Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimi ve Türkiye Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon (KEPAN) Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, kilo kaybı, halsizlik, güçsüzlük, kas yorgunluğu, el sıkma ve kavrama gücünde azalma gibi belirtilerle kendini gösteren ‘malnütrisyon’, diğer bir ifadeyle beslenme bozukluğunun özellikle kanser ve nörolojik hastalıkları bulunanlar, yaşlılar ve yoğun bakım hastalarında yüksek oranda görüldüğünü söyledi.
Enfeksiyon eğiliminin artması ve iyileşmede gecikme nedeniyle hastanelerde yatış süresini uzatan beslenme bozukluğunun tüm dünyada ülke ekonomisine ciddi yük oluşturduğunu dile getiren Prof. Dr. Gündüz, dernek olarak Türkiye’deki ‘malnütrisyon’ riskini araştırdıklarını söyledi.
‘Bunların içinden en yüksek oranlı olanlar da kanser ile yoğun bakım hastalarıydı’
Türkiye’de 30 bin kişide yapılan bir çalışmada hastanede yatan bütün hastalar arasında yüzde 15 oranında beslenme bozukluğu riski olduğunu belirten Prof. Dr. Gündüz, “Bunların içinden en yüksek oranlı olanlar da kanser ile yoğun bakım hastalarıydı. Son yaptığımız araştırmaya göre, ayaktan poliklinik başvurularından yaptığımız taramalar sonucu ortaya koyduğumuz rakamlarda ise her 5 hastadan 1’inin beslenme bozukluğu riskiyle karşı karşıya olduğunu saptadık. Bu araştırma genel cerrahi, nöroloji, geriatri, radyasyon onkoloji ve tıbbi onkoloji polikliniklerine başvuran hastalara yönelik 30 ilde çok sayıda merkezde yapılan, çok geniş bir çalışmaydı. Beslenme bozukluğu riski Avrupa ve dünyada olduğu gibi Türkiye’de de var” diye konuştu.
‘Enfeksiyon oranındaki artmalar, beslenme bozukluğu ile birebir ilişkilidir’
Beslenme bozukluğunun yol açtığı riskleri de sıralayan Prof. Dr. Gündüz, şöyle konuştu:
‘Özellikle kanser hastalarının ve nörolojik hastalıkları bulunanların mutlaka kontrol edilmesi gerekli’
İnsanların yaşam kalitesini düşüren beslenme bozukluğu ile ilgili tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Gündüz, “Özellikle risk altındaki hastalarımızın, hastanede yatmadığı halde 65 yaş üzeri olan vatandaşlarımızın, nörolojik hastalıkları bulunanların, kanser hastalarımızın mutlaka beslenme bozukluğu içerisinde bulunup bulunmadıkları sağlık merkezlerinde kontrol edilmelidir. Gerekli durumlarda hastanelerimizdeki Nütrisyon Destek Timleri’ne yönlendirilmelidir. Hastaların tıbbi beslenme, diğer bir ifadeyle klinik nütrisyon tedavilerinin mutlaka sağlanması gerekiyor. Çünkü ayaktan başvuru yapan bu hastaların, bir gün hastaneye yattıklarında enfeksiyon sorunları daha zor çözülüyor. Hastanede daha uzun kalıyorlar. Ölüm ya da hastalık oranı daha çok artıyor” dedi.