Kabulov, Afganistan meselesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Başkent Moskova’da geçen hafta düzenlenen Afganistan meselesine ilişkin genişletilmiş üçlü toplantıda, Doha’da sürdürülen “Afganlar arası diyaloğun ilerlemesine yardım” konusunun müzakere edildiğini belirten Kabulov, Moskova’daki toplantıya Afganistan yönetiminin de katılmasını “doğrudan müzakereler için iyi bir fırsat” olarak niteledi.
Afgan sorunun çözümüyle ilgili ilerleme kaydedilip edilmediğine ilişkin Kabulov, “Son yıllarda uluslararası çabalar sayesinde Afganistan meselesinin çözümünde önemli ilerleme sağlandığına inanıyoruz. Bunun itici gücü Kasım 2018’de düzenlenen Moskova formatındaki müzakerelerde oluştu. Bu, bölgenin kilit devletlerinin yanı sıra ABD, Afganistan yönetimi ve Doha’daki Taliban hareketinin siyasi bürosunun temsilcilerinin de katıldığı bir toplantı idi.” dedi.
Daha sonra 2019’da sırasıyla şubat ve mayıs aylarında Moskova’da iki defa daha Afganlar arası diyalog toplantısı düzenlendiğini hatırlatan Kabulov, bu toplantıların arka planında ABD ve Taliban arasında müzakere sürecinin başladığını söyledi.
Kabulov, böylelikle uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin desteklediği anlaşmanın ABD ve Taliban arasında nihayet 29 Şubat 2020’de imzalandığını anımsattı.
Eylül 2020’de, Katar’ın başkenti Doha’da Afganlar arası doğrudan müzakerelerinin başlamasının önemli olduğunu vurgulayan Kabulov, “Bu nedenle, gördüğünüz gibi son birkaç yılda yapılan yoğun çalışma halihazırda meyvesini verdi ancak Afganistan’daki çözüm sürecini başarılı bir sonuca götürmek için daha uzun yol var. Afganistan’da gelecekteki hükümet kurma çalışmalarına Afgan taraflarının müzakerelerde kendisinin karar vermesi gerekir.” dedi.
Afganistan hükümetinin ve Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi’nin, 18 Mart’ta Moskova’da yapılan toplantıya resmi heyet göndermesini olumlu karşıladıklarını ifade eden Kabulov, “Bu gerçeğin, Afganistan yönetiminin Moskova’nın Afgan ulusal uzlaşısı yolundaki çabalarına karşı yaklaşımlarındaki değişikliğin kanıtı olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
“Taliban’a halk desteğinin sebebi Afgan yönetiminin kendisi”
Taliban’ın Afgan nüfusunun bir kısmının desteğini almasından Afgan yönetimi ve destekçilerinin sorumlu olduğunu söyleyen Kabulov, “Ülke nüfusunun önemli bir kısmının Taliban’a destek vermesinin sebebinin Afgan yönetiminin ve ona yardım eden uluslararası güçlerin politikalarındaki hatalarda aramak gerektiğine inanıyoruz. Yaklaşık 20 yıldır, Afganistan’da güvenlik sorunlarını etkili şekilde çözecek ve ülke nüfusunun refahını arttırmaya yönelik istikrarlı, kendi kendine yeten bir yönetim oluşturamadı.” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Afganistan meselesiyle ilgili hala belirsizlik politikasını sürdürdüğü görüşünü paylaşan Kabulov, “Biz kendi tarafımızdan Doha Anlaşması’nın korunacağını ve tarafların bu anlaşmaya bağlı kalacağını umuyoruz. Bu anlaşmayı Afganistan’da barışın sağlanması yolunda önemli bir aşama olarak görüyoruz. Anlaşmanın başarısızlığı son derece istenmeyen bir durum olacak ve Afganistan’da ulusal uzlaşı sürecini birkaç adım geri götürecektir. En kötü durumda yeni silahlı çatışmalar sarmalına yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.