spor etkinliğine katılımı tartışılırken, başkent Paris’te 26 Temmuz-11 Ağustos’ta yapılacak Olimpiyat Oyunları’na günler kala, İsrailli sporcuların etkinliğe katılımına yönelik tepkiler de sürüyor.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo Ukrayna’nın başkenti Kiev’e 30 Mart’ta yaptığı ziyaret sırasında “Rus ve Belaruslu sporcular Olimpiyat Oyunları’nda hoş karşılanmayacak.” ifadesini kullanırken, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle Rus ve Belaruslu sporcuların olimpiyatlara yalnızca tarafsız sporcu statüsü altında katılmasına izin verilmişti.
Gazze’de soykırım yapmakla suçlanan İsrail ordusuna mensup bazı eski askerlerin Paris’teki müsabakalara katılacak sporcuların arasında bulunması ve olimpiyatlar gibi uluslararası etkinliklerde yer almaları da bu tepkileri artırıyor.
AA muhabirleri, İsrailli sporcuların Paris’te düzenlenecek olimpiyatlara katılımına yönelik tepkileri derledi.
Fransız milletvekillerinden “harekete geçme” çağrısı
Fransa’da aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partili milletvekili Thomas Portes, 20 Temmuz’da, Paris’te düzenlenen Filistin’e destek gösterisi sırasında sahneye çıkarak İsrail’in Olimpiyat Oyunları’na katılımına karşı açıklamalarda bulundu.
“Paris’te düzenlenecek uluslararası bir etkinliğe, Olimpiyat Oyunları’na sadece birkaç gün kaldı. Ve ben buraya İsrail delegasyonunun Paris’te hoş karşılanmadığını söylemek için geldim. İsrailli sporcular Paris’teki Olimpiyat Oyunları’nda hoş karşılanmayacaktır.” şeklinde konuşan Portes, bu durumu engellemek için harekete geçme çağrısı yaptı.
LFI partili milletvekili Aymeric Caron da 22 Temmuz’da X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun 8 Ağustos 2021’de “Olimpiyat sporcuları. İsrail ordusu askerleri. Şampiyonlar.” mesajıyla yayınladığı bir videoyu alıntılayarak “Görünüşe göre, İsrail ordusu askerleri ve olimpiyat sporcuları arasında bir bağ kuruluyor. Bu ordu bir BM (Birleşmiş Milletler’in) komisyonuna göre Gazze’de savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan suçlu.” ifadesini kullandı.
İsraillilerin “tarafsız sporcu” olarak müsabakalara katılması isteniyor
Caron, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC), olimpiyatlarda Rusya ve Belarus’a ait bayrak, amblem ve marşlar kullanılamayacağını, Rus ve Belaruslu sporcuların Paris 2024’e “tarafsız” olarak katılabileceğine yönelik açıklamasını hatırlatarak, aynı uygulamanın İsrail için de geçerli olmasını istedi.
Milletvekili Caron, Ocak 2024’te, X hesabından yaptığı bir diğer paylaşımda, “IOC’den daha önce Rusya’yı cezalandırmayı seçtiği gibi, ordusu 3 aydır Gazze’de ciddi savaş suçları işlediği için İsrail’i de cezalandırılmasını talep ediyorum.” ifadesine yer verdi.
Ülkedeki LFI ve Yeşiller (EELV) Partisinden 26 milletvekili de IOC Başkanı Thomas Bach’a gönderdikleri mektupla İsrail’in olimpiyatlardan men edilmesini istedi.
Muhalif milletvekilleri, İsrailli sporcuların da tıpkı Rus ve Belaruslular gibi “tarafsız sporcu” statüsünde yarışmasını ve bu uygulamanın İsrail tarafından uzun süreli ateşkes kararı alınmadığı sürece geçerli olmasını talep etti.
