Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Omicron varyantının yayılımının sürmesi ve bu paralelde ülkelerin tedbirleri sıkılaştırması, ekonomik büyümeye yönelik kaygıların her geçen gün artmasına neden oluyor. Enflasyondaki yükselişin beklenenden uzun süreceğine dair görüş birliğinin bulunduğu bir ortamda para politikası yapıcılarından mali teşviklerin daha hızlı sonlandırılabileceğine işaret eden açıklamalar da gelmeye devam ediyor. Büyüme ve enflasyon kaygılarının birlikte güçlendiği ortamda para politikalarının gidişatına ilişkin beklentilerini makroekonomik verilerle şekillendiren yatırımcıların odağında, bugün ABD’nin istihdam raporunda yer alan tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve ortalama saatlik kazançlar verileri bulunuyor.
Söz konusu veriler öncesinde, dün ABD Başkanı Joe Biden salgınla mücadele planını açıkladı ve gelecek haftalarda vakaların artmasına karşı hazırlıklı olunması uyarısında bulundu. Beyaz Saray da ülkede Omicron varyantına rastlanmasının ardından gelecek haftadan itibaren uluslararası seyahatler için yeni bir düzenlemenin yürürlüğe gireceğini bildirdi.
Hafta başından bu yana para politikalarına ilişkin şahin açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell’ın ardından dün Hazine Bakanı Janet Yellen da ABD’deki enflasyona yönelik “geçici” kelimesini kullanımdan kaldırmaya hazır olduğunu söyledi. Yellen ayrıca, Çin’den ithal edilen mallara yönelik bazı tarifelerin düşürülmesinin fiyat baskılarını hafifletebileceğine işaret ederek, “Eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde uygulamaya konulan bazı tarifeler gerçek bir stratejik gerekçeye sahip değil ve sorun yaratıyor. Tarifelerin ABD’de daha yüksek fiyatlara katkıda bulunduğunu düşünüyorum.” dedi. Yellen’ın bu açıklamaları, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından jeopolitik tarafta risk algısının gelecek dönemde azalabileceği şeklinde yorumlandı.
Makroekonomik tarafta ise ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, geçen hafta 222 bin ile piyasa beklentilerinin altında artış kaydetti. Söz konusu artışa rağmen salgın öncesi ortalamasına yakın seyreden veri, iş gücü piyasasında devam eden toparlanmayı teyit etti.
Öte yandan, ABD Senatosu, federal hükümetin kapanmasını önleyecek geçici bütçe tasarısını onayladı. Ülkede 2021 mali yılının sona erdiği 30 Eylül’de kabul edilen geçici bütçenin süresinin dolmasına çok az bir zaman kalırken Temsilciler Meclisi ile Senato’dan geçen tasarı, ABD Başkanı Joe Biden’ın imzasının ardından yürürlüğe girecek.
Bu gelişmelerle dün New York borsasında alıcılı bir seyir izlendi. Dow Jones endeksi yüzde 1,82, S&P 500 endeksi yüzde 1,42 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,83 değer kazandı. Dün 95,8-96,2 dar bandında hareket eden dolar endeksi bugün 96,2 ile yatay seyrini sürdürüyor. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 1,4080 ile 1,5 ayın en düşük seviyesine gerilemesinin ardından yükselişe geçerek günü yüzde 1,46 seviyelerinden tamamlarken, bugün de yüzde 1,43 seviyesinde bulunuyor. ABD’nin endeks vadeli kontratları ise yeni güne karışık başladı.
