Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, G7 ve Avrupa Birliği’nin Rus petrol ve doğal gaz ürünlerine tavan fiyat uygulama planlarına tepki göstererek, “Eğer sözleşmelerimize ve çıkarlarımıza aykırı olursa petrol, doğal gaz veya kömür, hiçbir şey göndermeyiz. Batı bize şartlarını dikte edebilecek konumda değil, mantıklı düşünsünler.” dedi.
Putin, Vladivostok’ta düzenlenen Doğu Ekonomi Forumu’nda Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkanı Li Zhanshu, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrai Oyun-Erdene ve Myanmar’ın askeri lideri General Min Aung Hlaing’in katıldığı oturumda konuştu.
Rusya’nın enerjiyi bir silah olarak kullandığına yönelik suçlamaları kabul etmediklerini belirten Putin, “Bu tam bir saçmalık. Bize gelen talep doğrultusunda doğal gaz sevk ediyoruz. Eğer türbini verirseniz Kuzey Akım’ı yarın faaliyete geçiririz. Ama vermiyorlar.” dedi.
Putin, Ukrayna’nın, toprakları üzerinden Avrupa’ya giden Rus gazının giriş noktalarını kendisinin azalttığını, Yamal-Avrupa hattını ise Polonya’nın kapattığını söyledi.
Almanya’da Kuzey Akım 2’nin açılması için protestolar yapıldığına işaret eden Putin, “Tüketicilerin bu talebini paylaşıyoruz, hemen yarın hattı faaliyete geçirebiliriz ancak Kuzey Akım 2’ye yönelik yaptırımları biz uygulamıyoruz. Amerikalıların baskıları yüzünden yaptılar. Eğer gerekirse Kuzey Akım’ı faaliyete geçirebiliriz.” diye konuştu.
Putin, G7 ve Avrupa Birliği’nin (AB) Rus petrol ve doğal gazına tavan fiyat uygulamak istemesini eleştirerek, şunları söyledi:
“(Tavan fiyat)Avrupa da dahil olmak üzere dünya pazarlarında daha fazla fiyat artışına yol açacak başka bir saçmalık. Tümüyle aptalca bir adım. Eğer sözleşmelerimize ve çıkarlarımıza aykırı olursa petrol, doğal gaz veya kömür, hiçbir şey göndermeyiz. Batı bize şartlarını dikte edebilecek konumda değil, mantıklı düşünsünler.” ifadelerini kullandı.
Putin, ABD’nin kendi gazını Rus gazına göre çok daha pahalı bir şekilde Avrupa’ya satmak istediğini sözlerine ekledi.
“Avrupa sömürgeciliğe devam ediyor”
Ukrayna’dan sevkiyatı gerçekleştirilen tahılın neredeyse tümünün Avrupa’ya gittiğini anlatan Putin, “Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı kapsamında Ukrayna’dan giden 87 tahıl yüklü geminin sadece 2 tanesi Afrika’ya gitti. Geriye kalanı Avrupa’ya sevk edildi.” diye konuştu.
Putin, Avrupalı ülkelerin tahıl krizinde sömürgeciliğe devam ettiklerini belirterek, “Çok sayıda Avrupa ülkesi, geçen on yıllarda ve yüzyıllarda olduğu gibi bugün de sömürgeciliğe devam ediyor. Gelişmekte olan ülkeleri kandırdılar ve kandırmaya devam ediyorlar.” dedi.
Avrupa’nın söz konusu yaklaşımı nedeniyle küresel gıda krizinin derinleşeceğini vurgulayan Putin, “Bu yönde giden tahıl ve diğer gıdaların rotasını sınırlamayı değerlendirmek gerekiyor. Bu konuyu kesinlikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile istişare edeceğim.” şeklinde konuştu.
Rus ekonomisi ve Zaporijya Nükleer Santrali’nde durum
Putin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) Zaporijya Nükleer Santrali’ne ilişkin hazırladıkları rapora da değinerek, “Her ne kadar ABD ve Avrupa’nın baskısı altında santrale yönelik saldırıların Ukrayna tarafından geldiğini söyleyemeseler bile UAEA raporuna güveniyorum. Bizim orada askerlerimiz var kendimize mi saldırı yapacağız? Saçmalık.” ifadesini kullandı.
Liz Truss’un İngiltere’nin yeni Başbakanı olma sürecini değerlendiren Putin, “İngiltere’deki lider seçimi, demokratik prensiplerden oldukça uzak. Önceki parlamento seçimlerini kazanan parti çerçevesinde gerçekleşiyor ve İngiliz halkı hükümet değişikliğinde yer almıyor.” dedi.
Rusya’nın, Batı’nın ekonomik, finansal ve teknolojik saldırganlığıyla karşı karşıya kaldığını anlatan Putin, şöyle konuştu:
“Rusya’nın döviz ve finans piyasaları istikrar kazandı, enflasyon düşüyor. İşsizlik oranı yüzde 4’ün altında, tarihi düşük seviyede. Girişimciler de dahil olmak üzere ekonomiye ilişkin tahminler ve değerlendirmeler artık çok daha iyimser. Ekonomik durum genel olarak istikrar kazandı. Ancak tabii ki bazı sektörlerde ve bölgelerde, ülkedeki bazı işletmelerde, özellikle de Avrupa’ya ihracat yapan veya ürünlerini oraya tedarik edenlerde sorunlar görüyoruz.”