Yerel basında çıkan haberlere göre, Kaczynski, pazartesi günü yayınlanacak haftalık Sieci dergisiyle yaptığı söyleşide, “Pegasus” yazılımının birçok ülkenin gizli servisleri tarafından suç ve yolsuzlukla mücadelede kullanıldığını belirterek “Polonya servislerinde bu tür yazılımların olmaması elimizi zayıflatırdı.” dedi.
Kaczynski, öte yandan 2019 seçimlerinde siyasi rakipleri hedef alan biçimde kullanıldığı iddialarını reddederek konuyla ilgili soruşturma komisyonu kurulmasına gerek olmadığını, “Pegasus” yazılımıyla izleme yapılmadığını, bunun “muhalefetin histerik bir oyunu olduğunu” söyledi.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Pegasus yazılımının kullanıldığına ilişkin medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, herhangi bir izlemeye dair bilgi sahibi olmadığını ve bunun Polonya istihbarat servislerinin işi olmadığını söylemişti.
Polonya’da muhalif kesimler ise “Pegasus yazılımının yasa dışı kullanıldığını ve satın alındığını” savunuyordu.
Ana muhalefetteki Avrupa Halk Partisinin lideri Donald Tusk, muhalefetle bağlantılı üç kişinin Pegasus yazılımıyla dinlenmesi konusunun araştırılması için mecliste komisyon kurulması çağrısında bulunmuştu.
Sivil Platform Partisi Milletvekili Bogdan Zdrojewski de Twitter’da “Polonya Watergate’inin alanı genişliyor. Pegasus sadece yasa dışı kullanılmadı, yasa dışı biçimde de satın alındı.” demişti.
Eski Polonya Başbakanı Donald Tusk’un avukatı Roman Giertych’in, Polonya’da hükümetin yargıda tartışmalı değişiklikler yapma girişimlerine karşı çıktığı ifade edilen savcı Ewa Wrzosek’in ve Polonyalı muhalif senatör Krzysztof Brejza’nın telefonlarının Pegasus yazılımıyla hacklendiği ortaya çıkmıştı.
NSO’nun Pegasus casus yazılımı
Uluslararası Af Örgütü ve uluslararası gazeteciler konsorsiyumu Forbidden Stories iş birliğinde ve 17 medya kuruluşunca yürütülen araştırmada, İsrail merkezli NSO Grup’a ait casus yazılım Pegasus’un, küresel çapta yaygın ve kötü amaçlar için kullanıldığı iddia edilmişti.
Afrika’dan Avrupa’ya en az 10 ülke hükümetinin NSO Grup’un müşterisi olduğu ve casus yazılımın aktivist, gazeteci, avukat ve siyasileri hedef almak için hükümetlere satıldığı savunulmuştu.
İddiaya göre, dünya genelinde 50 binden fazla telefon numarası, bu casus yazılım tarafından izlemeye alındı.
NSO Grup ise hakkındaki tüm suçlamaları reddederek “terörizm ve ciddi suçlarla mücadele etmelerine yardımcı olmak için ülkelere ya da kolluk kuvvetlerine teknoloji hizmeti verdiğini” ileri sürüyor.
ABD NSO’yu kara listeye almış, Apple da NSO’ya dava açmıştı
ABD yönetimi, 3 Kasım’da aralarında İsrail merkezli teknoloji firmaları NSO Grup ve Candiru’nun da olduğu 4 şirketi, yabancı ülkelere casus yazılım sattıkları gerekçesiyle kara listeye almıştı.
Apple ise 24 Kasım’da Pegasus’a dava açmış ve kullanıcılarını geliştirdiği Pegasus casus yazılımıyla hedef alan NSO Grup’a karşı hukuki mücadele başlatmanın yanı sıra şirketi, Apple yazılımlarını, hizmetlerini ve araçlarını kullanmaktan men etmek üzere harekete geçtiğini duyurmuştu.