Avrupa tarafında ise dün teknoloji hisselerinde yaşanan sert düşüş öncülüğünde pay piyasalarında negatif bir seyir izlendi. Endekslerdeki düşüşte, Avrupa Birliği (AB) Halk Sağlığı Ajansı’nın, Omicron varyantının gelecek birkaç ay içinde Avrupa’daki tüm Kovid-19 vakalarının yarısından fazlasını aşabileceği uyarısında bulunması da etkili oldu. Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ekimde yüzde 7,3 ile beklentiler doğrultusunda açıklanırken, bu gelişmelerle İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,39, Almanya’da DAX 30 endeksi yüzde 1,35, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,25 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,55 değer kaybetti. Avro/dolar paritesi dün 1,1290-1,1310 dar bandında hareket etmesinin ardından bugün de 1,13’ün hemen altında yatay seyrini sürdürüyor. Avrupa endeks vadeli kontratları tarafında ise yeni günün karışık başlaması dikkati çekiyor.
Asya’da artan vaka sayısı karşısında Japonya başta olmak üzere sıkılaştırılan tedbirler gündemin odağındaki yerini korurken, Çinli teknoloji hisselerine gelen sert satışların Hong Kong borsasını baskıladığı görülüyor. Veri tarafında da hizmet sektörü Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) kasımda önceki aya kıyasla Japonya’da 2,3 puan artışla 53’e yükseldi, Çin’de ise 1,7 puan azalışla 52,1’e geriledi. Karışık verilerin de etkisiyle Asya borsalarında kararsız bir seyir izlenirken, kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,4 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,6 yükseldi, Hong Kong’da Hang Seng endeksi ise yüzde 0,7 geriledi.
Emtia tarafında dün 65,7 dolarla 2,5 ayın en düşük seviyesini gören Brent petrolün varil fiyatı, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun ocak ayı için petrol üretim artışını duraklatmayı tartışabileceği haberleri ile yükselişe geçerek 70 doları test ederken, bugün de 70,6 dolardan işlem görüyor. Hafta başından bu yana oynaklığın yüksek olduğu altının ons fiyatı ise dün yüzde 0,6 düşüşle 1.768 dolardan kapanmasının ardından bugün yüzde 0,3’lük artışla 1.773 dolardan alıcı buluyor.
Yurt içinde dün BIST 100 endeksi, yüzde 1,22 değer kazanarak 1.880,06 puanla tüm zamanların en yüksek kapanışını gerçekleştirdi. Endeks, gördüğü en yüksek seviye rekorunu da 1.882,61 puana taşıdı. Dolar/TL dün yüzde 2,9 artışla 13.6953’ten kapanmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 13,63 seviyelerinde bulunuyor.
Analistler, enflasyon, büyüme ve para politikalarının gidişatına yönelik endişelerle yeni günün karışık bir seyirle başladığını belirterek, bugün yurt içinde enflasyon, yurt dışında ise ABD’de istihdam raporu başta olmak üzere yoğun veri gündeminin piyasaların yönü üzerinde belirleyici olacağını söyledi.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde’ın açıklamaları ile Kovid-19’a ilişkin haber akışının da piyasaların odağında bulunacağını aktaran analistler, ayrıca bugün piyasalar kapandıktan sonra yayımlanması beklenen uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in Türkiye değerlendirmesinin beklendiğini bildirdi.
Fitch Ratings dün takvim dışı yayımladığı Türkiye değerlendirmesinde bu yıla ilişkin büyüme beklentisini yüzde 9,2’den yüzde 10,5’e, 2022 yılı büyüme tahmininin ise yüzde 3,5’ten yüzde 3,6’ya yükseltti. Türkiye’nin kredi notunun “BB-” olarak teyit edildiği belirtilen açıklamada, ülkenin kredi not görünümünün ise “durağan”dan “negatif”e çevrildiği kaydedildi.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.890 ve 1.920 seviyelerinin direnç, 1.790 puanın destek konumunda bulunduğunu ifade etti.
AA Finans anketine katılan ekonomistler, kasımda Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) yüzde 2,88 artmasını bekliyor. Ekonomistlerin kasım ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasına (yüzde 2,88) göre bir önceki ay yüzde 19,89 olan yıllık enflasyonun yüzde 20,57’ye yükseleceği hesaplanıyor.