LFI Grup Başkanvekili Mathilde Panot ise dün konuk olduğu Franceinter radyosunda, “Fransa’nın sesini zayıflatacak çifte standart istemiyoruz. Bir yandan tarafsız bir bayrak altında olan Rus sporcular (Olimpiyatların) açılış törenine katılamazken, diğer yandan İsrailli sporcular tarafsız bayrak altında değil ve açılış törenine katılabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Fransız Yahudi STK’lar İsrailli sporcuları olimpiyatlarda istemiyor
Fransa’da Yahudi Tsedek Topluluğu 22 Temmuz tarihli X paylaşımında, “Gazze’de soykırım devam ederken, hiçbir şey olmamış gibi bu (İsrailli) sporcuların Olimpiyat Oyunları’na katılması kabul edilemez.” ifadesine yer verildi.
Spor etkinliklerinin propaganda amacıyla kullanabileceğine ve olimpiyatlara katılım konusunda Rus, Belaruslu ve İsrailli sporcular arasında çifte standart yapıldığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Yahudiler olarak, bizleri tehlikeye atan bu zararlı çifte standart karşısında, İsrail devletinin suçlarının son bulması ve Filistinlilere için adaletin sağlanması için (İsrail’e) yönelik özellikle boykot yoluyla baskı yapılmasının gerekli olduğunu yeniden teyit ediyoruz.”
Yahudi Fransız Birliği (UJFP) de 23 Temmuz’da internet sitesinde yayınladığı açıklamada, “Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün işgali yasa dışıdır. Bunu yalnızca Filistin halkının haklarıyla dayanışma içinde olan aktivistler değil, ayrıca Uluslararası Adalet Divanı söylüyor.” denildi.
Açıklamada, İsrail’in bir apartheid devleti olduğu belirtilirken, uluslararası hukuku sürekli ihlal ettiği için İsrail’e yönelik Boykot, Tecrit ve Yaptırım hareketinin (BDS) meşru olduğu savunuldu. Apartheid döneminde Güney Afrika Olimpiyat Oyunları’ndan men edildiği hatırlatılan açıklamada, şöyle devam edildi:
“Uluslararası hukuku ihlal eden ve bunun arkasında duran bir devlet olarak İsrail’in Olimpiyat Oyunları’ndan men edilmesi gerekiyor ve sporcularının yarışmaması veya tarafsız olarak yarışması gerekiyor.”
İsrail’in olimpiyatlara katılımı protesto edildi
Filistin destekçileri, birçok kez Paris’te İsrailli sporcuların olimpiyatlara katılımını protesto etmek amacıyla Paris Olimpiyatları Organizasyon Komitesi Genel Merkezi önünde toplandı.
“Gazze’ye özgürlük, Filistin’e özgürlük”, “İsrail’e boykot” sloganları eşliğinde, “Soykırımcılar için olimpiyatlar yok”, “İsrail’e soykırım altın madalyası” yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, İsrail’in olimpiyatlarda yer almaması çağrısı yaptı.
İsrailli sporcuların katılımına dünya genelinden tepkiler
İrlandalı AP milletvekili Clare Daly, 14 Şubat’ta X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uluslararası hukuka uyana kadar İsrail’in uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerektiğini, IOC, FIFA, UEFA ve FIBA’ya konuya ilişkin çağrıda bulunan imza kampanyalarını desteklediğini bildirdi.
Güney Afrika Ulusal Meclisi milletvekili Nkosi Zwelivelile Mandela, 25 Mayıs’ta Cenevre Üniversitesinde konuşmacı olarak katıldığı panelde, İsrail’in Olimpiyat Oyunları’ndan men edilmesi çağrısında bulundu ve tüm aktivistleri bu çağrıya destek olmaya çağırdı.
Eski Amerikan Basketbol Ligi (NBA) oyuncusu ve basketbol koçu Tariq Abdul-Wahad da konuya ilişkin 29 Mayıs tarihli açıklamasında, İsrail’in olimpiyatlardan men edilmesinin “farkındalık yaratabileceği” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze Şeridi’ndeki Deyr Belah kentinde bulunan mülteci kampında yaşayan Filistinli çocuklar, İsrail’in Paris’te Olimpiyat Oyunları’na katılımını protesto etmek amacıyla 14 Temmuz’da etkinlik düzenledi.
