BoE’nin faiz artırımlarına devam etmesi beklenirken, faiz artırım döngüsünden kademeli bir şekilde çıkması öngörülüyor.
İngiltere’de enflasyonda düşüş eğilimi bukunmasına karşın bunun zaman alması bekleniyor. İş piyasasındaki sıkışıklık da BoE’nin polititkalarını etkiliyor.
Rabobank Kıdemli Makrostratejisti Stefan Koopman, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede BoE’nin 2023 yılına 50 baz puanlık bir faiz artışıyla başlayabileceğini belirtti. Politika faizinin yüzde 4’e çıkabileceğini ifade eden Koopman, faiz artırımı konusunda oylamanın tekrar güvercinler tarafından bölünmesinin muhtemel olduğunu aktardı.
Koopman, iş piyasasının sıkışık olduğunu, hizmet enflasyonun gevşemediğini dile getirdi.
İş gücü arzı yetersiz kaldığı sürece enflasyonun kusursuz bir şekilde düşmesinin pek olası gözükmediğini vurgulayan Koopman, bankanın enflasyonu bitirmeye çalıştıkça 50 baz puanlık artış için açık kapı kalmayabileceğini kaydetti.
Koopman, çok kısıtlayıcı çerçevelerin ekonomiyi yavaşlatmada etkili olma riskinin devam ettiğini belirterek, ilk faiz indirimlerinin 2024’te olabileceğini ifade etti.
İngiltere’de manşet enflasyonun düşüş yolunda olduğunu aktaran Koopman ancak BoE para politikası kurulundaki ana yetkililerin ücret artışlarını ve bunun servis enflasyonuna yansımalarına odaklanabileceğini dile getirdi.
Koopman, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınabileceğini belirterek, küresel olarak faiz artırım döngüsünün yavaş yavaş sona erdiğini söyledi.
Şubat para politikası raporunun para politikası duruşu açısından tatminkar değerlendirmeler içerebileceğini kaydeden Koopman, kasım sterlin varlıklarında önemli miktarda oynaklığın olduğunu ve Birleşik Krallıkta doğal gaz fiyatlarının yüksek olduğunu anımsattı.
Doğal gaz vadeli işlemlerinde sert düşüşün ılıman hava, bol LNG arzı, beklenenden daha dolu gibi faktörlere bağlanabileceğini aktaran Koopman, Avrupa’daki gaz depolarının beklenenden daha dolu olduğunu ve azalan talebe dikkati çekti.
Koopman, Avrupa gaz piyasasının mevcut durumu şaşırtıcı derecede rahat olduğunu ancak yapısal sorunların hala gelecek kış ayları için pusuda beklediğini dile getirdi.
Tahminlerde olumlu revizyonlar olabilir
Bununla birlikte, bu faktörlerin İngiltere’nin ekonomik görünümünde merkez bankasının kasım ayında yaptığı tahminlere kıyasla olumlu bir revizyona işaret ettiğini söyleyen Koopman, bunun hem şahinlere hem de güvercinlere cazip gelebileceğini vurguladı.
Koopman, bu durumun orta vadede daha yüksek enflasyon pahasına, daha sığ bir durgunluk ve daha düşük kısa vadeli enflasyon olarak yansıyabileceğini belirtti.
Her şeyin göz önünde olduğunu, büyük faiz artışlarının olabileceğinin durumu zayıflattığını ifade eden Koopman faizlerin uzun süre yüksek seviyede kalma argümanının güçlendiğini aktardı.
Koopman, bankanın bu yılın ilk yarısında 125 baz puanlık artırıma gidebileceğini söyledi.
Berenberg Kıdemli Ekonomisti Kallum Pickering da BoE politika yapıcılarının kısa vadeli politika patikası hakkında çeşitli görüşlere sahip olmaya devam etmelerini beklediklerini dile getirdi.
Bu nedenle başka bir BoE üyeleri arasında ayrışmaların olduğu bir kararın olabileceğini kaydeden Pickering, ”Baz senaryomuz, yüzde 3,75’e doğru 25 baz puanlık bir artış. Ancak riskler 50 baz puanlık bir artışa doğru eğilim gösteriyor” dedi.
Pickering, geriye dönük enflasyon ve ücret verilerinin faiz artırım döngüsünü henüz duraklatmak için çok sıcak olsa da, ekonomik aktiviteye ilişkin mevcut ve ileriye dönük verilerin zayıflayan talebe ve öndeki enflasyonu düşürücü dinamiklere işaret ettiğini bu nedenle artış hızının yavaşlamasını savunduğunu kaydetti.
Pickering, 2022’de yükselen enerji fiyatlarının baz etkilerinin ortadan kalkması ve zayıflayan talebin iç piyasadaki fiyat baskılarına ağır basmasıyla enflasyonun önümüzdeki aylarda hızla düşmesinin beklendiğini söyledi.
Mart ayında politika faizinin yüzde 4’e çıkmasını beklediklerini belirten Pickering şubat ayında 50 baz puanlık bir artış olması durumunda mart ayında politika faizinin yüzde 4,25’e çıkma riskinin bulunduğunu ifade etti.
Pickering, bankanın faiz indirimlerine bu yılın 4. çeyreğinden önce başlamayacağı öngörüsünde bulundu.