Belçika istihbarat ve güvenlik kurumu VSSE’nin 2020 yılı hakkındaki raporunda PKK, dış kaynaklı aşırıcılık başlığı altında ele alındı.
Dış kaynaklı aşırıcılığın Belçika için doğrudan tehdit olmadığı ancak sorunlu bir alan olduğu belirtilen raporda, PKK’nın AB’nin terör örgütleri listesinde yer aldığı, örgütün bazen amaçlarına ulaşmak için aşırı şiddet kullandığı ifade edildi.
Buna karşın örgütün Avrupa’da ve Belçika’da “imajını korumak” adına şiddeti desteklemediği savunularak, PKK’nın asıl amacının Avrupa’nın terör listesinden çıkmak olduğu vurgulandı.
Raporda, “Belçika, PKK’nın Avrupa yapılarında merkezi bir rol oynamaktadır.” denildi ve Belçika’daki PKK yapılanması hakkında bilgi verildi.
“Devrim vergisi” topluyor
Belçika istihbaratı, PKK’nın yerel dernekler gibi araçlarla siyasi ve mali faaliyetler yürüttüğünü belirtti. Bu faaliyetler içinde “devrim vergisi toplanması” da yer aldı.
PKK’nın ayrıca Belçika’da bazı medya şirketlerinin sahibi olduğu, bu şirketler aracılığıyla kendi televizyon ve radyo kanalları için propaganda üretildiği bilgisi verildi.
“PKK’nın ülkemize yönelttiği ana tehdit aşırıcılıktır.” ifadesine yer verilen istihbarat raporunda, PKK’nın aynı zamanda Belçika’daki diğer aşırı sol örgütlerle bağlarının bulunduğu kaydedildi.
Örgüt gerçek amacını gizliyor
Örgütün istediğinde kalabalıkları harekete geçirmesinin kamu düzenini bozabildiği ve Belçika’daki Türk toplumu ile bazen şiddet olaylarına varan gerginliğe yol açtığı belirtildi. Belçika istihbaratı ayrıca şu değerlendirmede bulundu:
“PKK’nın birçok yapısı ve organının mevcudiyeti aynı zamanda müdahale tehdidine yol açmaktadır. Pek çok uluslararası kuruma ev sahipliği yapan Brüksel, PKK için önemli bir siyasi arenadır. PKK, siyasi amaçlarına ulaşabilmek adına ülkemizde sivil topluma verilen destekten faydalanmaktadır. Bunu yaparken gerçek amacını gizlemekte, sahte isimler ve kılıflar kullanmakta, tüm Kürtleri temsil ettiğini ileri sürmektedir.”
DEAŞ ve radikalleşme hala tehdit
Belçika istihbarat raporunda DEAŞ terör örgütünün yenilgiye uğratılmasının terör tehdidini bertaraf etmediği, radikalleşmenin ve radikalleşmeye neden olan faktörlerin halen devam ettiği vurgulandı.
Suriye ve Irak’taki krizin bu bölgeden gelen sığınmacıların artmasına neden olduğu, Belçika’da terör suçlarından hüküm giymiş ve cezalarının sonuna yaklaşan, artık terör tehdidi oluşturmayan önemli sayıda kişiyi topluma yeniden kazandırma zorluğuyla karşı karşıya olunduğu kaydedildi.
Kovid-19 salgınının ideolojik aşırıcılık için verimli bir zemin teşkil ettiği, silahlanma eğiliminin arttığı ve hükümetlerin aşırı siyasi kanatlarca giderek daha fazla meşru hedef olarak görüldüğü belirtildi.
Raporda ayrıca, Suriye ve Irak’taki savaşın etkilerinin ve sonuçlarının bölgede uzun yıllar hissedileceği ifade edilerek, bunun en yüksek göç alan ülkelerden Belçika için de geçerli olduğu, bazı sığınmacıların Belçika’nın güvenliğine tehdit oluşturduğu, Suriye’de sınırlı sayıda Belçikalı yabancı terörist savaşçının hala bulunduğuna dikkat çekildi.
2020 yılında çatışma bölgesinden kurtulan Belçikalı yabancı terörist savaşçıların çoğunun hapishanede veya PYD/YPG tarafından kontrol edilen kamplarda bulunduğu kaydedilen raporda, Suriye ve Irak’tan 130’dan fazla yabancı terörist savaşçının Belçika’ya döndüğü bilgisi yer aldı.