ABD merkezli WSJ yazarları Brian Spegele ve James Areddy, ‘ABD’nin baskısına karşı gelen Çin, Putin için kırmızı halı serdi’ başlıklı yazıda Washington’un Pekin’e yönelik baskısına rağmen Çin’in Putin’i ağırlamasının Washington’un başarısızlığını ortaya koyduğunu belirtti.
“Geçtiğimiz iki hafta boyunca Çin’in başkentindeki diplomatik faaliyetlerde yaşanan artış, ABD’nin özel askeri harekatın başından bu yana neredeyse 20 ay boyunca Moskova ile Pekin arasındaki bağları koparmayı başaramadığını açıkça gösterdi” diyen yazarlar, ABD’li politikacıların Rusya’nın Çin’in hırslarını dizginlediği yönündeki iddialarını dikkate almayan Pekin’in Putin’i kollarını açarak karşıladığını vurguladı.
ABD’nin Rusya ve Çin arasına nifak tohumları ekme girişimlerinin başarısız olduğunun altını çizen yazarlar, bu ziyaretin taraflar arasındaki bazı görüş ayrılıklarına rağmen Rusya-Çin ortaklığının Batı’nın baskısı karşısındaki dayanıklılığının bir teyidi olduğunu ifade etti.
Putin, geniş bir heyetle Çin’de
Putin, 17-18 Ekim tarihlerinde bu yıl üçüncüsü yapılacak Tek Kuşak, Tek Yol Forumu’na katılıyor. Rusya Devlet Başkanı, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile genişletilmiş ve dar bir formatta ikili görüşmeler yapacak.
Oldukça önemli olarak görülen Forum’a Vladimir Putin’in yanında birçok üst düzey bakan da eşlik edecek. Heyette, Başbakan Yardımcıları Aleksandr Novak ve Dmitriy Çernışenko, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ekonomik Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov, Maliye Bakanı Anton Siluanov, Ulaştırma Bakanı Vitaliy Savelyev, Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Federal Askeri-Teknik İşbirliği Servisi Direktörü Dmitriy Şugayev ve Rusya Demiryolları Genel Müdürü Oleg Belozerov yer alıyor.
Rus iş dünyasını ise Sber Başkanı German Gref, VTB Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkanı Andrey Kostin, Novatek Başkanı Leonid Mihelson, Rosatom CEO’su Aleksey Lihaçev, Rosneft CEO’su İgor Seçin, Volga Group sahibi Gennady Timçenko ve VEB.RF Başkanı İgor Şuvalov temsil edecek.
Türkiye ve Rusya’nın rolü: Tek Kuşak, Tek Yol Projesi nedir?
İlk kez 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Kazakistan ve Endonezya ziyaretlerinde gündeme gelen projenin 2014 yılında ise kara ve deniz yolu güzergahları belirlenirken, küresel hale gelen bu girişim, özellikle çok kutupluluğa yönelen ve Asya-Pasifik temelli Doğu eksenine geçiş yapan ülkeler arasında giderek daha değerli hale getirmesini amaçlıyor.
Çin tarafından başlangıçta ‘Tek Kuşak Tek Yol’ (One Belt One Road- OBOR) olarak sunulan projedeki ‘kuşak’, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı bağlamında Çin’den başlayıp Anadolu’dan geçerek Avrupa’ya uzanan kara ve demiryolu bağlantılarını ve altyapı projelerini, ‘Yol’ ise 21. yüzyıl Deniz İpek Yolu bağlamındaki Güney Çin Denizi’nden başlayıp Akdeniz’e uzanan deniz ticaret yollarını ve limanlarını içermişti.
2016 yılında ise projenin ismi ‘Tek Kuşak, Tek Yol’daki ‘tek’ vurgusunun yerine daha kapsayıcı olması amacıyla ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ olarak değiştirildi.
Projenin yaratılmasında önemli temel taşlardan biri olan Kadim İpek Yolu, Çin’den başlayarak Orta Asya’dan geçip Anadolu’ya ulaşan; buradan da Avrupa’ya kadar devam eden tarihin en önemli ticaret yollarından birisi olarak kabul edilirken, projenin Orta koridoru üzerinde bulunan Türkiye de oldukça stratejik bir konuma sahip durumda.
Bu projede yer alan Çin-Moğolistan-Rusya Ekonomik Koridoru da Çin’i Moğolistan üzerinden, bölgedeki enerji arzını sağlayan dev oyuncu olan Rusya’ya bağlayan en kısa yol olarak ön plana çıkıyor.
Dünya Bankası tarafından hazırlanan rapora göre bu proje tamamlandığında, koridor boyunca geçen ulaşım süresinin yüzde 12 azalması, ticaretin yüzde 2.7 ila yüzde 9.7 arasında artması, katılan ülkelerin gelirlerinin ise yüzde 3.4 oranında yükselmesi öngörülüyor.
3 milyara ulaşan nüfusu ilgilendiren ve kıtalararası düzeyde olan bu büyük proje Avrupa ve Asya ülkelerinin yanı sıra; projenin bir ayağı da Afrika’ya ulaşıyor.
Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Tek Kuşak, Tek Yol Forumu, Çin liderinin 10 yıl önce duyurduğu ‘Kuşak ve Yol Girişimi’ çerçevesinde gerçekleşen uluslararası bir forum değeri taşırken, bu seviyedeki ilk etkinlik 2017’de, ikincisi ise 2019’da gerçekleşmişti.