Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Polonya-Belarus sınırında yaşanan sığınmacı krizi nedeniyle Polonya Meclisinde (Sejm) yapılan olağanüstü toplantıda, sınırdaki sığınmacı kriziyle ilgili Rusya’yı suçladı.
Morawiecki, ülkesinin güvenliğinin ve sınırlarının son 30 yılda ilk defa böylesine ağır şekilde saldırıya uğradığını belirtti.
Rusya’nın imparatorluk siyaseti izlediğini belirten Morawiecki, ”Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, sığınmacı krizi süresince Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in talimatlarını yerine getiriyor.” diye konuştu.
Polonya İçişleri Bakanı Mariusz Kaminski ise halihazırda Belarus-Polonya sınırında 2-4 bin sığınmacının bulunduğunu söyledi.
Polonya’nın sığınmacı rotası olmayacağını vurgulayan Kaminski, ”Rusya, bir göç krizini tetikleyerek Doğu ve Orta Avrupa’yı ve bir bütün olarak Avrupa Birliği’ni (AB) kalıcı olarak istikrarsızlaştırmak istiyor. Lukaşenko’nun siyasi hedefi, AB’yi kendi gücünü tanımaya ve yaptırımları kaldırmaya zorlayarak kendisini kabul ettirmek.” dedi.
Polonya Haber Ajansı (PAP) ise sığınmacı krizi dolayısıyla AB Konseyi Başkanı Charles Michel’in çarşamba günü Polonya’yı ziyaret edeceğini ve Başbakan Morawiecki ile görüşeceğini duyurdu.
Belarus, sığınmacıları tutmayacağını açıklamıştı
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko 6 Temmuz’da yaptığı konuşmada, Belarus’un AB ile Geri Kabul Anlaşması’nı askıya alma sürecini hatırlatarak, Rusya ve Belarus’a yönelik Batı’nın tutumundan sonra artık savaştan kaçan insanları kendilerinin alamayacağını ifade etmişti.
Avrupa’ya gitmek üzere Belarus’a gelen mültecileri ülkede tutmayacaklarını söyleyen Lukaşenko, “Polonya, Litvanya, Letonya, Ukrayna ile sınırlarımızı kapatacağımızı ve Afganistan, İran, Irak, Libya, Suriye, Tunus’tan gelen mülteciler için ‘yerleşim yeri’ haline geleceğimizi düşünenler yanılıyorlar. Biz, hiç kimseyi tutmayacağız. Onlar bize gelmiyorlar, aydınlanmış, sıcak, rahat Avrupa’ya gidiyorlar.” demişti.
AB, Belarus yönetimini Irak gibi ülkelerden gelen sığınmacıları AB ülkeleri Polonya, Litvanya ve Letonya sınırlarına göndererek “düzensiz göçü araç olarak kullanmak ve Birliği bu yolla istikrarsızlaştırmaya çalışmakla” suçluyor.
İki ülke arasında sıkışan sığınmacıların soğuk hava koşulları ve yetersiz beslenme nedeniyle zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiği son 2 ayda bu sebeplerle yaklaşık 10 kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor.