Batılı ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın stratejik rezervlerini kısmen dondurmasının ardından petrol ve doğal gaz ihracat gelirleri ülke ekonomisi için önemini artırırken, ekonomik yaptırımlarda söz konusu sektörlerin direkt hedef alınmasının zor olduğu düşünülüyor.
Uluslararası Finans Enstitüsü verilerine göre, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri toplam doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 35’ini Rusya’dan karşılıyor ve AB’nin bu bağımlılığı Rusya-Ukrayna savaşı kapsamındaki yaptırımlar açısından seçenekleri kısıtlıyor.
Avrupa ülkelerinin gelecek aylarda Rusya’dan gaz akışında olası bir kesintiyi yönetebileceği ama bu yönde bir gelişmenin orta vadede sorunlara yol açabileceği, bu nedenle talebi düşürmeye yönelik önlemlerin kaçınılmaz olacağı öngörülüyor.
Öte yandan, Rusya’nın Ukrayna saldırısına rağmen Rus doğal gazının Avrupa’ya sevkiyatı artarak devam ediyor. Gazprom’un Ukrayna üzerinden Avrupa Birliği’ne (AB) doğal gaz sevkiyatı 1 Aralık 2021’de günlük 109 milyon metreküp düzeyindeydi. Gazprom Ukrayna üzerinden Avrupa’ya 23 Şubat’ta 62 milyon metreküp doğal gaz gönderirken, bu rakam 25 Şubat’ta 110 milyon metreküp, 26 Şubat’ta ise 109 milyon metreküp olarak gerçekleşti.
AB, İngiltere ve ABD’nin Rus doğal gaz ve petrol ihracatına günlük yaklaşık 500 milyon dolar ödediği hesaplanıyor.
E3G Kıdemli Politika Danışmanı Maria Pastukhova, AA muhabirine, AB’nin Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımlarda enerji sektörünün dahil edilmediğini ancak SWIFT dahil olmak üzere yaptırımların büyük bir etki yaratmadığını dile getirdi.
Rusya’nın SWIFT’e alternatif olarak kendi sistemini geliştirdiğini ve Çin’in sistemini de kullandığını aktaran Pastukhova, şöyle konuştu:
“Bu yüzden, bankaların diğer işlem biçimlerine geçmesi mümkün. Bu belki zor olur ve bazı emtia fiyatlarında artışa yol açar ama Rusya’yı SWIFT’ten çıkarmak büyük bir önlem değil. Daha etkili olan yaptırım, Rusya Merkez Bankası’nın stratejik rezervlerinin bir kısmının dondurulması oldu. Şu anda Rusya Merkez Bankası için yabancı para girişini temelde petrol ve gaz ihracatı oluşturuyor. Bu da Rusya’yı artık petrol ve gaz ihracatından sağlanacak döviz girişine daha bağımlı hale getiriyor. Gaz fiyatlarında düşüş görürsek, bu durum Rusya Merkez Bankası için daha az döviz anlamına gelecek ve Rusya’yı SWIFT sisteminden çıkarmaktan daha etkili bir yaptırım olacak.”
“Gaz ve petrol ihracatını hedef almak Avrupa ekonomisi için de yıpratıcı”
Pastukhova, Rus doğal gaz ve petrol ihracatına SWIFT kapsamında yaptırım uygulanma ihtimalinin kısa sürede gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Petrol ve doğal gaz ihracatını SWIFT kapsamında veya direkt yasaklayarak hedef almak Rusya ekonomisine önemli ölçüde zarar verecektir çünkü Rusya’nın gelirlerinin üçte biri petrol ve gaz ihracatından sağlanıyor. Ama bu durum aynı zamanda Rus petrol ve gaz ithalatına yüksek bağımlılığı olan Avrupa ekonomileri için de yıpratıcı olur.” ifadelerini kullandı.
Avrupa’nın Rus gazına bağımlılığı azaltmak için kısa vadede özellikle enerji verimliliğini artırıcı, evlerde ısı pompaları kullanarak gaz talebinin düşmesini sağlayacak çeşitli önlemler alabileceğini anlatan Pastukhova, orta ve uzun vadede ise hali hazırda büyük çapta hayata geçirilmeye çalışılan temiz enerji dönüşümünün hızlandırılması gerektiğini söyledi.
Pastukhova, temiz enerji dönüşümünün şu ana kadar Avrupa’nın fosil yakıt ithalatını azaltmada önemli etkisi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Orta ve uzun vadede ise yeni doğal gaz boru hatları inşa etme yönünde bir gelişme olacağını düşünmüyorum. Boru hatları inşa etmek uzun zaman alıyor ve son aylarda fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığın enerji güvenliğini, AB ekonomisinin direncini nasıl etkilediğini gördük. Bu tür altyapıların enerji direncini sağlamada bir çözüm olmadığı sanırım politika yapıcılar için açıktır. AB’nin masaya getirmesi gereken çözümlerden birisi tabi ki yenilenebilir enerji üretim kapasitesini artırmak ve elektrik şebeke altyapısını güçlendirmek. Fakat, genel olarak verimlilik çözümleri enerji dönüşümünde kilit rolde.”
“AB enerji dönüşümü planını hızlandırmalı”
Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember Avrupa Lideri Charles Moore ise AB’nin enerji dönüşümü planını hızlandırması ve fosil yakıt kullanımının hızla hangi alanlarda azaltılabileceğini çalışması gerektiğini ifade etti.
Daha fazla temiz enerji üretimi, enerji verimliliği ve evlerde ısı pompası kullanımıyla doğal gaz kullanımının azaltılabileceğini dile getiren Moore, “O yüzden, AB ülkeleri bu adımların nasıl bir kombinasyonla uygulanarak en kısa sürece etkili olacağını çalışmalı.” dedi.
Moore, şu ana kadar Avrupa’nın fosil yakıt ithalatına bağımlılığını azaltmak ve iklim hedeflerini başarmak amacıyla doğru yolda ilerlediğini belirterek, “Ama bu ilerleme yeterince hızlı değildi. AB’nin temiz enerji dönüşümünü acilen hızlandırması gerekiyor. AB’de son haftalarda önemli bir beraberlik görüyoruz. Bu, Avrupa’nın enerji dönüşümünde uzun süredir aksayan siyasi uzlaşmayı ve aciliyeti ortaya çıkaracaktır.” diye konuştu.