Milattan sonra 2. yüzyılda imparator Trajan döneminde Nicomedia Valisi Plinius tarafından yaptırıldığı öğrenilen Üçtepeler antik su kemeri, yaklaşık 50 metre uzunluğunda, 15 metre yüksekliğinde ve iki katlı inşa edilen yapısıyla dikkati çekiyor.
Üst kısımlarında bulunan Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait izlerden, yapıldığı dönemden sonra sürekli onarım gördüğü anlaşılan yapı, zamana meydan okuyan bir simge olarak varlığını sürdürüyor.
Doğal ve tarihi görünümü yıldızların parıltısıyla birleşen su kemeri, tarihine tanıklık etmek ve geçmişin izlerini sürmek isteyenlerin özel durakları arasında yer alıyor.
Perseid meteor yağmurunun da gözlemlendiği kemer, çevresindeki doğal güzelliklerle fotoğraf tutkunlarına adeta davetiye çıkarıyor.
Kibyra Antik Kenti-Burdur
Kent merkezine 108 kilometre uzaklıkta bulunan ve dünyanın nadir antik eserleri arasında yer alan Medusa mozaiği ve 1300 yıl sonra tekrar su akan anıtsal çeşmesiyle tarih meraklılarının uğrak noktaları arasında yer alan Kibyra Antik Kenti, gece sunduğu gökyüzü manzaralarıyla da dikkati çekiyor.
Fotoğraf ve gökyüzü meraklılarının Kültür ve Turizm Bakanlığından özel izin alarak gece girebildiği antik kentte, Perseid meteor yağmurunda da dikkat çekici görüntüler oluştu.
“Özellikle anıtsal çeşme yapısı gece gökyüzüyle eşsiz bir manzara oluşturuyor”
Kibyra Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Özüdoğru, AA muhabirine, Kibyra Antik Kenti’nin 500 hektarlık bir alana yayılmış ve 4 kültür bölgesinin kesişme noktasında yer alan büyük bir kent olduğunu söyledi.
Özüdoğru, Roma döneminde gladyatörleriyle, tarımıyla ve endüstrisiyle ön plana çıkan kentte, 2006 yılında kazılara başladıklarını ve o günden bu yana MÖ 300 ile MS 700 yılları arasında yaklaşık 1000 yıllık bir dönemdeki yaşamı arkeolojik verilerle desteklediklerini kaydetti.
Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle yürütülen kazı çalışmaları kapsamında kentte çok önemli bulgular elde ettiklerini anlatan Özüdoğru, odeon yapısındaki dünyada eşi olmayan Medusa mozaiği ve anıtsal çeşmenin bunlar arasında yer aldığını belirtti.
Özüdoğru, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan kentte 2024 yılında anıtsal çeşme yapısı etrafında kazı çalışmalarının yaklaşık 45 kişilik ekiple devam ettiğini söyledi.
Antik kentin fotoğrafçılar ve gökyüzü tutkunlarından da ilgi gördüğünü kaydeden Özüdoğru, ancak kentin gece müzeciliği kapsamında ziyaret açık yerler arasında yer almadığına dikkati çekti.
Gece yapılacak bu tür etkinliklerin ancak Kültür ve Turizm Bakanlığından alınacak özel izinlerle mümkün olabildiğini belirten Özüdoğru, “Şu anda özellikle gece gökyüzü fotoğrafıyla birçok kişi ilgileniyor. Bakanlığımızdan alınan bir izinle bunu gerçekleştirebiliyorlar. Özellikle anıtsal çeşme yapısı gece gökyüzüyle eşsiz bir manzara oluşturuyor.” ifadesini kullandı.