Vang, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’in Amerikan dış politikasının kısa ve uzun vadeli hedeflerine işaret ettiği konuşmasında Çin’e ilişkin yaptığı değerlendirmeleri eleştirdi.
Blinken’ı, “Çin tehdidini abartmak”, “dezenformasyon yaymak” ve “Çin’in iç ve dış politikasının karalamakla” suçlayan Vang, “Bütün amaç, Çin’i çevreleyip kalkınmasını bastırarak ABD hegemonyasını sürdürmek. Bu tutumu kınıyor ve reddediyoruz.” dedi.
Vang, Çin’in “uzun vadede uluslararası düzene yönelik en ciddi tehdit” olarak tanımlanmasını eleştirerek, “Gören her göz kolaylıkla ayırt edebilecektir ki; ABD’nin savunduğu kurallara dayalı uluslararası düzen, ABD ve az sayıdaki diğer ülkenin, ABD hakimiyetindeki ‘düzen’ denilen şeyi sürdürmek üzere oluşturduğu ‘güçlünün hukukundan’ ibarettir. ABD daima kendi hukukunu uluslararası hukukun üzerine koyuyor ve yalnızca kendi yararına gördüğü uluslararası kurallara seçici şekilde uyuyor. Uluslararası düzen için en büyük istikrarsızlık kaynağı bu.” ifadelerini kullandı.
Çin’in Birleşmiş Milletler merkezli uluslararası sisteme ve uluslararası hukuka ve BM Şartı’nın amaç ve ilkeleriyle çerçevesi çizilen temel uluslararası normlara bağlı olduğunu vurgulayan Vang, “Demokrasi ve insan hakları insanlığın ortak değerleridir. Hiçbir ülke bu değerler üzerinde tekeli olduğunu iddia edemez.” değerlendirmesinde bulundu.
Blinken, ABD’nin Çin ile rekabetine değindiği konuşmasında, “Çin, uluslararası düzeni yeniden şekillendirmek niyetine ve bunu yapacak ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güce sahip tek ülke. Pekin’in vizyonu bizi dünyanın son 75 yılda ilerlemesini sağlayan evrensel değerlerden uzaklaştıracak.” demişti.