Uluslararası yardım kuruluşu Dünya Merkez Mutfağı (World Central Kitchen-WCK) çalışanı 7 kişinin İsrail’in hava saldırılarında yaşamını yitirmesi, işgal altındaki Filistin topraklarındaki insani yardım operasyonlarının güvenliğine ilişkin tartışmaları tekrar gündeme getirdi.
- İsrail’in öldürdüğü yardım görevlisi sayısı dünya genelinde son 30 yılın ortalamalarını aştı
- Gazze’de öldürülen insani yardım görevlisinin ailesine 102 bin dolar bağış toplandı
- WCK’den, İsrail’in çalışanlarına yönelik saldırısı için bağımsız soruşturma talebi
Arlan Fuller, WCK çalışanlarının hayatını kaybettiği saldırı ve işgal altındaki Filistin topraklarında insani yardım operasyonları düzenlemenin zorluklarına ilişkin AA’ya konuştu.
Olayla ilgili soruşturmada 3 aracın 3 ayrı saldırıda hedef alındığı, ilk ve son aracın birbirinden yaklaşık 1,5 kilometre uzaklıkta olduğunun belirlenmesine ilişkin Fuller, “Soruşturma devam ediyor fakat bu durum insani yardım kuruluşları için endişe vericidir.” dedi.
Fuller, WCK’nin konvoylarını çatışmadan korumak için detaylı bir süreçten geçtiğine işaret ederek, “Hareketlerini İsrail hükümetine bildirdiler ve araçlarını işaretlediler. Dolayısıyla acilen ihtiyaç duyulan gıdayı ulaştırmak için bir insani yardım grubunun yapması gereken her şeyi yaptılar.” ifadesini kullandı.
Olayın, insani yardım çalışanlarını çatışmadan koruma mekanizması konusunda endişelere neden olduğunu belirten Fuller, durumun “insani yardım topluluğu için yeni olmadığını” dile getirdi.
Fuller, çatışmadan arındırıldığı ilan edilen bir bölgenin İsrail tarafından ilk kez vurulmadığına dikkati çekerek, “Bu bizi kaygılandıran bir konu çünkü insani yardım aktörleri çatışmada tarafsızdır ve hiçbir zaman silahlı gruplar tarafından hedef alınmamalıdır, fakat bu durumda İsrail ordusunun hedef alması riskiyle karşı karşıyayız.” diye konuştu.
İsrail ordusuyla koordineli çalışma
İsrail’in hedefin yanlış tespit edildiğini iddia etmesine karşın WCK’nin orduyla koordineli çalıştığını duyurmasına ilişkin Fuller, Gazze’de faaliyet gösteren insani yardım kuruluşlarının izlediği protokolleri özetledi.
Fuller, “İnsani yardım kuruluşları, Gazze’nin güneyindeki konvoyları harekete geçeceğinde, İsrail ordusunun sivil idari işlerine bakan COGAT’ın koordinasyon ve irtibat organını bilgilendirir.” diyerek yardım kurumlarının sağlık kuruluşu, depo ve personel konaklamaları gibi yerlerin konumlarını, personel, araç ve rota bilgisini İsrail ordusuyla paylaştığını söyledi.
İsrail ordusuna “saldırı öncesinde yaklaşmaması gereken bölgelerin net biçimde bildirildiğini” vurgulayan Fuller, “Tarafsız, insani yardım konvoyuyla çatışmadan arındırılmış bir rotada hareket eden kişilerden bahsediyoruz. Üstelik WCK logosu, aracın çatısı ve yanlarından net biçimde görülüyordu. Dolayısıyla saldırının nasıl meydana gelmiş olabileceği herkesin açıklama beklediği bir konu.” dedi.
Operasyonlar yeniden başlayacak
Fuller, an itibarıyla Gazze’nin güneyinde 3 klinik işlettiklerini belirterek, “Kliniklerin temel birinci basamak acil hizmetleri sunduğunu ve daha sonra ikinci ve üçüncü basamak bakım sağlamak için bölgedeki hastanelere sevk ettiğini” bildirdi.
Özellikle Deir al-Balah’taki Al-Aqsa hastanesine doktor, sağlık ekipmanları, ilaç ve bazı gıda harici ihtiyaçları da sevk ettiklerini anlatan Fuller, Gazze’de yerlerinden edilmiş pek çok topluluk için ruh sağlığı ve psikolojik destek konularında yerel ortaklarla programlar düzenlendiğini kaydetti.
WCK çalışanlarının İsrail’in saldırılarında hayatını kaybetmelerinin ardından operasyonlara 3 gün ara verdiklerini dile getiren Fuller, operasyonların yeniden başlayacağını söyledi.
Fuller, çalışanların bu olaydan oldukça etkilendiğini belirterek, “Bu olay, insani yardım çalışanlarının hayatının asla güvence altına alınamadığını gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Ateşkes çağrısı
Çalışanlarının yardım çalışmalarına dönmekte istekli olduğunu dile getiren Fuller, “Gazze’deki insanların tıbbi ihtiyaçlarının çok ciddi derecede olduğunun farkındalar.” ifadesini kullandı.
Fuller, ateşkes çağrısını yineleyerek, “İnsani yardım çalışanlarının güvenliğini yüzde 100 garantilemenin tek yolu ateşkestir.” dedi.