Washington Post’un kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, bu ay Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev ve Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Başkanı Sergey Narışkin’le görüşen Burns, Havana Sendromu meselesini gündeme getirdi.
ABD’li diplomatlarda ve casuslarda ciddi beyin hasarları oluşturmanın ‘profesyonel bir istihbarat servisi’ için izin verilebilecek sınırın ötesinde olduğunu söyleyen Burns, doğrudan Rusya’yı suçlamasa da, Rus izinin tespiti halinde bunun Moskova için sonuçları olacağını belirtti.
Basın toplantısında gelen sorular üzerine Burns’ün sözlerini değerlendiren Peskov, Rusya’nın Havana Sendromunda dahli olduğuna dair imaları kesin bir dille reddetti.
Bu konunun Burns’ün Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de dahil Rus siyasi yetkililerle yaptığı görüşmelerde gündeme gelmediğini kaydeden Peskov, Burns’ün istihbarat servislerindeki meslektaşlarıyla görüşmesinin içeriği hakkında “Bu kamuya açık bir bilgi değil. Tek yapabileceğim şey, Rus tarafının bu vakalarda dahli olduğuna dair her türlü imaları, iddiaları veya açıklamaları kesin dille reddetmek olur. Bununla hiçbir alakamız yok” yanıtını verdi.
İlk kez 2016’da Küba’daki ABD Büyükelçiliği çalışanlarında görülen ve sebebi henüz belirlenemeyen gizemli hastalığa Havana Sendromu adı verilmişti.
Kanada’nın Havana Büyükelçiliğinde görevli personelde, 2017 ilkbaharında Havana Sendromunun yol açtığı baş dönmesi ve baş ağrısı gibi şikayetler görülmeye başlanmıştı.
ABD’nin Küba’daki büyükelçiliğinde görevli 21 kişide de benzer şikayetler görülmüş, Washington yönetimi Eylül 2017’de ülkede ikinci derecedeki personelinin büyük bölümünü geri çekmişti.
Küba’da görevliyken gizemli rahatsızlığa yakalanan Kanadalı diplomatlar, Ottawa hükümetine 21,1 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı.
Küba hükümeti, ülkede görevli ABD’li diplomatların maruz kaldığı öne sürülen gizemli sonik saldırı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı.
Obama’dan sonraki ABD Başkanı Donald Trump’ın selefinin Küba’da yeniden tesis ettiği diplomatik ilişki ve varlığa darbe indirmek için bahane olarak kullandığı Havana Sendromu, daha sonra, 200’den fazla casusun bundan etkilendiklerini iddia etmesi ve Çin veya Rusya’nın bunun için bir tür bilim kurgu süper silahı kullanıyor olabileceğine dair yaygın spekülasyonlar sayesinde CIA ve ABD medyası nezdinde kendine özgü bir hayat kazandı.
CNN, 29 Nisan’da yayımladığı bir haberde, iki Beyaz Saray yetkilisinde, geçen yıl Havana sendromuna rastlandığını ve olayların soruşturulduğunu yazmıştı.
Politico gazetesi ise 30 Nisan’daki haberinde, geçen yıl Miami’deki bir ABD yönetimi yetkilisinin, Havana sendromu yaşadığını bildirmişti.