Borsa İstanbul’un dolar bazlı ucuzluğu, şirketlerin güçlü büyüme beklentileri, dünyada kırılan tedarik zincirinin oluşturduğu yeni fırsatlar ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sona ermesi ihtimali gibi nedenlerle 2022’de yükseliş eğilimini sürdürmesi bekleniyor.
Öte yandan, başta ABD Merkez Bankası (Fed) olmak üzere dünya genelinde şahinleşen merkez bankaları ise pay piyasaları için başlıca risk unsuru olarak dikkati çekiyor.
Portföy yöneticileri, bu sene yabancı kurumsal yatırımcının ilgisini artırmasının önemli olduğunu belirterek, bu durumun dünya genelinde artan enflasyon baskısı sonrası şahinleşen küresel merkez bankalarının negatif etkilerini azaltabileceğini ifade ediyor.
Yurt içi piyasalarda sektör bazlı ayrışmalar beklense de, ihracat gelirleri güçlü olan şirketlerin 2022’de de pozitif ayrışması bekleniyor.
Borsa İstanbul genel olarak ucuz
Ata Yatırım Portföy Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Gerz, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fed’in faiz artışının bu sene küresel pay piyasalarındaki fiyatlamalarda önemli rol oynayacağını kaydederek, Fed’e göre pozisyon almanın faydalı olabileceğini ifade etti.
Türkiye’nin beş yıldır dünya piyasalarından negatif ayrıştığını aktaran Gerz, borsadaki yabancı payının yüzde 40’a kadar gerilediğini bildirdi.
Gerz, kurumsal yerli yatırımcı tabanının yeterince güçlenmediği için yabancı satışlarını karşılamakta zorlandığını belirterek, “Yatırım fonları ve bireysel emeklilik fonlarında hisse oranı yüzde 15’i geçmiyor. Yatırım vadesi uzun olan BES fonlarında hisse oranının bunun iki katına kadar yükselmesi basiretlidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Borsa İstanbul genelinde hisselerin ucuz olduğunu için sektör veya şirket seçiminin en önemli kriter olmadığına değinen Gerz, şunları kaydetti:
“Biz fonlarımızda büyük ve orta ölçekli şirketlere ağırlık veriyoruz. İhracat yapan veya ihracatçı şirketlere satış yapan sektör ve şirketler bu sene bir kademe ön plana çıkabilir. Yerli üretimin desteklendiği savunma, elektronik ve otomotivde elektrikli araç dönüşümüne destek veren sektörlere dikkat etmek lazım. Salgın hafiflerse turizmde de bir sıçrama olacaktır, bu durumdan gayrimenkul sektörü de olumlu etkilenebilir. Tarım ve gıdada Türkiye yeni politikalar uygulamak zorunda. Bu üretim zincirinde B2B üretim yapan traktör ve tarım araçları, paket ve ambalaj gibi sektörler dikkat çekebilir.”
Gerz, 2022’de enflasyonu kontrol altına almak için hükümetin yeni tedbirlere başvurmasının bazı sektörlerde fiyat artışlarını baskılayabileceğini vurgulayarak, doğrudan tüketiciye satış yapan sektör ve şirketler konusunda temkinli olunması gerektiğini ifade etti.
Artan enerji maliyetlerinin büyük ölçüde kamu tarafından karşılandığını ancak geçmişte olduğu gibi enerji şirketlerinin bu maliyeti paylaşmak zorunda kalabileceğini belirten Gerz, “İthalatçı ilaç şirketleri de döviz bazlı maliyetleri fiyata yansıtmakta zorlanacaklardır. Bankacılık sektörü, değerleme bazında çok ucuz olduğu halde, yeni ekonomi politikalarının yükünü paylaşmak zorunda kalmaya devam edebilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bankalar yılın ikinci yarısında pozitif ayrışabilir
Deniz Portföy Yatırım ve Emeklilik Fonları Genel Müdür Yardımcısı Murat Özkan da küresel bazda hisse senetlerinin 2021 yılındaki kuvvetli performansa rağmen, dünya genelindeki düşük faiz ortamı ve yüksek enflasyon koşulları nedeniyle oluşan negatif reel faiz sayesinde en azından yılın ilk yarısında iyimser seyrini devam ettirebileceğini bildirdi.
Dünya genelinde hisse senedi piyasalarının hafif yukarı yönlü ve düşüşlere alıcı olunabilecek bir seyir beklediklerini belirten Özkan, yurt içi piyasalarda yabancı ilgisinin yeniden oluşturulması halinde 2022’de hafif pozitif bir tabloyla karşılaşabileceğini ifade etti.
