Goldman Sachs, Morgan Stanley ve Bank of America gibi Wall Street’in önde gelen yatırım bankaları yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına yönelik aşılama çalışmalarının yaygınlaşması, iyimser küresel ekonomik veriler ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile OPEC dışı ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun üretim kesintilerini gerekçe göstererek fiyat tahminlerini yükseltti.
Goldman Sachs’a göre, dünya genelinde en yaygın referans olarak kullanılan Brent türü ham petrolün varil fiyatının yılın ikinci çeyreğinde 70 dolara, üçüncü çeyreğinde ise 75 dolara ulaşması öngörülüyor.
Brent petrolün varil fiyatında, bankanın bir önceki tahminine kıyasla, 10 dolarlık artışın başlıca nedeni olarak düşük stoklar ve talebin gerisinde kalan arz öne çıkıyor.
Küresel petrol talebinin temmuz sonlarına doğru günlük 100 milyon varile ulaşarak salgın öncesi seviyelere geri döneceği ancak petrol arzının büyük üreticilerin yükselen fiyatlar karşısında “esnek olamaması” nedeniyle zayıf kalacağı tahmin ediliyor.
Morgan Stanley ise Brent petrolün varil fiyatının ikinci çeyrekte 55 dolardan 65 dolara, üçüncü çeyrekte 60 dolardan 70 dolara ve yılın son çeyreğinde ise 60 dolardan 65 dolara ulaşacağını öngörüyor.
Yılın üçüncü çeyreğindeki fiyat artışının, talepteki toparlanmayı da kapsayan “piyasalardaki iyileşme işaretleri” ile desteklenmesi bekleniyor.
Dünya genelinde Kovid-19 vakalarının hızla düştüğüne, sosyal hareketlilik ve faaliyetlerin iyileşmeye başladığına ve OECD dışı ülkelerde rafinerilerin salgın öncesi kadar yoğun çalıştığına işaret edilirken, talebin yıl sonuna kadar günlük yaklaşık 4 milyon varil artması, stokların normal seviyelere ulaşması ve yedek kapasitede anlamlı bir düşüş yaşanması öngörülüyor.
Bank of America’ya göre ise Brent petrolün varil fiyatının 2026’ya kadar ortalama 50 ila 70 dolar arasında olacağı tahmin ediliyor.
Bu kapsamda, Brent petrolün varil fiyatının da arz tarafındaki yetersiz yatırım nedeniyle gelecek 5 yılda 100 doları görebileceği öngörülüyor.
“Talepte artış olabilir ancak arz tarafında daralma görünmüyor”
Norveç merkezli enerji araştırma kuruluşu Rystad Energy Petrol Piyasaları Analisti Louise Dickson, AA muhabirine yaptığı açıklamada, piyasadaki fiyat spekülasyonlarına dikkati çekerek, “Yüksek fiyat spekülasyonları grubuna katılmak cazip gelse de arz maliyeti verilerimiz, Kovid-19 kısıtlamaları, yaygın aşılama faaliyetlerindeki gecikmeler ve ham petrol arz-talep dengeleri petrol fiyatlarının şimdilik sadece spekülasyon akınına boğulduğunu gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Dickson, petrol talebindeki ve aşılama çalışmalarındaki iyimser beklentileri desteklediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Aşı üretimi ve dağıtımında hızlanan ilerleme göz önüne alındığında, 2021 petrol talebinin günlük ortalama 95,5 milyon varil olmasını bekliyoruz. Avrupa ve Kuzey Amerika’da yıl sonuna kadar yüzde 50 aşılanma oranı öngörüyoruz. Ancak vurgulamak istediğimiz şey, aşı dağıtımının ve düzenli ekonomik faaliyete dönüşün küresel olarak homojen olmayacağı ve eşitsizliğin genellikle tüketim üzerinde net bir engel olduğu. Arz tarafında ise özellikle ABD kaya petrolünün yıl sonuna kadar günlük 11,7 milyon varil seviyesine doğru büyüme aşamasında olduğu göz önüne alındığında, 2021’de arz fazlalığında daralmaya ilişkin henüz bir kanıt görmüyoruz. OPEC+ ülkelerinin, teorik olarak artan petrol fiyatlarıyla birlikte piyasaya sürülebilecek durumda olan günlük 11 milyon varili aşan yedek kapasitesinden bahsetmiyoruz bile.”