Avrupa Müslüman Forumu (AMF) 18 Temmuz’da IOC’ye İsrail’in, Olimpiyat Oyunları’ndan men edilmesi çağrısında bulunurken, İsviçre’deki Filistin destekçileri de 12 Haziran’da İsrail’in Olimpiyat Oyunları’ndan “men edilmesi” talebiyle Lozan’da bulunan IOC önünde gösteri düzenledi. Göstericiler, “Katilleri olimpiyatlardan men edin” yazılı pankartlar açarak İsrail’in olimpiyatlara katılımını protesto etti.
Filistin Olimpiyat Komitesi 22 Temmuz’da, IOC Başkanı Thomas Bach’a ve Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Gianni Infantino’ya yazdığı mektupta, İsrail’in sporcularının olimpiyatlardan men edilmesini istedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’na tepki olarak Rusya’nın Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin kararıyla olimpiyatlardan çıkarıldığı hatırlatılan mektupta, “IOC ve FIFA, geçmişte olimpiyat ateşkesi ihlallerine karşı kararlı bir tutum sergilemiştir.” ifadesi kullanılarak, aynı kuralın İsrail için de uygulanması istendi.
Fransız hükümeti geri adım atmıyor
Öte yandan, Fransız hükümeti, Olimpiyat Oyunları’nın başlangıcına günler kala, İsrail’in olimpiyatlardan men edilmesinin söz konusu olmadığına yönelik yaptıkları açıklamalarla, bu konudaki kararlılıklarını vurguladı.
Dışişleri Bakanı Stephane Sejourne, Brüksel’de 22 Temmuz’da düzenlenen Dışişleri Bakanları Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, “İsrailli sporcuların Fransa’da hoş karşılanacağını” söyledi. Sejourne, bu sporcular için gerekli güvenlik önlemlerinin alınacağının da altını çizdi.
İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, bu hafta Fransız televizyonuna yaptığı açıklamada, İsrailli sporcuların 26 Temmuz’da başlayacak Olimpiyatlar boyunca Fransız polisi tarafından 24 saat koruma altına alınacağını duyurdu.
Bu kararın, İsrailli sporcuların saldırıların hedefinde olması nedeniyle alındığını belirten Darmanin, “Tüm ekiplerin ve bireylerin bütünlüğünü koruyacağız.” ifadesini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün konuk olduğu France 2 kanalında, Olimpiyat Oyunları kapsamında Rus sporcular ile İsrailli sporcular arasında çifte standart uygulandığı eleştirilerini yanıtladı.
Macron, Rusya-Ukrayna Savaşı ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının çok farklı durumlar olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:
“Bir yıl önce bazı federasyonların Rusların (Olimpiyatlara) gelmesinden yana olduğu tartışılıyordu. Her zaman söyledim, karar verecek olan IOC’dir. Biz olimpiyatlarla siyaset yapmayız. Bu yüzden burada söylemek istiyorum: İsrailli sporcular ülkemize hoş geldi.”
Emmanuel Macron, İsrailli sporcuların kendi bayraklarıyla müsabakalara katılabilmesi gerektiğini savundu.
İsrail, sporcularının güvenliği için önlem alıyor
Basında çıkan haberlere göre, İsrail, iç güvenlik birimi Şin Bet’ten “silah ve teknolojilerle donatılmış” ajanları olimpiyatlarda yarışacak sporcuların güvenliğini sağlamak amacıyla Paris’e gönderecek.
İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar Telegraph’a yaptığı açıklamada, İsrail’in Olimpiyatlar için “bir yıldan uzun bir süredir” güvenlik detaylarını hazırladığını ve bu yıl takımın güvenlik bütçesini iki katına çıkardığını söyledi.
Zohar, Paris’e gönderilecek ajanların yerel güvenlik ve polis güçlerinden destek alacaklarını söyledi.