Özkan, negatif reel faiz ve hisselerin dolar bazlı iskontolu olması sebebiyle hisselere yönelik ilginin korunmasını beklediklerini kaydederek, geri çekilmelerde ise sektör bazda ayrışmaların belirginleşebileceğine dikkati çekti.
Tüketici ve perakende sektörünün yanında gayrimenkul yatırım ortaklıklarının ve holdinglerin endekse göre pozitif ayrışmasını beklediklerini ifade eden Özkan, şunları kaydetti:
“Söz konusu grup kendilerini yılın ilk yarısında takip edilecek olan yüksek enflasyon ortamında korumayı başarabilir. Ayrıca sağlam temeller atan bilişim ve tıbbi teknoloji sektörleri de favorimiz ve artık Borsa İstanbul’daki yoğun halka arzlar sonrası daha çok şirketle temsil ediliyorlar. 2021 yılında ciddi prim yapan demir-çelik, ulaştırma, petrol/petrokimya, çimento gibi geleneksel sektörlerde ise normalleşme sürecinde, görece daha negatif bir performans beklenebilir. Yılın ikinci yarısında, kredi maliyetlerinde geri çekilme ve salgın sonrası normalleşmede bankaların da uzun zamandır takip edilen ucuzluklarına paralel endeksten daha iyi getiri sağlamasını bekleyebiliriz.”
“2022 yılında Borsa İstanbul’un güçlü bir performans göstermesini bekliyoruz”
Hedef Portföy Araştırma Uzmanı Yunus Şahin de Fed’den yılın tamamında 3 faiz artırımı beklendiğini belirterek, bol likidite şartlarından daha sıkı koşullara geçiş yapıldığını, Fed’in para politikasının sıkılaşmasının gelişmekte olan ülke borsaları için zorlu olacağını ifade etti.
Buna karşın, dünyadaki büyüme beklentilerinin hala çok yüksek ve bu durumun borsalar için ana hikaye olmaya devam ettiğini kaydeden Şahin, “Kovid-29 salgınında Omicron varyantına rağmen beklentilerde bozulma yok, 2021’de olduğu gibi 2022’de de ekonomiler büyümeye devam edecek ve şirket karları artış gösterecek. Bu sebeple dünya borsalarında rallinin devam etmesini bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, Borsa İstanbul’da aralık ayının oldukça oynak geçtiğini ve dolar bazlı bakıldığında BIST 100 endeksinin tarihi dip seviyelere yakın yerlerde olmayı sürdürdüğünü bildirerek, mevcut enflasyonist ortamın ise henüz tam olarak fiyatlara yansımadığını belirtti.
Bu sene ihracat yapan, geliri dövize endeksli olan şirketlerin karlarını yükseltmesini beklediklerini ifade eden Şahin, “Bunlar da hisse fiyatlarına yansıyacak. TL ile iş yapan şirketlerde de enflasyonist ortam aynı etkiyi yaratacak ve gelirler ile karlar yükselecek. Bu sebeplerle 2022 yılında Borsa İstanbul’un güçlü bir performans göstermesini bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Şahin, bu sene demir-çelik, hava yolları, beyaz eşya ve perakende sektörlerinin öne çıkmasını beklediklerini kaydederek, şunları kaydetti:
“Demir-çelik sektöründe 2021 yılında durum tamamen değişti. Çin’in üretimdeki payı artmasına rağmen ihracat kotaları yüzünden dünyaya mal gönderemedi. Bu yaşanan kıtlık ile fiyatlar yüksek seyretti. 2022’de de bu durumun devam etmesini ve Türkiye’nin demir-çelik sektörünün güçlü oyuncularından biri olarak kalmasını bekliyoruz. Hava yollarında ise 2022 yılında toparlanmanın hızlanmasını bekliyoruz. Her ne kadar Omicron varyantı ile yeniden vaka sayıları yükselse de yaz mevsimine doğru durumun terse dönmesini bekliyoruz. Beyaz eşya sektörümüz yüksek oranda ihracat yapıyor ve yüksek kur ortalamalarının meyvesini 2022 yılında toplayacaklar. Perakende sektöründe ise enflasyonist ortamın katkısını göreceğiz. 2021 yılında rekabet kurumu tarafından kesilen cezalar dolayısıyla da baskı gören hisse senetleri endeksin altında performans gösterdi. Dolayısıyla 2022’de hem yüksek gelirler hem de daha iyi hisse performansları bekliyoruz.”